Davacı tarafından talep edilen nafaka niteliği itibariyle yardım nafakası olup, mahkemece takdir edilen nafakanın, tedbir ve iştirak nafakası olarak isimlendirilmesi doğru görülmemiş ancak bu husus sonuca etkili olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2,50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 13.01.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin(Aile) 2012/83 E 2013/354 kararı ile davanın reddedildiğini; yaklaşık iki senedir ayrı yaşadıklarını, nafaka istemesinin haksız olduğunu, evlilik birliğinde kusurlunun davacı olduğunu; kendisinin elektrik kurumunda şirket elemanı olarak çalıştığını, 900 TL aldığını, 475 TL kira ödediğini, vergi dairesine olan borcunu taksitle ödediğini, maaşından geriye para kalmadığını, kendisinin nafaka verecek durumu olmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile, davacı eş için dava tarihinden itibaren aylık 230 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 197.maddesi uyarınca; ayrı yaşamda haklı olan eş diğerinden tedbir nafakası talebinde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği karı-koca birliğin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.md.186/son)....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından birleşen boşanma davasının reddi, tedbir nafakası davasında ve boşanma davasında hükmedilen nafakalar, tazminatlar, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin boşanma davasının kabulü, boşanma davasında ve tedbir nafaka davasında hükmedilen tedbir nafakalarının miktarı, yoksulluk nafakasının reddi ve tazminatların miktarına yönelik temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların tedbir nafaka davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100...
Mahkemece, davanın KABULÜ ile davacı ... için 150,00 TL, davacı ... için 100,00 TL nafakanın karar tarihinden hükmün kesinleşme tarihine kadar tedbir, kesinleşmeden itibaren tedbir nafakası olarak davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. ...)Dava tedbir nafakası istemine ilişkin olup, TMK.nun 197.maddesinde düzenlenen tedbir nafakası, birlikte yaşamaya ara verilmesi halinde ayrı yaşamakta haklı olan eş ve reşit olmayan çocuklar yararına hükmedilen nafakadır. Somut olayda, lehine nafaka hükmedilen çocuk ..... 01.01.1998 doğumlu olup, lehine nafaka talep edilen küçüğün yargılama sırasında reşit olduğu anlaşılmaktadır. TMK’nun 328.maddesinde: “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....
HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Davacı kadına verilen tedbir nafakası yönünden; Mahkemece, davacının haklı bir nedenle davalı ile ayrı yaşadığı kabul edilerek, tedbir nafakasına hükmedilmiş, anılan karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmadığından tedbir nafakası bağlanması koşulları oluşmuş, hükme karşı davacı taraf, takdir edilen nafakanın az olduğunu ileri sürerek, istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Mahkemece; açılan bu tedbir nafakası davasından sonra yargılama aşamasında davalı tarafından 08.03.2010 tarihinden boşanma davası açıldığını, boşanma davasında da tedbir nafakasına hükmolunabileceği gerekçesiyle, dava tarihi olan 12.11.2009'dan boşanma davasının dava tarihi olan 08.03.2010 tarihine kadar talep gibi davacı için 200 TL, müşterek çocuk için 150 TL tedbir nafakasına hükmolunmuştur.Mahkemece, boşanma davasının açıldığı tarihe kadar tedbir nafakasına hükmolunması yerinde değildir. Zira, boşanma davasında tedbir nafakasına hükmedilip edilmediği araştırılmadığı gibi boşanma davasında tedbir nafakasına hükmedildiği anlaşılamamaktadır. Boşanma davasında, TMK. 169.maddesine göre ancak geçici olarak tedbir nafakasına hükmolunabilir. Boşanma davasında, geçici tedbir nafakasına hükmolunsa bile eldeki tedbir nafakası daha önce açıldığından icra müdürlüğünce bağımsız olarak açılıp sonuçlanan tedbir nafakası nazara alınır....
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple tarafların temyiz dilekçelerinin tedbir nafakasına yönelik olarak REDDİNE, yukarıda 2 bentte gösterilen sebeple hükmün tedbir nafakası dışında kalan yönlerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre tedbir nafakası dışında kalan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.07.2017 (Çar.)...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davacının tedbir nafakası talebi yönünden davanın esastan reddine, davacının çocuklar yararına iştirak nafakası talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile, tarafların müşterek çocukları 2019 doğumlu Yusuf Taydaş ve 2020 doğumlu Duha İkra Taydaş lehine dava tarihi olan 03/01/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak ve her ay ödenmek üzere aylık 450'şer TL'den toplam 1.350 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak müşterek çocuklar lehine harcanmak üzere davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili lehine tedbir nafakası talebinin reddini, 3 çocuk için belirlenen nafaka miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava tedbir ve iştirak nafakası talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Ancak,boşanmadan sonra talep edilemeyeceğine ilişkin yasada bir hüküm bulunmamaktadır.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 175.maddesi ve devamı hükümlerine göre nafaka talep edilen tarihte nafaka alacaklısının yasanın öngördüğü şartları taşıması halinde mahkemece, yoksulluk nafakasına hükmedilebilecektir. Başka bir deyişle, boşanma davası sonrasında yoksulluk nafakası isteme hakkını kaybetmemiş davacı (nafaka alacaklısı) aynı yasa 178.maddesi hükmü gereğince bir yıl içerisinde boşanmadan ayrı olarak açacağı dava ile yoksulluk nafakası isteyebilecektir....
Dava, davacı eş ve müşterek çocuk için tedbir nafakası artırım talebine ilişkindir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği, her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır. Eşler, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar. (TMK 183/6) Kadının maaşının olması, gelirinin kocasından çok olması, kocanın ortak giderlere katılma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Zira, evlilik birliğinin korunması ve devamını sağlamak için, eşlerin asgari ölçüde uyması gereken bazı yükümlülükler ve karşılamaları gereken bazı ortak giderler mevcuttur. Kural olarak tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. (TMK m. 176/4) Tedbir nafakası ve artırımına ilişkin davalarda, nafaka miktarı tayin edilirken, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiği gözetilmelidir....