Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ispat edilmemiştir. ./.. -3- Boşanma kararı ile birlikte hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiş ise de, bu husus yoksulluk nafakasının artırılması için yeni bir dava açılmasına engel değildir. Davacı artırım davası ile nafakanın yeniden belirlenmesi talep edebilir....

    O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ... nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. ...-Ayrıca, ...'ın yerleşik uygulamasına göre, takdir edilen nafaka miktarının gelecek yıllarda artırılması konusunda ... olarak TÜİK'in yayınladığı yıllık ÜFE oranı benimsenmekte olup, mahkemece; takdir edilen nafaka miktarının tefe-tüfe oranında artırılmasına karar verilmesi de isabetli bulunmamıştır....

      Davalının yoksulluk nafakasının kısmen artırılması kararına dair istinaf başvurusu yönünden, TMK.nun 175.maddesi uyarınca lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olan davacı ve nafaka yükümlüsü davalının tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları, nafaka ödedikten sonra geri kalan geliri ile davalının geçimini sağlama imkanı ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, yoksulluk nafakasının 1.000,00- TL. yükseltilmesinde ve yoksulluk nafakasının 1.500,00- TL. olarak belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      Aile Mahkemesinin 2018/1019 Esas 2019/58 Karar sayılı ilamı ile davacı asil için takdir edilen 1.000,00- TL. yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 750,00- TL. daha arttırılarak 1.750,00- TL. olarak belirlenmesine, belirlenen güncel 1.750,00- TL. yoksulluk nafakasının her ay düzenli olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, daha öncdene hükmedilmiş nafaka mevcut ise çakışan miktar ve dönemler için tahsilde mükerrerlik teşkil etmemesine, söz konusu nafaka miktarının kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK'in yayınladığı yıllık ÜFE oranında artışa tabi tutulmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Nafaka miktarının en son 2020 yılında artırıldığını, yerel mahkemece 1.750,00- TL. yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin kabul edilemeyeceğini, davanın reddini ve fahiş miktardaki nafaka artış miktarının kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir....

      Dosya kapsamından, artırılan iştirak nafakası miktarının, bir yıllık toplam tutarının 800x12= 9.600 TL olduğu, artırılan yoksulluk nafakası miktarının bir yıllık tutarının 200x12= 2.400 TL, kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının bir yıllık tutarının ise 300x12=3600 TL olduğu, dolayısıyla kararın davalı yönünden artırılan nafaka miktarları ile reddedilen yoksulluk ile fazladan ödenen yoksulluk nafakasının iadesi yönünden Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu, davalı tarafın kesin nitelikteki bir kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, davalı tarafın istinaf başvurunu taleplerinin miktar itibariyle ayrı ayrı reddine, İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur....

      Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yüksek olduğunu, kararın müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Arttırılması talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı; davacı tarafça; hükmedilen nafaka miktarları yönünden, davalı tarafça; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. TMK'nın 175.maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir....

        HGK.nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması," yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. (HGK. 7.10.1998 gün 1998/2-656 E.,1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 1.5.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları). Somut olayda; taraflar ... Aile Mahkemesinin 2006/702 Esas ve 2007/282 Karar sayılı ilamı ile boşanmışlar ve davalı lehine 250 TL yoksulluk nafakası hükmedilmiştir. Davalı kadın boşanma davası sırasında bir işte çalışmamaktadır. Kendisine aylık 250 TL yoksulluk nafakası bağlanmış, boşanmadan sonra bakıcı olarak çalışmaya başlamış, asgari ücret seviyesinde bir gelire kavuşmuştur. Aldığı nafaka ile elde ettiği gelir toplamı, davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....

          Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, iştirak nafakasına ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddine, Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

            Yargıtayın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu