WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; karar tarihi 2021 yılı olduğuna göre, 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hüküm kurulması gerekirken, 2022 yılı tarifesine göre vekâlet ücretine hükmedildiğini, dava dilekçesindeki iddialar ile velâyetin değiştirilmesi koşullarının ispatlandığı nı, sosyal inceleme raporunun yetersiz düzenlendiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve asıl davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında, istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, velâyetin değiştirilmesi davası, karşı dava ise nafaka davası niteliğindedir....

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Fethiye İcra Müdürlüğünün 2016/927 esas sayılı dosyasında icra takibinin, davacı alacaklı müvekkili ile davalı borçlu arasındaki Fethiye Aile Mahkemesinin 2013/389 esas 2014/767 karar sayılı boşanma davasının ilamına dayanmakta olup, ilamda sair alacak kalemleri ile beraber 44.000,00TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, 5510 Sayılı Kanunun 93. maddesi uyarınca nafaka alacaklarının emekli aylığından kesilmek suretiyle tahsiline kanunun cevaz vermemesi nedeniyle borçlunun emekli maaşı üzerine nafaka borcu miktarında haciz uygulanmasının talep edildiğini, borçlu tarafından 1/4'ünden fazlasının kaldırılması için icra müdürlüğüne başvurulduğunu ve sonrasında icra müdürlüğünün 28/10/2019 tarihli kararı ile kaldırıldığını, icra müdürlüğünce ilama dayalı yoksulluk nafakası kaleminin birikmiş nafaka hükmünde olduğu yanılgısına düşüldüğünü, takibe dayanak kararda maaş haczine konu takip alacağı kaleminin birikmiş değil toplu yoksulluk nafakası olduğunu,...

Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

    Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Hakim, yoksulluk nafakasının takdirinde, nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile, nafaka yükümlüsü kocanın gelir durumu arasında bir oranlama yaparak, taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyarak bir karar vermelidir. Bu verilecek karar da TMK.nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun olmalıdır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, yıllık ÜFE artış oranı, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları nazara alındığında mahkemece takdir edilen nafaka yüksektir....

      Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası DİE’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....

        Aynı kanunun 176/3 maddesinde yoksulluk nafakasının; nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi ya da taraflardan birisinin ölümü halinde kendiliğinden; nafaka alacaklısının evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde de mahkeme kararı ile kaldırılacağı hükme bağlanmıştır. İş bu davada nafaka yükümlüsü davacı, nafaka alacaklısının yoksulluk halinin ortadan kalktığınından bahisle bu davayı açmış, Mahkemece, nafaka alacaklısının emekli maaşı alıyor olması ve tapu kayıtları ile banka hesap içerikleri değerlendirilmek suretiyle yoksulluğunun ortadan kalktığı kanaatine varılarak davanın kabulü cihetine gidilmiştir.Somut olayda yoksulluk nafakası tarafların özgür iradeleri ile protokole bağlanmış, boşanma davasında bu anlaşma mahkemece uygun bulunmuş, taraflar Medeni Kanunu'nun 134/3 maddesi çerçevesinde 02/08/2002 tarihinde "anlaşmalı olarak" boşanmışlar ve verilen karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir....

          Bu nedenle, nafaka alacaklısı tarafından açılmış olan davanın reddedilen kısmı için karşı taraf olan nafaka yükümlüsü lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi, zayıf durumda olduğu kabul edilen nafaka alacaklısının mevcut durumunu daha da kötüleştirecektir. .... ./.. -2- Öte yandan, daha iyi konumda olan nafaka yükümlüsü tarafından açılmış olan davanın kısmen veya tamamen reddi halinde ise, genel ilke olan HMK. nun 326. maddesi geçerlilik kazanacak ve bu dava nedeniyle vekille temsil edilen davalı nafaka alacaklısı lehine vekâlet ücretine hükmedilecektir. Mahkemece, nafaka yükümlüsü tarafından yoksulluk nafakasının indirilmesi istemiyle nafaka alacaklısına karşı açılmış bulunan iş bu davanın kısmen reddi nedeniyle, davalı taraf lehine vekâlet ücretine hükmolunması gerekirken, avukatlık asgari ücret tarifesinin yanılgılı değerlendirmesi ile reddedilen dava ile ilgili olarak davalı lehine vekâlet ücretine karar verilmemesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

            Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından, son yoksulluk nafakası artırımının 24.11.2005 tarihli dava ile 170TL'den 240TL olarak yapıldığı ve 01.01.2006 tarihinden itibaren nafakanın yıllık TÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, davacı Meral'in ev hanımı olduğu, aylık 500TL kira gideri olduğu, davalının ise 3.972TL emekli maaşının bulunduğu, evli ve ikisi üniversitede, biri lisede okuyan çocuklarının olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında en son nafaka artırım davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir....

              Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK' in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, tarafların 2011 yılında kesinleşen karar ile boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 200,00.TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, eldeki davanın 21/02/2014 tarihinde açıldığı, davacının ev hanımı olduğu, baba evinde kaldığı, davalının ise imam olduğu, 2.500.00. TL maaş aldığı, lojmanda kaldığı anlaşılmaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası davasının reddine ,iştirak naafakası davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin eski eşi davalı ...' ile anlaşmalı boşandıklarını, müvekkilinin boşanmadan sonra yoksulluğa düştüğünü, davalının boşanmadan sonra 11 yaşında 6. sınıf öğrencisi müşterek çocukla ilgilenmediğini, davalının maddi durumunun son derece iyi olduğunu bu nedenle müvekkili için 300,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için 700,00 TL iştirak nafakası bağlanmasını ve nafakanın yıllık ÜFE - TÜFE oranları bazında düzenli olarak artırılmasını talep...

                  UYAP Entegrasyonu