İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "... davacının öğrenci olup gelirinin bulunmadığı, diğer nafaka yükümlüsü anne Efsun'un gelirinin bulunmadığı, davalı babanın pilot olup çalıştığı şirketin cevabi yazısına göre aylık 52.000 TL ila 93.000 TL arasında gelirinin bulunduğu biçiminde ekonomik durumlarının tespit edildiği anlaşılmış, öğrenci olan davacının bir öğrenci olarak giderleri nazara alındığında tarafların ekonomik durumlarına uygun olarak nafakanın ihtiyaçları giderme yönü, zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı hususları birlikte değerlendirilmekle davalının aylık 3.000- TL yardım nafakasından sorumlu olmasının hakkaniyete uygun olacağı"gerekçesi ile; "Davanın KISMEN KABULÜ İLE; dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı için aylık 3.000,00- TL yardım nafakası takdirine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tayin olunan yardım nafakasının karar kesinleşme tarihi itibariyle gelecek yıllardaki her yıl dönem başlarından itibaren TÜİK 12 aylık ortalamalara göre yıllık...
Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacının iş bu davadaki talebi, iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkin olup; mahkeme gerekçesinde dava yardım nafakası olarak ifade edilmiş ve hüküm kısmında nafakanın niteliği açıklanmamıştır. Ayrıca, hükümde nafaka bağlanan küçüğün ismi M. K. A. olduğu halde Y. K. olarak yazılmıştır....
nafakasının dava tarihi itibariyle aylık 100 TL artırımı ile toplamda aylık 300,00 TL iştirak nafakasının müşterek çocuk lehine harcanmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, verilen nafakanın 01 Ocak Tarihi itibariyle TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir....
(karar başlığında dava , nafaka (nafakanın artırımı) şeklinde yazılmıştır ) Davalı vekili istinaf dilekçesinde, gerekçeli kararda başlıkta nafaka artırım davası, içerikte davanın iştirak nafakası olarak nitelendiğini, yine gerekçeli kararda davanın nitelemesinin yanlış yapıldığını, iştirak nafakasının yardım nafakasına dönüştürülmesi diye bir davanın olmadığını, hukukta böyle bir dava çeşidinin olmadığını, davanın baştan beri yanlış açıldığını, mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu, tanıklarının beyanının hükme esas alınmadığını, delilleri toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, adil yargılama ilkesine aykırı olduğunu, belirlenen nafaka miktarının da yüksek olduğunu, yardım nafakası koşullarının oluşmadığını belirterek kararın kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
YHGK nun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 E 235 K sayılı kararıyla nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde hükmedilen nafakanın yıllık nafaka miktarı değerlendirilir. Bu değerlendirme talep edilen her bir nafaka artırımı için ayrı ayrı yapılır. İlk Derece Mahkemesince davalı için ödenen 686,45.TL yardım nafakasının 350,00.TL'ye indirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Somut olayda davalıya ödenen yardım nafakasının indirilmesi talep edilen yıllık azaltım miktarı 336,45x12=4.037,40.TL olup dolayısıyla bu rakam karar tarihindeki 5.880,00.TL lik kesinlik sınırının altında olduğu için karar istinaf talebinde bulunan davacı yönünden HMK nun 341/4 maddesi gereği kesin niteliktedir....
Türk Medeni Kanununun 364.maddesi uyarınca tayin olunan nafaka için açık kural konulmamış olması, nafakanın özelliği itibariyle zaruri olan bu yönünü ortadan kaldırmamaktadır. Tüm bu açıklamalar ve ortaya konulan yasal düzenlemeler ışığında somut olay irdelendiğinde; Davacı, nafakanın takdir edildiği tarihteki durumun değiştiğini, zira nafaka alacaklısının eğitim hayatının sona erdiğini ileri sürerek yardım nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Gerçekten de, üniversitede eğitim hayatına devam eden davalının açmış olduğu dava sonucunda lehine yardım nafakasına hükmedildiği, ancak bu sırada, işlediği kasıtlı suç nedeniyle ... süreli (17 yıl 6 ay) hapse mahkûm olduğu ve devamsızlık nedeniyle üniversite ile ilişiğinin kesildiği, 5806 sayılı kanun ile getirilen düzenleme gereği davalının, şartla tahliye olduğu (30.03.2017) tarihten itibaren iki ay içerisinde ilişiğinin kesildiği üniversiteye başvurması halinde eğitimine yeniden devam edebileceği anlaşılmaktadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/01/2023 NUMARASI : 2020/288 ESAS 2023/28 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ....’in yayınladığı .... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. O halde, mahkemece yapılacak işin; davacının sosyal ve ekonomik durumu ile davalının ihtiyaçları karşılaştırılarak, önceki nafaka takdirinde kurulan dengeyi koruyucu, davalının ihtiyaçlarını asgari ölçüde karşılayacak, davacının geliri ile de orantılı olacak şekilde,artırılan yoksulluk nafakası miktarı ....’in yayınladığı .... oranında artırım yapılması olup, bu husus nazara alınmadan karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2016/829 Esas ve 2017/363 Karar sayılı 08/05/2017 tarihli kararına göre, davacı anne yararına hükmedilen 250,00.TL yardım nafakasının karar tarihinden itibaren her ay 150,00.TL artırılarak her ay 400,00.TL olarak hükmedilerek davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiği, bu karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine dava dosyasının dairemize gönderildiği görülmüştür. Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde hükmedilen nafakanın yıllık nafaka fark miktarı değerlendirilir. Davacı lehine, davalı aleyhine arttırılarak kabul edilen yardım nafakası yıllık fark miktarı 150,00.TLx12=1.800,00.TL'dir. Dolayısıyla bu rakam, karar tarihindeki 5.880,00.TL olan kesinlik sınırının altındadır ve karar istinaf talebinde bulunan davalı taraf yönünden HMK nun 341/4 maddesi gereği kesin niteliktedir. Bu nedenle davalı tarafın, istinaf kanun yoluna başvurma talebinin kesin karara ilişkin olması dikkate alınarak, HMK.'...
Nafakanın esas miktarı yönünden istinaf talebi değerlendirildiğinde; davacı kadın için yoksulluk nafakasının yıllık artış miktarının 4.800 TL, müşterek çocuk Göktuğ Muhammet için iştirak nafakasının yıllık artış miktarının 7.800 TL, davacı Hasan Efdal için yardım nafakasının yıllık miktarının 5.400 TL olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, her bir nafaka alacaklısı için kabul edilen yıllık nafakanın toplam miktarının karar tarihi itibariyle HMK'nun 341/2. maddesinde belirtilen parasal sınırın altında ve kesin nitelikte olduğu, buna göre, davalının kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, HMK'nun 341/2, 346/1, 352/1- b maddeleri gereğince, davalının istinaf dilekçesinin miktar itibariyle usulden reddi yönünde karar verilmesi gerekmiştir....