Birleşen dava yönünden; usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller, TMK 328 ve 364.maddeler dikkate alındığında davacının babası olan davalının davacıya karşı nafaka yükümlülüğü mevcuttur. Birleşen dava yardım nafakası davası olduğu halde nafaka artırım davası gibi karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yardım nafakasına hükmedilmesi doğrudur, ancak ilk derece mahkemesince takdir edilen nafaka miktarı çocuğun yaşı, okul durumu, ihtiyaçları, tarafların ve davacıya karşı nafaka yükümlülüğü de bulunan annenin dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları karşısında azdır. Davacı taraf nakafaya yıllık artış uygulanmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince bu konuda olumlu olumsuz karar verilmemesi doğru görülmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; önceki nafakanın artırımı davasının 30.07.2008 tarihinde açılmış olup, 27.04.2010 tarihinde 150 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, bu davanın ise 25.03.2015 tarihinde açılmış olduğu, davacı kadının, ev hanımı olduğu, 177 TL ölüm aylığı aldığı, aylık 365 TL kira gideri olduğu; davalının ise memur olup 2.625 TL maaş aldığı, lojmanda ikamet ettiği, evli olduğu, adına kayıtlı 1 adet dairesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, önceki nafakanın artırımı davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....
TMK'nın 331. maddesi gereğince durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre, mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamalarına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; nafaka TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; Zonguldak 1....
Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinde ön görülen 1.500,00 TL kesinlik sınırı 02/12/2016 tarihinden itibaren 3.000,00 TL'ye çıkarılmış, ek 1. madde ile de parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında arttırılacağı düzenlenmiş olup, 01/01/2023 tarihinden itibaren kesinlik sınırı 17.830,00 TL'dir. Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde yıllık nafaka miktarı değerlendirilir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 25/04/2012 tarih ve 2012/7371 esas 2012/ 10992 karar ve 12/01/2015 tarih 2014/13494 esas 2015/291 karar sayılı kararları). Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde, eş ve çocuklar için hükmedilen nafakaların ayrı ayrı kabul veya reddedilen yıllık nafaka miktarı değerlendirilir (Yargıtay 3....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21.12.2021 NUMARASI : 2020/731 ESAS, 2021/1243 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Artırımı KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 4. Aile Mahkemesi’nin 2017/209 Esas sayılı davada, davacı lehine 300,00 TL yardım nafakasına hükmedildiğini ve kararın kesinleştiğini, nafaka tarihinden itibaren herhangi bir artış uygulanmadığını, davacının üniversite öğrencisi olup ihtiyaçlarının arttığını belirterek 300,00 TL yardım nafakasının 1.200,00 TL yükseltilmesine, dava tarihinden itibaren her yıl TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin tamamının reddedilmesini, mevcut nafaka ödemesinin iptal edilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, ...si 12. Sınıf öğrencisi olduğunu, iki yıl yurt dışında yaşadığı için yaşıtlarına göre geri olduğunu, davalı babasından 125 TL nafaka aldığını ve başka geliri olmadığını ancak nafakayla geçinemediğini, mağdur olduğunu ve nafakanın 500 TL'ye artırılmasını talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile de talebinin yardım nafakası olduğunu belirtmiştir....
Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde hükmedilen nafakanın ayrı ayrı kabul veya reddedilen yıllık nafaka miktarı değerlendirilir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 25/04/2012 tarih ve 2012/7371 esas 2012/10992 karar ve 12/01/2015 tarih 2014/13494 esas 2015/291 karar sayılı kararları). Davacının istinafına konu ettiği reddedilen nafakanın yıllık miktarı (500,34 XX 102= 6.00,00 TL) kesinlik sınırının altındadır. Dolayısıyla karar istinaf eden yönünden HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. Nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına ilişkin hüküm asıl hükmün ferisi olup, kesinlik sınırının belirlemesinde asıl hükme tabi olarak incelenir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2022 NUMARASI : 2021/811 ESAS 2022/150 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Artırımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi, gereği düşünüldü. İDDİA, SAVUNMA VE KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2017/339 Esas 2017/986 Karar sayılı ilamı davalı baba tarafından davacı kızına aylık 1.000,00 TL yardım nafakasına hükmedildiğini, davacının halen üniversite eğitiminin devam ettiğini, aylık giderinin 3.500- 4.000,00 TL olduğunu, mevcut nafakanın yetersiz kaldığını ileri sürerek, nafakanın aylık 3000 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir....
un davasının kısmen kabulü ile nafakanın kısmen arttırılarak aylık 600TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ve yargılama süresince ödenen kısımda tekerrüre esas olmayacak şekilde davalı/karşı davacıdan alınarak davacı/karşı davalı ...'a verilmesine, davalı/karşı davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı/karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka Artırımı-Nafaka-Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar ... ile ... tarafından, eksik inceleme ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı ...'ın temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı ...'nun temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre tıp fakültesi öğrencisi olan davacı ... yararına takdir edilen yardım nafakası (TMK m. 327/1) azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....