"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, masrafların arttığını, paranın alım gücünün azaldığını ileri sürerek aylık 100 TL olan yoksulluk nafakasının 300 TL'sına, aylık 200 TL olan iştirak nafakasının 500 TL'sına yükseltilmesine ve nafakaların her yıl artması için oran belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir ....
Aile Mahkemesinin kararı ile boşandığını, müşterek çocuğun velayetinin kendisine bırakıldığını, mahkemece yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedildiğini, en son ... 2.Aile Mahkemesinin 2011/249 E.-371 K.sayılı kararı ile yoksulluk nafakasının 300 TL'ye, iştirak nafakasının da 200 TL'ye yükseltildiğini, değişen ekonomik koşullar nedeniyle nafaka miktarlarının yetersiz kaldığını, müşterek çocuğun lisede öğrenim gördüğünü, büyük ekonomik zorluklar çektiğini, davalının maddi durumunun iyi olduğunu belirterek, kendisi için aylık 300 TL nafakanın 600 TL'ye, müşterek çocuk ... için hükmedilen 200 TL nafakanın 500 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı tarafından aylık 400 TL iştirak nafakasının aylık 1200 TL ye yükseltilmesi, aylık 550 TL yoksulluk nafakasının aylık 1200 TL ye yükseltilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından iştirak nafakasının aylık 500 TL artırımı ile aylık 900 TL ye yoksulluk nafakasının aylık 650 TL artırımı ile aylık 1200 TL sına yükseltilmesine hükmedilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiştir. Kabul edilen nafaka artırım miktarı yıllık 8.000,00 TL nin altında olduğundan ( yoksulluk için 650*12=7800 TL iştirak nafakası için 500*12=6000 TL) karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir....
Bu haliyle tarafların ekonomik durumlarında boşanma tarihinden iş bu davanın açıldığı tarihe kadar önemli derecede değişiklik olmasa da boşanma davasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakası kararının kesinleşme tarihi olan 25/06/2012 tarihinden eldeki artırım davasının açıldığı 02/04/2019 tarihine kadar aradan geçen süre gözetilerek tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk ve iştirak nafakasının niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişim, davacı ve müşterek çocuğun zaruri ihtiyaçlarındaki artış ile TÜİK’in yayımladığı ÜFE (TEFE) artış oranı nazara alınarak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında oluşan dengeyi koruyucu oranda davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacının yoksulluk nafakasının 700,00- TL artırılarak 1.200,00- TL'ye çıkarılmasına, müşterek çocuğun iştirak nafakasının müşterek çocuğun reşit olduğu 08/10/2019 tarihine kadar geçerli olmak üzere 700,00 TL arttırılarak 1.200,00- TL'ye çıkarılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...
GEREKÇE : Dava; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması isteğine ilişkindir. Yoksulluk ve iştirak nafakaları aidiyetleri, nitelikleri itibariyle ayrı nafakalar olup, bu nedenle davacı eş ve çocuklar ihtiyari dava ortağıdır. Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2011/22147 Esas, 2012/4699 Karar ve 27.02.2012 tarihli kararı- Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119 Esas, 2012/7991 Karar ve 26/03/2012 tarihli kararı) Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka( farkı) miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 5.390,00 TL 'yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin 400,00 TL'si, iştirak nafakası talebinin de 325,00 TL'si reddedilmiştir....
Hukuk Dairesinin 18/01/2014 tarih, 2014/8060 Esas ve 2014/14955 Karar, 26/03/2012 tarih, 2012/4119 Esas ve 2012/7991 Karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere, istinaf sınırı her bir talep yönünden, kabul ve reddedilen nafaka tutarları dikkate alınarak ayrı ayrı belirlenir. Dosya incelendiğinde; davacı tarafından iştirak nafakasının 150,00 TL’den 500,00 TL’ye, yoksulluk nafakasının da 200,00 TL’den 500,00 TL’ye artırılmasının talep edildiği, yoksulluk nafakasının artış talebinin reddedildiği, reddedilen miktarın bir yıllık tutarının 3.600,00 TL olduğu (300,00x12 =3.600,00 TL), yine iştirak nafakası artırım talebinin kısmen kabul, kısmen reddedildiği, bu nafaka yönünden de reddedilen miktarın bir yıllık tutarının 1.800,00 TL olduğu (150,00x12=1.800,00 TL), bu durum her iki nafaka yönünden de reddedilen kısmın, karar tarihindeki kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; aylık 200,00 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının 400.00 TL'ye; 225,00 TL olarak ödenen iştirak nafakasının 500,00 TL'ye çıkartılması istenilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 300,00 TL'ye iştirak nafakasının aylık 400,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
yoksulluk nafakasının aylık 350 TL'ye, müşterek çocuklar Emre ve Ramazan için aylık 75'er TL olan iştirak nafakasının aylık 300,00'er TL'ye çıkartılarak toplam 950,00 TL nafakaya hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....