Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, davacının ev hanımı olduğu, 406.00.-TL yetim maaşı aldığı, 400.00.- TL kira ödediği, davalının mühendis olduğu, 3.711.00.-TL maaş aldığı, 750.00.- TL kira geliri olduğu, 500.00.-TL kira ödediği anlaşılmaktadır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı fazladır....
Sayılı boşanma dosyasında 27.05.2010 tarihli ara kararı ile müşterek çocuklar lehine dava tarihi olan 15.09.2009 tarihinden itibaren ayrı ayrı aylık 100.00'er TL ve davalı ... lehine aylık 100,00TL tedbir nafakasının davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm ile de; 27.05.2010 tarihinde hükmedilen tedbir nafakalarının karar kesinleşinceye kadar devamına karar kesinleştikten sonra 75'er TL iştirak, 100 TL yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiş, karar; 28.01.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Daha sonra davalı kadın tarafından 31.08.2012 tarihinde açılan dava ile yoksulluk nafakası 150 TL'ye, iştirak nafakaları 100'er TL'ye arttırılmıştır. Dosya arasında bulunan davaya konu...... sayılı icra takip dosyası incelendiğinde; 2.700TL 27.05.2010 tarihli birikmiş nafaka ve 27.05.2010-01.06.2015 arası faizi ile 4.750 TL 28.01.2010 tarihli birikmiş nafaka ve 28.01.2011-01.06.2015 arası birikmiş faizi olmak üzere toplam 10.525,41 TL'nin talep edildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından yoksulluk ve iştirak nafakaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadın, dava dilekçesiyle nafaka talebinde bulunmamış 28.04.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında, kendisi için aylık 1000 TL nafaka, müşterek çocuk için ise 1000 TL tedbir ve iştirak nafakası talebi olduğunu beyan etmiş; davalı erkek ise mazeretsiz olarak bu duruşmaya katılmamıştır. Taraflar cevaba cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme Aşamasında ise, ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir veya değiştirebilirler....
fıkrasından “karar kesinleştikten sonra nafakanın yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına, cümlesinin çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 33.45 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 14.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Md 297/2). 2- Davalı tarafın yoksulluk nafakasına ilişen temyiz itirazının incelenmesinde; TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir....
Somut olayda, boşanma davası reddedildiği için tedbir nafakaları yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devam edemez. Zira, iştirak ve yoksulluk nafakaları boşanmadan sonra hüküm doğuran, talep edilebilen nafaka türleridir. Eldeki davada hükmedilen nafakalar ise evlilik birliği devam ederken ayrı yaşamaya hak kazanan davacının ve onun yanında kalan ortak çocuğun yararına takdir edilen tedbir nafakalarıdır....
Davacının müşterek çocuk için aylık 250,00TL iştirak nafakasının aylık 500,00TL ye, kendisi için aylık 300,00TL olan yoksulluk nafakasının aylık 600,00TL ye yükseltilmesini talep ettiği, yerel mahkemece davacı kadın ve müşterek çocuk için ayrı ayrı aylık 75,00er TL arttırım yapıldığı, yoksulluk nafakası artış miktarı ile iştirak nafakası artış miktarı yönünden bir yıllık nafaka artış tutarının ayrı ayrı 900,00er TL ye tekabül ettiği, yine davacının 225,00TL lik yoksulluk nafakası artış talebinin reddedildiği, reddedilen bir yıllık yoksulluk nafaka artış miktarının 2.700TL ye tekabül ettiği, müşterek çocuk için aylık 175,00TL lik iştirak nafakası artış talebinin reddedildiği, reddedilen bir yıllık iştirak nafakası artış miktarının 2.100TL ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi itibariyle miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu, dolayısıyla kesinlik sınırında kalan tarafların istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası davasının reddine ,iştirak naafakası davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin eski eşi davalı ...' ile anlaşmalı boşandıklarını, müvekkilinin boşanmadan sonra yoksulluğa düştüğünü, davalının boşanmadan sonra 11 yaşında 6. sınıf öğrencisi müşterek çocukla ilgilenmediğini, davalının maddi durumunun son derece iyi olduğunu bu nedenle müvekkili için 300,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için 700,00 TL iştirak nafakası bağlanmasını ve nafakanın yıllık ÜFE - TÜFE oranları bazında düzenli olarak artırılmasını talep...
İlk kararda davacı kadın yararına hükmedilen aylık 300 TL tedbir-yoksulluk nafakası, 12.500 TL maddi 12.500 Tl, manevi tazminat ve çocuk için hükmedilen aylık 200 TL tedbir-iştirak nafakası davacı kadın tarafından temyiz edilmeyerek, bu miktarlar yönünden davalı erkek lehine usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usulü kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde davacı kadın yararına hükmedilen tedbir ile yoksulluk nafakası, tazminatlar ve çocuk için hükmedilen tedbir ile iştirak nafakalarının arttırılması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.12.2020 (Prş.)...
TMK.nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Davacı kadına takdir edilen yoksulluk nafakasının TÜİK tarafından belirlenen yıllık Üfe oranı üzerinden artışı gerekir....