Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olan davalının emekli maaşı dışında gelir elde etmeyerek yaşamını sürdürmesinin ve kendisi de önceden lokantacılık yapan davacının, iyi geliri bulunan kız kardeşine ait dükküna sadece yardım etmek amacıyla gittiğini kabul etmenin hayatın olağan akışına uygun düşmediği, davacının aylık nafaka dışında kesinleşmiş mahkeme ilamına göre geçmişteki nafakayı ödememesi nedeniyle birikmiş nafaka alacağı ödemesinin davalıdan kaynaklanan bir durum olmayıp, kimsenin kendi sebebiyet verdiği bir eylemden hak elde edemeyeceği anlaşılmakla, mahkemece davacının yardım nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinde ya da nafakadan dava tarihi itibari ile herhangi bir indirim yapmamasında usul ve yasaya aykırı bir durum görülmediğinden davacının yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Maddesinde öngörülen nafaka şartlarının ortadan kalktığı anlaşılmaktadır. Açıklanan sebeplerle davacının davasında haklı olduğu kanaatine varılmış olup, davanın kabulüyle Bafra 1.Asliye Hukuk Mahkemesince 30/12/2014 tarih 2014/445 Esas 2014/731 Karar sayılı ilamı ile davalı T2 lehine hükmedilen 500 TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı taraf istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı tarafından açılan yardım nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir....

Dava; yardım nafakası talebine ilişkindir....

O halde mahkemece, TMK'nun 328/2.maddesi gereğince; halen eğitimi devam eden davalı için hükmedilen yardım nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulü yönünde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22/03/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Kanun koyucu, aile bireylerinin birbirlerine yardım etmelerini sadece ahlak kurallarına bırakmayarak bunu TMK. nun 328/2 ve 364. maddelerinde yapılan düzenlemeler ile yasal bir ödev haline getirmiştir. Yoksulluğa düşen aile bireyinin, yaşamını sürdürebilmesi için zorunlu olan yardım isteğini içermesi de göz önüne alındığında, yardım nafakasının düzenlendiği anılan yasa maddeleri birbirini tamamlamaktadır. Bu nedenle, nafakanın bağlanmasında olduğu gibi kaldırılmasında da bu özellik dikkate alınarak araştırma ve inceleme yapılması, gerek hakkaniyete gerekse usul ekonomisi ilkesine uygun düşecektir. Bundan ayrı yardım nafakası, durumun değişmesi halinde mahkeme kararıyla yeniden belirlenebilecek veya kaldırılabilecektir....

      Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı toplanan bilgi, belge ve delillerin değerlendirilmesinde; Dava; yardım nafakasının kaldırılması bunun mümkün olmaması halinde azaltılması istemine ilişkindir. Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364) Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir....

      Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı toplanan bilgi, belge ve delillerin değerlendirilmesinde; Dava; yardım nafakasının kaldırılması bunun mümkün olmaması halinde azaltılması istemine ilişkindir. Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364) Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yardım nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, .... Üniversitesinde Elektrik Elektronik Mühendisliği 2.sınıfında okuduğunu, halen almakta olduğu 300,00 TL yardım nafakasının ihtiyaçlarını karşılamadığını ileri sürerek, yardım nafakasının 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, talep edilen nafakanın yüksek olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile aylık 300,00 TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL daha arttırılarak 600,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalılar ... ve ... için 18 yaşını tamamladıklarından iştirak nafakasının kaldırılması talebinden önce yardım nafakasına hükmedildiğinden, davalılar ... ve ... 18 yaşını tamamladıklarından iştirak nafakasının kendiliğinden kalktığının tespitine yerine bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi şeklinde hüküm kurulmamasında bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 07.12.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....

          Davada, davacı Burcu için 100,00 TL olan yardım nafakasının 150,00 TL artırılarak 250,00TL'ye, davacı Buket için 140,00 TL olan yardım nafakasının 110,00 TL artırılarak 250,00TL'ye, davacı Birgül için 155,00 TL olan yoksulluk nafakasının 95,00 TL artırılarak 250,00TL'ye, davacı Batuhan için ise aylık 250,00 TL yardım nafakasına hükmedilmiş olup, ayrı ayrı artırılan yıllık nafaka miktarları ile davacı Batuhan için hükmedilen yardım nafakası miktarı 5.390,00TL'yi geçmemektedir. Hüküm, ayrı ayrı artırılan yıllık nafaka ve davacı Batuhan için hükmedilen yıllık yardım nafakası miktarı itibariyle her bir nafaka yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların, istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir (6100 sayılı HMK m.352)....

          UYAP Entegrasyonu