Aile Mahkemesinin 2015/635 esas, 2017/19 karar sayılı ilamı ile davacı kadın için hükmedilen 250,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 90,00 TL arttırılarak aylık 340,00 TL'ye yükseltilmesine, bu nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Takdir edilen nafaka miktarının düşük olduğunu, hükmedilen vekalet ücretinin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından tarafların Konya 5. Aile Mahkemesinin 2015/635 Esas- 2017/19 Karar sayılı kararının istinafı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 23/10/2014 NUMARASI : 2013/362-2014/635 Taraflar arasındaki nafakanın artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; boşanma ile lehine hükmolunan yoksulluk nafakasını, ancak icra kanalı ile tahsil edebildiği, aradan geçen sürede nafakada artış yapılmadığı, nafaka dışında başka bir gelirinin bulunmadığı, annesi ile birlikte yaşadığını belirterek aylık 225 TL olan yoksulluk nafakasının 1.000 TL olarak artırımını talep ve dava etmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, davacının 06/04/2010 tarihinde açtığı yoksulluk nafakasının artırılması davasında 12/10/2010 tarihinde verilen karar ile nafakanın aylık 70.00.- TL den 120.00.- TL'ye yükseltildiği, anılan bu kararın 13/05/2011 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 21/05/2014 tarihinde açıldığı, davacının bir şirkette asgari ücret ile çalıştığı, ailesi ile kaldığı, kira ödemediği, davalının ise öğretmenevinde sözleşmeli personel olarak çalıştığı, 300.00.- TL kira ödediği, eşi ve çocuğu ile kaldığı anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Artırımı ve Toptan Nafakanın Ödenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, yoksulluk nafakasının artırılması davasında reddedilen miktar ile birikmiş nafaka alacağı talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının yoksulluk nafakasının artırılması davasında reddedilen miktar yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değer kırık bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m . 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden...
sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile, davacının aylık 200,00 TL olan yoksulluk nafakasının 230,00 TL artırılarak aylık 430,00 TL'ye yükseltildiği, bir yıllık yoksulluk nafakası artış miktarının 2.760,00 TL'ye tekabül ettiği, müşterek çocuğun aylık 250,00 TL olan iştirak nafakasının 350,00 TL artırımı ile aylık 600,00 TL'ye yükseltildiği, çocuk için bir yıllık nafaka artış miktarının ise 4.200,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2022 yılı itibariyle miktar veya değeri 8.000,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, davalının nafaka artış miktarlarına yönelik istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/279 Esas 2016/361 Karar sayılı ilamı ile aylık 300,00 TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının 250,00 TL artırılarak aylık 550,00 TL yoksulluk nafakasının, müşterek çocuk Nisa Gül Tırtır lehine 400 TL olarak hükmedilen iştirak nafakasının 300 TL arttırılarak aylık 700 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, bu nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği görülmüştür....
Dava, yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Kural olarak, nafaka miktarının yeniden belirlenebilmesi için yasada belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu yasal hüküm gereğince iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların, 05/04/2010 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları; 02/04/2010 tarihli sulh protokolünde yoksulluk nafakasının 3.000.00.TL, iştirak nafakasının 1.500.00.TL olarak belirlendiği; eldeki davanın 20/12/2012 tarihinde açıldığı, davacının ev hanımı olduğu, 1.200.00.TL kira ödediği; davalının ise, şirket ortaklıkları olduğu, adına kayıtlı çok sayıda taşınmaz olduğu, yarış atları yetiştirdiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflarınsayılı ilamı boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı için aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk 2004 doğumlu için 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen zamanda nafakaların günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle yoksulluk nafakasının 600,00 TL'ye, iştirak nafakasının 300 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı; davaya cevap vermemiştir....
O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....