İlk Derece Mahkemesince 18/02/2022 tarihli karar ile davacı lehine aylık 400,00- TL olan yoksulluk nafakasının, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 750,00- TL'ye yükseltilmesine karar verildiği, kabul edilen yoksulluk nafakasının artış miktarının 350,00 TL olduğu bir yıllık nafaka artış miktarının 4.200,00 TL'ye tekabul ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 8.000,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, davalının yoksulluk nafakası artış miktarına yönelik istinafının HMK 352 maddesi gereğince kesinlik sınırında kalması nedeni ile reddine karar verilmiştir....
Dava; yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. TMK'nın 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına da karar verilebilir. Yasanın bu hükmü gözetildiğinde; nafaka miktarının değiştirilmesi isteklerinin, gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; tarafların Ankara 1. Aile Mahkemesi'nin 2013/1459 E 2014/1254 K sayılı 18/02/2016 kesinleşme tarihli kararı ile boşandıkları, kadın lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve Ankara 4. Aile Mahkemesi'nin 2017/409 E 2018/124 K sayılı 19/04/2019 tarihinde kesinleşen kararı ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 350,00 TL'ye indirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece; yoksulluk nafakasının artırılmasına yönelik talebin reddine, çocuklar hakkında hükmedilen 150,00'şer TL iştirak nafakasının 180,00'er TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4.maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir....
Mahkemece asıl davada; davacı – karşı davalının ekonomik durumunun kötü olduğunu ispatlayamadığı, doktor olmasına rağmen çalışmadığı, davalı – karşı davacının 750' şer TL iştirak nafakası ile müşterek çocukların ihtiyaçlarını karşılayamacağı, davalı – karşı davacının, yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar için ihtiyacı olduğu, yoksulluk nafakasının kaldırılma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, karşı davada ise; davacı – karşı davalının müşterek çocukların eğitim masraflarına katkıda bulunduğu ve ayrıca harçlık verdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı – karşı davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Asıl dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması; karşı dava ise, iştirak nafakasının artırımına ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davacı adına yoksulluk nafakasının artırılması istemiyle açılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi " nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK'nın 341/2 maddesine göre karar tarihi itibariyle miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle 17.830,00- TL' dir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davacı tarafça istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı taraf kendi adına yoksulluk nafakasının artırılmasını talep etmiştir....
Rize İcra Müdürlüğü'nün müzekkere cevabına göre; ÜFE artırımı neticesinde davalı ve müşterek çocuk yararına 2022 yılında ödenen güncel nafaka miktarının davalı kadın lehine 1.011,26.-TL, müşterek çocuk lehine 674,17.-TL olmak üzere toplam 1.685,43.-TL olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça yukarıda bahsedildiği şekilde müşterek çocuk yararına önceden hükmedilen iştirak nafakasının ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasını veya azaltılmasını gerektirir olağanüstü değişiklik davacı tarafça ispatlanamadığından ve hakim tarafından onaylanmış olan iradın, yasada aranan şartlar gerçekleşmeden tamamen kaldırılmasını ya da indirilmesini istemek hakkın kötüye kullanılması mahiyetini arz edeceğinden; Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2020/1980 2020/3397E-K da göz önüne alınarak davanın reddine dair karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacıya bağlanan aylık 120,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 07.12.2012 tarihinden itibaren aylık 400,00 TL' ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 175.maddesi gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında nafaka isteyebilir. Yoksulluk nafakası boşanma davası içerisinde istenebileceği gibi, o dava devam ederken ya da sonuçlandıktan sonra ayrı bir dava ile de istenilebilir. Yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları birlikte değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası, ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....
konulduğunu, dosya borcunun bugün için yaklaşık 200.000,00TL olduğunu, davacının boşanma dava sürecinden beri yoksulluk halinde olduğu için icra dosyasına ödeme yapmadığını, davalının yoksulluk hali ve nafakaya ihtiyacı olmadığını, babasından yetim aylığı aldığını, babasından miras kaldığını, boşanma ve nafaka kararından sonra davalının ekonomik durumunun iyileştiğini belirterek aylık 700,00TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını lehine arttırım yapılan iştirak ve yoksulluk nafaka miktarı yönünden istinaf ettiği görülmüştür. Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kabul edilen asıl dava, reddedilen birleşen dava yönünden istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; Yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması karşı dava yoksulluk nafaka kaldırılması ,indirilmesi istemiyle açılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi " nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını lehine arttırım yapılan iştirak ve yoksulluk nafaka miktarı yönünden istinaf ettiği görülmüştür. Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kabul edilen asıl dava, reddedilen birleşen dava yönünden istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; Yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması karşı dava yoksulluk nafaka kaldırılması ,indirilmesi istemiyle açılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi " nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....