Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; TMK 197. Madde gereğince dava tarihinden (01/06/2021) itibaren geçerli olmak üzere aylık 650,00 TL önlem nafakasının her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, enflasyon oranında her yıl TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artış uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Davalı 11.03.2022 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; nafayı ödeme imkanının bulunmadığını mahkemenin durumunu değerlendirerek karar verilmesini talep etmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi "nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK m.341/2 maddesine göre karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle 8.000,00- TLdır....
Aynı yasanın 197. maddesine göre de eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (Türk Medeni Kanunu madde 186/son). Nafaka isteyen eşin ekonomik durumunun, nafaka talep edilen eşten daha iyi olması veya nafaka isteyen eşin çalışması nafaka talep edilen eşi tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ortak giderlere (elektrik, su, telefon, kira, yakıt parası vs.) katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz. Bu durum sadece nafaka miktarının takdirinde etkili olabilir....
Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır. 4721 sayılı TMK'nun 186/3.maddesinde; eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında katılacağı ifade edilmiş, 197/2.maddesinde de; birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır, denilmiştir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği davalı (koca) evlilik birliğinin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.186/son) Somut olayda; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacı kadının TMK. 197. Maddesine göre ayrı yaşamakta olduğu kanaatine varılması sonucu tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davacı vekilinin yukarıda açıklanan sebepler ile istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır....
(TMK m. 197/1) Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. (TMK m. 197/2) Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğeriyle birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hâle gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir. (TMK m. 197/3) Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hakim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır. (TMK m. 197/4) Bu bağlamda; haklı bir nedeni olmaksızın kendisiyle birlikte yaşamaktan kaçınılan eş, birlikte yaşamaktan kaçınan diğer eşten kendisi ve yanında bulunan küçük çocukları için tedbir nafakası isteyebilir. Hakim, tedbir nafakasını tayin ederken, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir....
hukuki sebeplerinin farklı olduğu, boşanma davasında nafakaya hükmedilmesinin eldeki davayı konusuz kılmayacağı, tedbir nafakası davasının boşanma ile birlikte görülmesini zorunlu kılan bir düzenleme olmadığı gibi tahkikatın birlikte yürütülmesini gerektiren maddi bir olgunun da söz konusu olmadığı nazara alındığında nafaka davasının ayrı görülmesinin uygun olduğu, TMK 197 maddesi gereğince hükmedilen nafakaların gelecek yıllarda ne miktarda arttırılacağına dair yasal düzenleme olmaması sebebi ile nafakaya ÜFE artırımının uygulanmasının isabetsiz olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin kusur belirlenmesine ve ÜFE artırımı tatbikine yönelik istinafının kabulüne sair istinaf itirazlarının ise reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Aile Mahkemesinin de derdest nafaka davasının Gaziosmanpaşa 5. Aile Mahkemesinde görülen bu boşanma davası ile istinaf yolu kapalı olmak suretiyle birleştirme kararı verdiğini, birleştirme yönünden dava tarihinin değil, davanın mahiyetinin dikkate alınması gerektiğini, nafaka davasının boşanmanın ferisi niteliğinde olduğunun belirterek Batman 2. Aile Mahkemesinin dosyasının birleştirilmesinin doğru olması nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, davanın Batman 2. Aile Mahkemesinde derdest TMK 197.maddeye dayalı önlem nafakası davası ile birleştirilmesine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İncelemeye konu dava, yazılı yargılama usulüne tabi boşanma davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde,tarafların evli olup ayrı yaşadıklarını beyan ederek, davacı kadın için 400 TL. müşterek çocuk için ise 300 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, tarafların zaman zaman bir araya geldikleri, bu nedenle de davacının geçmişteki olayları affettiği gerekçesi ile davacı için tedbir nafakası talebinin reddine ,çocuk için ise, aylık 250 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK.'nun 197 vd. Maddeleri gereğince tedbir nafakası talebine ilişkindir. TMK.'...
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kendi boşanma davasının reddi, tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin kendi boşanma davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalı-karşı davacı kadının kendisi için istediği düzenli nafaka talebi bağımsız tedbir nafakası davası (TMK m. 197) niteliğinde olup, değer ölçüsüne göre nispi harca tabidir. Nispi harca tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m.28/a). Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilemez....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 197. maddesi uyarınca tedbir nafakası istemine ilişkindir. Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır (TMK md.197). Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca tedbir nafakasına hükmedilmesi için davacının ayrı yaşamada, haklı olup olmadığının araştırılması ve "ayrı yaşamada haklılık" olgusunun kanıtlanması gerekir. Nafaka miktarı belirlenirken; tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi ile günün ekonomik koşulları dikkate alınır....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Davacı kadının çocuklardan Toprak'ın reddedilen nafakası ile davalı erkeğin çocuklar için kabul edilen nafaka hükümlerine yönelik istinaf başvuru taleplerinin, HMK'nın 341. maddesi gereğince USULDEN, davalı erkeğin kadının kabul edilen nafakasına yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacı kadının, kendisi ve çocuklardan Havva Minel'in reddedilen nafakalarına ilişkin istinaf talebinin kabulüne, HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kararın tümden KALDIRILMASINA, yeniden aşağıdaki gibi HÜKÜM KURULMASINA, "Davacının davasının kısmen kabulü ile TMK'nın 197. maddesi gereğince; dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı için takdiren aylık 700,00 TL, müşterek çocuklardan 19/02/2006 doğumlu Havva Minel İnal için aylık 500,00 TL, 28/07/2012 doğumlu Toprak İnal için aylık 250,00 TL olmak üzere toplam 1.450,00 TL tedbir nafakasının TMK'nın 197. maddesi gereğince davalıdan alınarak davacıya verilmesine...