Aile Mahkemesi'nin 2010/487 esas 2010/1205 karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının 550,65 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Somut olayda; yoksulluk nafakasının ÜFE verilerine göre hesaplandığı belirtilmiş ise de, hesaplama doğru yapılmamıştır. Zira; aradan geçen 6 yıl için ayrı ayrı ÜFE endeks oranı uygulanarak hesap yapılıp, çıkan rakamların toplanması gerekirken yalnızca 1 yıl için ÜFE uygulanmak suretiyle hesaplama yapılmıştır. Öyle ise mahkemece; ÜFE oranında artırım hesabının doğru yapılması ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan dengenin korunması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacı için takdir edilen 100 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 150 TL artırılarak 250 TL, müşterek çocuk ...Yavuz için takdir edilen 150 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 100 TL artırılarak 250 TL olarak belirlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine, yoksulluk nafakası yönünden ise; TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.'' TMK'nun 176/4. maddesine göre de; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Davacının halen ev hanımı olduğu, babasından kaynaklanan yetim aylığı dışında geliri olmadığı, davalının yargılama sırasında emekli olmadan önce zabıta memuru olup ortalama 8.900 TL geliri olduğu, iddia, tanık anlatımları, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları ve tüm dosya içeriğine göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ve gelir durumu aradan geçen zamanda enflasyon oranındaki değişme, Üfe oranı ve hakkaniyet dikkate alınarak davacı lehine olan aylık 450,00 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 550,00 TL arttırılması suretiyle aylık 1000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki boşanma davasının üzerinden 15 yıl geçtiğini, nafaka miktarının günümüz ekonomik şartlarında değerinin az olduğunu, tarafların sosyal ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günümüz ekonomik koşulların dikkate alınarak nafaka miktarının arttırılması gerektiğini, müvekkilinin vefat eden babasından kaynaklı ölüm aylığı olmasıyla yoksulluktan kurtulamadığını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
TMK.nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı.... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik sözkonusu değildir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Aksaray 2 Aile Mahkemesi'nin 2012/529- 2014/966 E-K sayılı kararı ile davacı T1 için takdir edilen aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 600,00 TL artırılarak aylık 900,00 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı tarafından davanın kabulüne ve artırım miktarına yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından tarafların Aksaray 2. Aile Mahkemesinin 2012/529Esas- 2014/966 karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanmanın 07.01.2016 tarihinde kesinleştiği, cari yoksulluk nafakasının boşanma ilamı ile belirlendiği anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yargılama sonucunda mahkemece; Ortaca l.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/239 esas 2014/292 sayılı l8.07.2014 tarihinde kadın lehine hükmedilen 400,00.TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ve tedbir nafakasının kesinleşme tarihi olan 06.05.2021 tarihine kadar 50,00.TL arttırılması, aylık 450.00 TL tedbir nafakasına davalıdan alınarak davacıya verilmesine davacı kadın lehine hükmedilen 250,00 TL yoksulluk nafakasının kararın kesinleşme tarihi olan 06.05.2021 tarihine kadar geçerli olmak üzere aylık 200,00 TL arttırılmasıyla aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dava tarihinden itibaren l yıl sonrasından başlamak üzere her yıl TÜİK' in açıkladığı ÜFE ortalamasına göre arttırılmasına karar verilmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacı için takdir edilen 250 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 150 TL artırılarak 400 TL, müşterek çocuk için takdir edilen 250 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 150 TL artırılarak 400 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, sözkonusu karar davalı tarafıca temyiz edilmiştir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine, yoksulluk nafakası yönünden ise; 2-)TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.'' TMK'nun 176/4. maddesine göre de; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamalarına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası en azından TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Hakim, yoksulluk nafakasının takdirinde, nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile, nafaka yükümlüsü kocanın gelir durumu arasında bir oranlama yaparak, taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyarak bir karar vermelidir. Bu verilecek karar da TMK'nın 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun olmalıdır....
Mahkemece, yoksulluk nafakasına karar verilen 30.03.2009 tarihinden arttırım davasının açıldığı 30.01.2015 tarihine kadar geçen süre ve yoksulluk nafakasının niteliği gözetilerek, nafakanın TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında arttırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yüksek oranda nafaka artışına karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerekmiştir. Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş;yoksulluk nafakasına karar verilen tarih ile bu dava tarihi arasında geçen süre ve yoksulluk nafakasının niteliği de gözetilmek suretiyle,boşanma neticesinde hüküm altına alınan yoksulluk nafakasında TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artışa hükmetmek olmalıdır....