Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı lehine hükmedilen 125 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olacak şekilde aylık 250 TL'ye ve müşterek çocuk yararına hükmedilen 125 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olacak şekilde aylık 250 TL'ye çıkartılarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Davalının, yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; Kural olarak, nafaka miktarının yeniden belirlenebilmesi için yasada belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır....
'ın verdiği vekaletnameye istinaden girdiği oysa boşanma ve nafaka davasına ilişkin özel vekaletnamenin genel vekaletnameden sonra düzenlendiği anlaşılmakla; adı geçen vekile iş bu nafaka davası için düzenlenmiş vekaletnamesini ibraz etmesi için süre verilmesi, ibraz ettiğinde dosya içine alınması, ibraz etmediği takdirde nafaka davası yönünden kararın davacı asil F.. K..'a tebliğ edilerek; davacı F.. K.. yönünden de, temyiz süresi beklendikten sonra dosyanın temyiz incelemesine esas olmak üzere Başkanlığımıza gönderilmesi için mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesinin 2013/755 Esas ve 2014/874 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, mahkemece davalı lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini,yoksulluk nafakasının müvekkilini ekonomik açıdan sıkıntıya soktuğunu, nafakanın takdir edildiği tarihte davalının çalışmadığını ancak aradan geçen sürede davalının çalışmaya başladığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının hakkaniyet ölçüleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; davalının yoksulluk halinin sona ermediğini, bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; tarafların boşanmasından sonra davalının asgari ücretle çalışmaya başlaması,davalıyı yoksulluktan kurtaracak nitelikte olmadığı, yoksulluk nafakasının kaldırılma koşullarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dava; yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. Tarafların 02/07/2018 tarihinde kesinleşen kararla anlaşmalı olarak boşandıkları, davacı lehine aylık 650 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve nafakasının gelecek yıllarda TEFE- TÜFE oranında artırılmasını da karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacının boşanmadan sonra, vefat eden babasından dolayı sosyal güvenlik kurumundan aylık 1000 TL maaş aldığı, kendisine ait evde ikamet ettiği, davacının mali durumunda iyileşme olmasına karşın, davalının emekli olduğu ve aylık 2000 TL gelirinin bulunduğu, kendisine ait ancak kredi borcu devam eden evde ikamet ettiği, aradan geçen zaman içerisinde davalının gelirinde olağanüstü bir değişiklik olduğunu ileri sürmediği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden yoksulluk nafakasının arttırılması, karşı dava yönünden yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren 20.01.2017 tarih 2017/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.12.2017(Pzt.)...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/433 E-2010/70 K. sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına, davalı kadın lehine aylık 400 TL tedbir nafakasının 01.07.2009 tarihinden itibaren tahsiline, karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm boşanma ve nafaka yönünden Yargıtay 2.Hukuk Dairesi tarafından onanarak 11.01.2012 tarihinde kesinleşmiştir. TMK'nunda yoksulluk nafakası 175.maddede düzenlenmiştir. Buna göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.'' TMK'nun 169.maddesine göre de; ''Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.''...
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; en son Tavşanlı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/17 Esas ve 2008/52 Karar sayılı dosyasında yoksulluk nafakasının artırılması davası görüldüğü ve davacı Selma için ödenmekte olan 135,00 TL yoksulluk nafakasının 160,00 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, dosyadaki bilgi ve belgelerden taraflar arasında bu davadan sonra görülen bir nafaka artırım davası da bulunmadığı anlaşılmıştır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, tarafların 2002 yılında boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 60,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, 2009 yılında yoksulluk nafakasının mahkeme kararı ile aylık 150,00 TL'ye çıkartıldığı, işbu davanın 08.11.2013 tarihinde açıldığı, yoksulluk nafakasının en son artırıldığı tarihten itibaren yaklaşık 4 yıl geçtiği, davacının ev hanımı olduğu, geliri bulunmadığı, babasına ait evde yaşadığı; davalının ise emekli olduğu, aylık 800,00 TL civarında geliri bulunduğu, 6 dönüm ekilebilir arazisi, evi ve arabası bulunduğu anlaşılmaktadır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. ./.. Somut olayda, tarafların 1992 yılında boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 0,3 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, 2011 yılında yoksulluk nafakasının mahkeme kararı ile aylık 250 TL'ye çıkartıldığı, işbu davanın 24.03.2014 tarihinde açıldığı, yoksulluk nafakasının en son artırıldığı tarihten itibaren yaklaşık 3 yıl geçtiği, davacının ev hanımı olduğu,15 dönüm tarlasının bulunduğu, kendisine ait evde yaşadığı; davalının ise emekli olduğu, aylık 1.400 TL civarında geliri bulunduğu, eşine ait evde ikamet ettiği,kendine ait aracının bulunduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ... ... 11. Aile Mahkemesinin 2012/567 Esas- 2013/884 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davalı lehine aylık 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk nafakasının müvekkilini ekonomik açıdan sıkıntıya soktuğunu, müvekkilinin bu rakamı ödemekte zorlandığını, aradan geçen zamanda davalıya vefat eden anne, babasından çok sayıda taşınmaz ve işyeri kaldığını, ... isimli limidet şirketin ortağı olduğunu, bu nedenle davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....