un ise reşit olmayıp anılan mahkeme ilamı ile velayetinin anneye verildiğini, müşterek çocuk için her ay 200,00 TL iştirak nafakasına, davacı için ise her ay 600,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacı müvekkilinin bir mesleğinin olmadığını, müşterek çocuk ... için ödenen iştirak nafakasının arttırılarak her ay 300,00 TL, davacı müvekkili için ödenmesi gereken yoksulluk nafakasının arttırılarak her ay için 1200,00 TL olarak belirlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı tarafından, davacının ekonomik durumunun daha iyi olduğu ve müşterek çocuk Melih'in, boşanma kararından sonra kendisinin yanında kaldığı ileri sürülerek her iki davacı yönünden de nafakanın artırımı isteminin reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile kadın için hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 1200 TL'ye çocuk Ali Doğan için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 450 TL'ye çocuk Hamza için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 1000 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakasının artırımı davasıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
nafakasının dava tarihi itibariyle aylık 100 TL artırımı ile toplamda aylık 300,00 TL iştirak nafakasının müşterek çocuk lehine harcanmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, verilen nafakanın 01 Ocak Tarihi itibariyle TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir....
Mahkemece ;davanın kabulü ile davacı için aylık 300 TL yoksulluk nafakasının ,200 TL artırılarak 500 TL'ye yükseltilmesine ve dava tarihinden itibaren 500 TL yoksulluk nafakasının işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava,yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir." TMK'nun 176/4. maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."...
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/05/2023 NUMARASI : 2023/121 ESAS 2023/807 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin boşandığını müvekkiline bağlanan 850 TL cari yoksulluk nafakasının müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının 4150 TL artırılarak 5000 TL ye yükseltilmesine nafakanın yıllık ÜFE oranında artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacı kadına boşanmadan sonra babasından maaş bağlandığını, müvekkilinin resen nafakayı 1300 TL ye çıkardığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların 17.01.2003 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine yoksulluk nafakasına karar verildiği, 30.07.2010 tarihinde açılan nafaka artırım davası sonucu davacı lehine aylık 350,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, son nafaka artırım kararından bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık beş yıllık süre geçtiği, davacının ev hanımı olduğu; davalının ise emekli olup, aylık 744,99 Euro maaş aldığı, 2003 yılında yeniden evlendiği, anlaşılmaktadır....
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 26.05.2011 tarihli ilamla boşanmışlar, boşanma ilamı 08.07.2011 günü kesinleşmiş, boşanma ilamıyla davacı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası 25.02.2013 tarihinde açılmıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, önceki nafaka tarihinden itibaren 2 yıl geçmiş olması, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı fazladır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Davalı-karşı davacı cevap dilekçesi ile; davacının çalıştığını, yoksulluk nafakasına ihtiyacı olmadığını, müşterek çocuğun ihtiyaçlarının da bir buçuk yıllık zaman dilimi içinde değişkenlik göstermediğini, davacının davasının reddi ile, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bu istem kabul edilmediği takdirde aylık 250 TL olan yoksulluk nafakasının 100 TL'ye indirilmek suretiyle azaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davacı-karşı davalının davasının kısmen kabulü ile müşterek çocuk için hükmedilen aylık 150,00 TL iştirak nafakasının 150,00 TL artırılarak aylık 300,00 TL'ye çıkartılmasına, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine; davalı-karşı davacının davasının kabulü ile davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından yoksulluk nafakasının kaldırılması nedeniyle temyiz edilmiştir....