Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yüksek olduğunu, kararın müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Arttırılması talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı; davacı tarafça; hükmedilen nafaka miktarları yönünden, davalı tarafça; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. TMK'nın 175.maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir....
tedbiren durdurulmasına, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, işlemiş olan ve icra takibi ile talep edilmiş olan nafaka tutarlarının da kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakasının 9 ay gibi bir süre için %275 oranında artırılmasına ilişkin kararın hatalı olduğunu, maaşlara yapılan zamlar ile orantılı artış yapılmadığını, % 30 eflasyon değişimine karşılık bu denli yüksek artırım yapılması ödeme gücümü aşacak şekilde olduğunu, giderleri ve bakmakla yükümlü olduğu annesi görmezden gelinerek fahiş miktarda arttırım yapıldığını belirterek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkin olup davalı yoksulluk ve iştirak nafaka artış oranlarının yüksek olduğuna ilişkin süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. ./.. -2- Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası . oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Nafaka talep edilen eşin kusursuz da olsa nafaka ödemekle yükümlü kılınması, yoksulluk nafakasının tazminat ya da cezadan farklı bir nitelik taşıdığını göstermektedir. Yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek değildir. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünülmüştür. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması, diğer bir ifadeyle kendi kusurundan kaynaklanmamak koşuluyla yoksul olmaması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlâki düşüncelere dayanması özelliği, sadece nafaka talep eden tarafa nafaka verilmesinde değil, aynı zamanda nafaka talep edilen tarafın nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması koşulunda da kendisini göstermektedir....
Mahkemece, davacının davalı Merve aleyhine açtığı 2014/272 Esas sayılı yardım nafakasının kaldırılması davasının, fiili ve hukuki irtibat nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılması davası ile birleştirilmesine karar verilmiş, davalıların yoksulluk durumlarının ortadan kalktığı gerekçesi ile asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, birleşen dava yönünden davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Asıl davadaki yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin temyiz itirazları yönünden ise; TMK nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir....
Mahkemece, davacının davanın kısmen kabulüne, davacı lehine takdir edilen 270,00TL yoksulluk nafakasının nafakanın başlangıç tarihi ile dava tarihi arasında geçen sürede paranın satın alma gücündeki düşüş, tarafların değişen ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişiklik gözönüne alınarak davalı vekilinin talebi doğrultusunda 5.000,00 TL yoksulluk nafakasının 3'er aylık dönemler halinde 4 eşit taksitle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK. nun 176. maddesinin 1. fıkrasına göre; yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. Aynı maddenin 4. fıkrası ile de; tarafların maddi durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Somut olayda; nafakanın artırılmasından sonra davalı tarafın müteahhitlik yapmaya başladığı ispat edilmiş ise de, bu dava öncesinde de iki adet öğrenci yurdu işleten ve birçok taşınmaza sahip olan davalının ekonomik ve sosyal durumunun ülke şartlarına göre iyi durumda olduğu, nafaka alacaklısı olan davacının ekonomik ve sosyal durumunda ise bir değişikliğin olmadığı anlaşılmaktadır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş; bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı 16.02.2011 tarihli dilekçesinde; davalı ile boşandıklarını ve davalı için yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, ancak davalının şu anda bir başkası ile evli olduğunu belirterek, hükmedilen 150 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece; davalı lehine hükmedilen aylık 150 TL yoksulluk nafakasının davalının evlenme tarihi olan 10.03.2009 tarihinden itibaren kaldırılmasına ve bu tarihten itibaren davalıya ödenen nafaka miktarının davacıya iadesine karar verilmiş olup, hükmü davalı temyiz etmektedir....