"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalıya boşanma ilamı ve yoksulluk nafakasının arttırılması davası sonucu aylık 236 TL yoksulluk nafakası ödediğini, yoksulluk nafakası alacaklısı davalının babasından dolayı maaş almaya başladığını, sigortasız olarak çalıştığını, yoksulluğun kalktığını belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını veya indirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, Fethiye Aile Mahkemesi'nin 05.07.2018 tarih 2013/625E., 2016/415K., sayılı ilamı ile boşanmış bulunduğunu, Fethiye Aile Mahkemesi'nin 05.07.2018 tarih 2013/625 E., 2016/415 K. sayılı ilamı ile davacı taraf için 250,00- TL yoksulluk nafakası, müşterek çocukları için 250,00- TL iştirak nafakasına karar verildiği, ilamın incelenmesinde kararın 05.07.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin yoksulluk nafakası artışı isteminin reddedilen kısmı yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ekonomik göstergeler, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları önceki iştirak nafakasının kesinleştiği tarihten iş bu dava tarihine kadar olan ÜFE oranı ve dosya kapsamındaki kanıtlar itibariyle, hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı TMK. 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine göre, davacı lehine arttırımına karar verilen nafaka miktarı az bulunmuştur....
Yoksulluk nafakası; boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek eş için verilen ve boşanma davası kesinleştikten sonra işlemeye başlayacak olan nafakadır. Kural olarak yoksulluk nafakasının başlangıcı, boşanma kararının kesinleşme tarihidir. Nitekim somut olayda da, ... Aile Mahkemesinin 2008/58 E., 2009/1098 K., sayılı boşanma ilamında; dava tarihinden itibaren hükmedilen 150 TL tedbir nafakasının, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına hükmedilmiş, hüküm ....06.2011 tarihinde kesinleşmiştir. O halde mahkemece; daha evvel hükmedilen yoksulluk nafakasının kesinleşme tarihi esas alınarak, iş bu dava tarihinde yoksulluk nafakasının arttırılma talebi hakkında değerlendirme yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile boşanma davasının açılma tarihi esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
Yoksulluk nafakası boşanma sırasında istenilmişse, boşanmaya karar verilen hükümde yoksulluk nafakası da karar altına alınacaktır. Bu durumda, yoksulluk nafakası ödemelerinin başlangıç tarihi de boşanma hükmünün kesinleştiği tarih olacaktır. Boşanma davasının kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası davası açılması halinde yoksulluk nafakasının başlangıcı davanın açıldığı tarihtir. TMK 175.maddesinde, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir, hükmü getirilmiştir. Yoksulluğun hukuksal kavramı anılan madde ile tanımlanmamış ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1988 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, içme barınma, sağlık, ulaşım kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir....
Maddesi gereğince, yoksulluk nafakası yönünden HMK 362/1- a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi....
Dairemizin 26.10.2017 tarihli 2016/5883 esas 2017/11778 karar sayılı bozma kararında; "Davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının çok olduğu” yönünde hüküm kurulmuştur. Ancak mahkeme, davalı-karşı davacı kadın yararına ilk kararında aylık 750 TL yoksulluk nafakası ödenmesine hükmettiği ve bozma ilamına uygun şekilde nafaka miktarında indirim yapması gerektiği halde, “...aylık 750 TL (aynı miktar) yoksulluk nafakası olarak devamına” şeklinde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.07.2019 (Salı)...
(HUMK.md.438/7) SONUÇ:Temyiz edilen hükmün 2.bentte açıklanan nedenle, gerekçeli kararın hüküm bölümünün 5'nci bendindeki "200.00 TL. tedbir nafakasının karar kesinleşmesinden sonra" cümlesinden sonra gelen "yoksulluk nafakası olarak devamına" cümlesinin hükümden çıkarılmasına, yerine "100.00 TL. yoksulluk nafakası olarak devamına" cümlesinin yazılmasına, hükmün bu bölümünün DÜZELTİLEREK, temyize konu diğer yönlerin 1. bentte belirtilen nedenle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 26.01.2011 (Çrş) KARŞI OY YAZISI Davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı, nafaka yükümlüsünün mali gücüne uygundur. Nafaka miktarında indirime giden sayın çoğunluk görüşüne iştirak etmiyorum....
Dosyanın yapılan incelemesinde davacı tarafın dava dilekçesinde 500 TL, nafaka talebinde bulunduğu ve bu nafaka talebi ile ilgili ön inceleme duruşmasında yaptığı açıklamada nafaka talebinin yoksulluk nafakasına ilişkin olduğu beyan edildiği anlaşılmaktadır. O halde davacı tarafça usulüne uygun şekilde talep edilmiş yoksulluk nafakası talebi bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece, davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından, davacının karar düzeltme isteğinin kısmen kabulüne- kısmen reddine, Dairemizin 30.11.2015 tarih, 2015/6121 esas ve 2015/22588 karar sayılı kısmen bozma-kısmen onama ilamının hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelik bölümünün kaldırılmasına, hükmün bu yönden onanmasına, davacının diğer karar düzeltme taleplerinin ise reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değşiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davacı adına yoksulluk nafakası, müşterek çocuk adına da iştirak nafakası hükmedilmesi istemiyle açılmıştır. Davacı taraf, iştirak nafakasının miktarının az olması, yoksulluk nafakası talebinin reddine yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. İştirak nafakası miktarına yönelik yapılan inceleme sonunda; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi " nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK'nın 341/2 maddesine göre karar tarihi itibariyle miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle 17.380,00- TL' dir....