Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesine ilişkin karardan önce psikolog, pedagog ve ya sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlar tarafından her iki tarafın yaşadığı ortamda ayrı ayrı inceleme yapılması, taraflarla ve çocukla görüşmek suretiyle velayet ve şahsi ilişki düzenlenip düzenlenmeyeceği, şahsi ilişkinin süresi konusunda ayrıntılı rapor alınması gerekli iken bu hususta rapor alınmadan karar verildiği görülmüştür. İstinaf incelemesinin yapılabilmesi için tarafların tüm talepleri hakkında delillerin değerlendirildiğini gösterir biçimde usulüne uygun toplanmış delillerin dosyada bulunması zorunludur. Kabule göre de; hafta sonları için düzenlenen kişisel ilişkinin neden yatısız olarak düzenlendiği de açıklanmaksızın yatısız kişisel ilişki düzenlenmesi doğru bulunmamıştır....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle"...iddiaların yerinde olmadığını,velayetin değiştirilmesi şartlarının gerçekleşmediğini,çocuk Şerafettin Mert'in diğer taraf yanındaki rahat ve serbest bırakılan yaşamı sebebiyle diğer taraf yanında kalmayı istediğini,müvekkilinin çocuğun bakımı ile ilgili ihmali davranışta bulunmadığını,davanın reddini"talep etmiştir....

Aile Mahkemesinin 2017/839 esas, 2017/784 karar sayılı ilamına dayanılarak boşandıktan 20 ay sonra takip başlatıldığını, davalının müvekkilinin velayetin değiştirilmesi davasına karşılık takip başlattığını, talep edilen nafaka aylarında çocukların müvekkilinin yanında kaldığını, nafaka borçlusunun yanında kalan çocuklar için nafaka ödenemeyeceğini, davalının boşandıktan sonra bile müvekkilinin yanında çocuklarla kalmaya devam ettiğini, davalının gidecek bir yeri olmadığı için çocukların iyiliğini de düşünerek müvekkilinin bunu kabul ettiğini, davalının çocukların velayetini vermediği gibi müvekkilinin evinden de çıkmadığını ve çocuklarına bakmadığını, çocuklara babaannenin baktığını beyan ederek takibin iptalini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

Günün gelişen ulaşım imkanlarına nazaran şahsi ilişkinin terditli düzenlenmesi isabetli değildir. Bu itibarla kadının şahsi ilişkiye yönelen istinafı kabul edilerek çocukların yaşları nazara alınıp her ay 1. ve 3. hafta sonları yatılı, dini bayramlarda yatılı, Kasım ara tatilinin tamamı sömestri tatilinin 1 haftası ve yazın bir ay olmak üzere anne ile çocuklar arasında şahsi ilişki tesisine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davalının, davanın kabul edilmiş olmasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-) Davalının, çocuklarla kendisi arasında kurulmuş olan şahsi ilişkiye yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının çocuklarla anne arasında kurulmuş olan şahsi ilişkiye yönelik 2....

Dosya kapsamında alınan sosyal inceleme raporu, idrak çağındaki çocuğun duruşmadaki beyanı, çocuğun yaşı, ihtiyaçları, anne hakkındaki ceza davası , velayetinin babaya verilmesine engel durum bulunmadığı hususları dikkate alındığında, velayetinin babaya verilmesi menfaatine olmakla ilk derece mahkemesinin velayetin değiştirilmesi kararı usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı kadının velayetin değiştirilmesine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında velayeti babaya verilen küçük ile anne arasında kurulan kişisel ilişki "Davalının bulunduğu cezaevi yönetiminin belirlediği, her ayın ilk açık görüş gününde, yine yönetemin belirlediği gün ve saatlerde olmak üzere müşterek çocukla anne arasında şahsi ilişki tesis edilmesine, şahsi ilişkiyi yerine getirme yükümlülüğünün davacı babaya ait olduğuna" şeklinde olup infaza elverişli olmadığı gibi annenin 09.09.2020 tarihinde tahliye olup yeniden düzen kurduğu da dikkate alındığında uygun değildir....

Her ne kadar davalı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı baba da yatılı kalacak şekilde şahsi ilişki tesisinin hatalı olduğu, yaşına göre kademeli şahsi ilişki tesisi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede; velayeti annede olan çocuğun her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi saat 10.00'dan Pazar saat 17.00'e kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan 3. günü saat 17.00'e kadar, her yıl 1 Temmuz saat 10.00'dan 10 Temmuz saat 18.00'e kadar anneden alınarak babaya verilmesine şeklinde şahsi ilişki tesisinin çocuğun yaşına uygun olmadığı anlaşılmış ise de, karar tarihinden itibaren aradan geçen sürede çocuğun yaşının büyümesi nedeniyle yerel mahkemece belirlenen yatılı şahsi ilişkinin uygulanmasında sorun yaşanmayacağı anlaşılmakla davalı kadın vekilinin şahsi ilişki süresine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği anlaşılmıştır....

Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, boşanma kararı ile anne ile şahsi ilişki tesis edildiğini, ancak davacı annenin çocuklarla ilişki kurmadığını ve onları görmediğini, davacının nafaka almak maksadıyla bu davayı açtığını belirterek, davacının haksız davasının, velayet, nafaka ve sair tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; A- Davacının velayet davasının KISMEN KABULÜ ile; 1- İstanbul Anadolu 5....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki-Yoksulluk Nafakasının İndirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından velayetin değiştirilmesi, yoksulluk nafakasının indirilmesi taleplerinin reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden, davalı tarafından ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının terditli açtığı davasında velayetin değiştirilmesine yönelik ilk talebi reddedilmiş ise de; ikincil nitelikteki kişisel ilişkiye yönelik talebi kabul edildiğine göre, davacının...

    Velayetin değiştirilmesi davaları kamu düzenine ilişkin olup, süresinden sonra bildirilse dahi taraf tanıklarının dinlenmesinde veya sonradan gösterilen delillerin kararda nazara alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Davacı tanığı Sümeyye, davaya konu çocuğun davalı ve yeni evlendiği kadınla anlaşamadığını, yurda yerleştiğini, oradan annesi tarafından alındığını, İbrahim'in annesinin yanındaki yeni düzeninde mutlu olduğunu beyan etmiştir. İdrak yaşındaki çocuk İbrahim de 08/07/2021 tarihli duruşmadaki beyanında babasının kendisine kötü davrandığını, annesinin yanında mutlu olduğunu beyan etmiş, velayetinin annesine verilmesini talep etmiştir. Davalı asil de, velayetin değiştirilmesi davalarında bir hüküm ifade etmese de 07/09/2021 tarihli celsede, çocuğun velayetinin anneye verilmesine rıza göstermiştir....

    Taraflar arasında görülmekte olan boşanma-velayetin tevdi ve şahsi ilişkinin genişletilmesi davasında, talep halinde gelişen olaylar ve dosyaya toplanan belgelere göre velayete ilişkin durumun yeniden değerlendirilmesi mahkeme hakiminin takdirinde olup, bu konuda usulü işlemler yapmış olan mahkeme hakiminin davranışı da H.Y.U.Y.’nın 29. maddesi anlamında hakimin reddine gerekçe yapılamaz. İncelenen dosya kapsamına göre, hakimin reddi için ileri sürülen hususlar H.Y.U.Y.’nın 29. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir. Açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 11/05/2009 günü oybirliği ile karar verildi....

      UYAP Entegrasyonu