Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin emekli olup aylık 1.500,00 TL emekli maaşının bulunduğunu, başkaca geliri ve malvarlığının bulunmadığını, müvekkilinin yeniden evlendiğini ve bu evliliğinden 18 ve 13 yaşlarında iki kızının bulunduğunu ve öğrenci olduklarını, müvekkilinin oturduğu evin kira olduğunu, davacının nafaka haricinde ek gelirlerinin de olduğunu, ayrıca talep edilen nafaka miktarının fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın KISMEN KABULÜ İLE; Davacı T1 lehine daha evvel taktir edilen 350- TL yoksulluk nafakasının aylık 450- TL'ye yükseltilerek iş bu dava tarihinden itibaren fark bedel olan aylık 100- TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesine müteakip yoksulluk nafakasının 450- TL olarak devamına karar verilmiştir....
(YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) Somut olayda, davacı dava dilekçesinde; müşterek çocuk Batu Toprak için iştirak nafakası talep etmiş, mahkemece hükmün 2 numaralı bendinde müşterek çocuk Batu Toprak için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, müşterek çocuk için talep edilen nafaka yoksulluk nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada müşterek çocuk için talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, iştirak nafakası mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; müşterek çocuk Batu için takdir edilen nafakanın iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi gerekirken, yoksulluk nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası...in yayınladığı ....ranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Yoksulluk nafakası; boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek eş için verilen ve boşanma davası kesinleştikten sonra işlemeye başlayacak olan nafakadır. Kural olarak yoksulluk nafakasının başlangıcı, boşanma kararının kesinleşme tarihidir. Nitekim somut olayda da, .... Aile Mahkemesinin.... sayılı boşanma ilamında; dava tarihinden itibaren hükmedilen 75 TL tedbir nafakasının, karar kesinleştiğinde 400 TL yoksulluk nafakası olarak devamına hükmedilmiş, hüküm 02.01.2014 tarihinde kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KİLİS AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/04/2015 NUMARASI : 2014/370-2015/155 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı-nafakanın ÜFE oranında artırıma bağlanma talebi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine-karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesi ile;2004 yılında davacı lehine hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının 300 TL ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı karşı davacı vekili dilekçesi ile;asıl davanın reddi ve davacı karşı davalıya ödenen 150 TL yoksulluk nafakasının her yıl üfe oranında artışa bağlanmasını talep ve dava etmiştir....
İlk Derece Mahkemesince asıl davada davacı-davalı için aylık 400,00 TL olan yoksulluk nafakasının 100,00 TL arttırılarak aylık 500,00 TL ye çıkartıldığı, bir yıllık nafaka artış miktarının 1.200,00 TL'ye tekabül ettiği, birleşen dosyada kaldırılması istenen nafakanın bir yıllık tutarının 4.800,00 TL'ye tekabül ettiği, dolayısıyla HMK 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kararların kesin olduğu anlaşılmakla, HMK'nın 352 maddesi gereğince kesinlik sınırında kalan davalı-davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk müşterek çocuk.... için iştirak nafakasının aylık 400,00 TL'ye, davacı için yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL ye yükseltilmesine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacının, müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
Buna göre somut olayda; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği 2012 yılına göre olağanüstü bir değişiklik bulunmadığından, yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması gerekmektedir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Davanın KISMEN KABULÜ ile; Perşembe Asliye Hukuk Mahkemesi(Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2010/169 Esas 2012/260 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine hükmedilen aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL artırılarak aylık 800,00 TL olarak devamına, aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden (07/02/2020) itibaren her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," karar verilmiştir. ÜFE oranı hesaplanırken önceki nafaka davası dosyasının kesinleşme tarihi ile yeni nafaka davasının açıldığı tarih dikkate alınır....
(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; aylık 150,00 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının 400,00 TL'ye; 100,00 TL olarak ödenen iştirak nafakasının 250,00 TL'ye çıkartılması istenilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 200,00 TL'ye; yoksulluk nafakasının ise 275,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/....maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir....
(TMK m.328/1) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Her ne kadar, nafakanın takdirinde; davalı (baba) nın hayat koşulları ve ödeme gücünün de dikkate alınması zorunluluğu var ise de; bu durum, yani davalının gelir seviyesinin düşüklüğü nafakanın artırılması gerekliliğini büsbütün ortadan kaldırmaz.Ayrıca nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şeklide dikkate alınır. Diğer taraftan nafaka miktarı belirlenirken, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın, bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Hakim, nafaka takdirinde; nafaka alacaklısı çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalı babanın gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır....
Aile Mahkemesinin 2015/335 Esas 2016/233 Karar sayılı ilamı ile takdir edilen 450,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 800,00 TL arttıralarak 1.250,00 TL'ye yükseltilmesine, aylık 1.250,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Belirlenen yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesini takip eden her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tarafından, hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....