Aile Mahkemesinin 16/06/2011 tarih ve 2010/1707 E., 2011/845 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, davacı için aylık 350,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar için aylık 300,00'er TL iştirak nafakası takdir edildiğini, bu nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiğini, müvekkilinin ve müşterek çocukların ihtiyaçlarının arttığını, müvekkilinin tek başına ihtiyaçları karşılamakta zorlandığını, çocukların eğitimlerinin devam ettiğini, bağlanan nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 2.000 TL'ye, iştirak nafakalarının ise, ayrı ayrı aylık 1.500'er TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesinin kararı ile boşandığını, müşterek çocuğun velayetinin kendisine bırakıldığını, mahkemece yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedildiğini, en son ... 2.Aile Mahkemesinin 2011/249 E.-371 K.sayılı kararı ile yoksulluk nafakasının 300 TL'ye, iştirak nafakasının da 200 TL'ye yükseltildiğini, değişen ekonomik koşullar nedeniyle nafaka miktarlarının yetersiz kaldığını, müşterek çocuğun lisede öğrenim gördüğünü, büyük ekonomik zorluklar çektiğini, davalının maddi durumunun iyi olduğunu belirterek, kendisi için aylık 300 TL nafakanın 600 TL'ye, müşterek çocuk ... için hükmedilen 200 TL nafakanın 500 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, nafaka davalarında miktarı takdir hâkime aittir. Bu nedenle iki tarafında kısmen haklı çıkması halinde yargılama giderlerinin taraflar arasında paylaştırılacağına ilişkin HUMK. m. 417/1 c.2 hükmü nafaka davalarında uygulanmaz....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen nafaka miktarlarının çok yüksek olduğunu, karşılayamayacağını, öncelikle davanın reddine, aksi kanaatte ise hakkaniyet ilkesi gözetilerek uygun bir nafaka miktarına hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Dava; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması isteğine ilişkindir. Yoksulluk ve iştirak nafakaları aidiyetleri, nitelikleri itibariyle ayrı nafakalar olup, bu nedenle davacı eş ve çocuklar ihtiyari dava ortağıdır. Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2011/22147 Esas, 2012/4699 Karar ve 27.02.2012 tarihli kararı- Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119 Esas, 2012/7991 Karar ve 26/03/2012 tarihli kararı) Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka( farkı) miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Davalı vekili, müvekkilinin nafaka artışına ilişkin ilam nedeniyle doğan borçlarını ödemek için kredi çektiğini, bu nedenle maaşından geriye kalan kısmın mevcut nafakayı ödemeye dahi yetmediğini savunarak; davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; yoksulluk nafakasının 150 TL den 180 TL ye, iştirak nafakalarının ise 120’şer TL den 150’şer TL ye artırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya kapsamından; davacı tarafından davalı aleyhine ... 2. Aile Mahkemesinin 2007/1210 E. sayılı dosyası ile nafakaların artırılmasının talep edildiği, yapılan yargılama sonucunda; yoksulluk nafakasının 150 TL ye, iştirak nafakalarının ise 120’şer TL ye artırılmasına dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 9.2.2009 gün ve 2009/493 E. 1571 K. sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 200 TL olarak belirlendiği ve hükmün bu şekliyle düzeltilerek onandığı anlaşılmaktadır....
Arttırımı kabul edilen yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası ile kaldırılması reddedilen yoksulluk nafakasına yönelik Hüküm, yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir.Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı yönünden kaldırılması reddedilen yoksulluk nafakası ve arttırımı kabul edilen iştirak nafakasının miktarı dikkate alındığında, mahkeme kararı kesin olduğundan davalı-karşı davacının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye, iştirak nafakalarının 150,00 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava; velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasının kaldırılması ve geriye dönük ödenen iştirak nafakasının iadesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. İlk derece Mahkemesince velayet değişim davası kabul edilerek, fazladan ödendiği anlaşılan iştirak nafakasının bir kısmının iadesi ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına dair karar verilmiş, iadesine karar verilen iştirak nafakasının kısmen reddedilen kısmına yönelik olarak davacı tarafça, kısmen kabul edilen iştirak nafaksı kısmına (3.400,00.-TL), vekalet ücretine yönelik, velayetin değişimine ve yoksulluk nafakası arttırım talebinin değerlendirilmemesi davalı tarafça istinaf edilmiştir. 1- DAVACI TARAFIN REDDİNE KARAR VERİLEN ALACAĞA İLİŞKİN OLARAK YAPTIĞI İSTİNAF TALEBİ İNCELENMESİNDE; Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2021 yılı için HMK'nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 5.880,00.-TL olmuştur. Davacı tarafça iadesi talep edilen 8.400,00....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası DİE’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Yine; TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. TMK.nun 330.maddesindeki düzenleme, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir şeklindedir. TMK'nun 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafaka ve Maddi - Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının maddi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddi ile iştirak nafakası miktarına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Davacının talep ettiği maddi tazminat ve yıllık toplam yoksulluk nafaka miktarı ile kısmen reddolunan iştirak nafakası miktarları karar tarihindeki kesinlik sınırı 72.070 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/l-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....