Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının artırımı davasıdır. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı taraf istinaf talebinde bulunmuştur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi " nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesine göre karar tarihi itibariyle miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; tarafların İnegöl Aile Mahkemesinin 2013/58 esas 2014/121 karar sayılı dosyası ile boşandıklarını, davacı için aylık 150 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının oto yıkama, kiralama işi kurduğunu, kendi adına kayıtlı olmayan araçları kiraya verdiğini ileri sürerek müşterek çocuk .... için aylık 150 TL olan iştirak nafakasının 700 TL'ye, davacı için aylık 150 TL yoksulluk nafakasının 300 TL'ye yükseltilmesine ve belirlenecek nafakanın her yıl ÜFE/TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde, eş ve çocuklar için hükmedilen nafakaların ayrı ayrı kabul veya reddedilen yıllık nafaka miktarı değerlendirilir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 25.04.2012 tarih ve 2012/7371 Esas 2012/10992 Karar ve 12.01.2015 tarih 2014/13494 Esas 2015/291 Karar sayılı kararları). Mahkemece kabul edilen iştirak ve yoksulluk nafakasının ayrı ayrı yıllık tutarı (600,00'er x12=7.200'er TL) ile red edilen yoksulluk nafakasının ( 150,00x12= 1.800,00 TL) yıllık tutarı miktar itibariyle karar tarihindeki kesinlik sınırının altındadır ve karar kabul ve reddedilen miktarlar yönünden HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir....

    sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

    Buna göre, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, nafakanın bağlandığı tarih ile artırım davasının açıldığı tarih arasında geçen süre ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında, mahkemece; TMK.nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun nafaka artışına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde düşük miktarda nafaka artışına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, davacının geçici de olsa dönem dönem öğretmenlik yaparak gelir elde etmesi, ekonomik göstergelerdeki olumsuz değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında davacı yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının fazla olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece nafakanın niteliği ve anılan nedenlerle TMK. 4.maddesi gereğince "hakkaniyete" uygun nafaka miktarına karar verilmesi gerekirken; somut nedenleri ve gerekçeleri açıklanmadan fazla miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu İtibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar arasındaki bir önceki nafaka artırım davası 19/03/2013 tarihinde açılmış ve nafakalar dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere artırılmıştır....

          Bu nedenle davacı kadına takdir edilen yoksulluk nafakasının Üfe oranının üzerinde artışını gerektirir bir durum yoktur. Takdir edilen artış miktarı boşanma davasının açıldığı tarih ile yoksulluk nafakasına hükmedildiği tarih arasında geçen süre, yoksulluk nafakasının boşanma dava tarihindeki şartlara göre belirlenmiş olmasına göre yetersiz kaldığından aylık 2.000,00 TL olarak belirlenmesine, iş bu nafakanın her yıl ÜFE oranında ARTIRILMASINA karar verilerek davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul çağında ise okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ... 2. Aile Mahkemesinin 2010/11 Esas 2011/124 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı lehine aylık 250,00.TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk ....lehine aylık 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini,aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 5.000. TL'ye; iştirak nafakasının müşterek çocuk için 5.000. TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı ,davanın reddini istemiştir....

            UYAP Entegrasyonu