WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine Kanunda öngörülen önlemleri alır. Aynı kanunun 197. maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi bicimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eslerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir ( TMK Md. 186/son ). Boşanma davasının açılması veya kanunda öngörülen nedenlerle ayrı yaşama hakkı bulunan davacı eşin çalışıyor olması ve böylece ekonomik durumunun davalıya yakın hatta daha iyi düzeyde olması tedbir nafakasına hükmedilmesine engel değildir....

    Ancak, nafaka alacaklısının istemi halinde, takdir olunan nafakanın gelecek yıllarda TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artışa karar verilmesi gerekirken, mahkemece, "Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) " adı altında faaliyet gösteren kurumun 18 Kasım 2005 tarihi itibariyle "Türkiye İstataistik Kurumu (TÜİK) " olarak değiştirilmiş olduğu ve yine nafaka artışının ÜFE oranı esas alınarak belirlenmesi gerektiği hususu göz önüne alınmaksızın, takdir edilen nafaka miktarının her yıl DİE tarafından açıklanan yıllık TEFE oranında artırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki; bu yanılgının düzeltilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan "...Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan yıllık TEFE (Toptan Eşya Fiyat Endeksi) oranında artırılmasına..." ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine “......

      Yukarıdaki açıklamalar ve tüm dosya kapsamında; tarafların tespit edilen ve gerçekleşen ekonomik sosyal durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ile özellikle nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alındığında; hükmedilen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olduğu, davalı tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davasının eldeki dava yönünden bekletici mesele yapılmamasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

      Davalı banka vekili, nafaka alacağının herhangi bir ilama bağlı olmadığını, tedbir mahiyetinde olduğundan garameten paylaştırmaya alınamayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İcra mahkemesince, İİK.nun 101.maddesine göre, nafaka ilamına dayanan alacaklının önce icrası lazım gelen takip merasimine lüzum olmaksızın her zaman aynı derecede hacze iştirakinin mümkün olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar, şikayet olunan banka vekilinin temyiz istemi üzerine, 19. Hukuk Dairesi’nce onanmıştır. Bu kez, şikayet olunanlardan ING Bank A.Ş. vekilince karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunanlardan......

        İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin nafaka borcu bulunmamasına rağmen davanın kısmen kabulünün hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda 21.05.2010 tarihinden önceki alacakların zamanaşımına uğradığının dile getirildiğini, 31.05.2012 tarihinde müşterek çocuğun reşit olacağını ve nafakanın devam etmeyeceğinin dile getirildiğini, müvekkilinin 21.05.2010- 31.05.2012 tarihleri arasında toplam 6.000,00- TL ödeme yaptığını, bilirkişi raporunda 21.05.2010- 31.05.2012 tarihleri arasında müvekkilinin, davalıya nafaka borcunun faiziyle birlikte 5.526,67- TL olduğu düşünüldüğünde müvekkilinin borcunun olmadığı ve hatta fazla ödeme yaptığını, müşterek çocuğun büyümesiyle davalı tarafından müşterek çocuğa hesap kartı çıkartıldığını, nafaka ödemelerini düzenli şekilde ve aylık aynı tutarda olacak şekilde müşterek çocuğun hesabına ödediğini, ayrıca müvekkilinin nafaka ödemelerini birbirini takip eden tarihlerde ödediğini, davalı tarafın kanunda açık arayarak yıllar sonra...

        Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve dosya kapsamına göre, ilama dayalı nafaka alacaklarının dava tarihi ile karar tarihlerinin bankanın takip tarihinden önce olduğu, nafaka alacaklısının takipten geriye 1 yıllık nafaka alacağının kesinleşmiş olduğu, bu alacağın İİK 101 ve 206/1-e maddeleri uyarınca imtiyazlı olduğu ve satış bedeli ilk haczi koyduran alacaklı ile hacze takipsiz iştirak eden alacaklı arasında garamaten paylaştırma yapılamayacağı, satış bedelinden önce imtiyazlı alacak sahibi olan nafaka alacaklısının yararlanacağı, artan para olması durumunda ilk haczi koyduran alacaklıya verilmesinin gerekeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2000/2105 Esas sayılı dosyasındaki sıra cetvelinin iptaline dair verilen karar şikayet olunan vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 30.01.2012 tarih 2012/269 Esas 2012/483 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır. Bu kez, şikayet olunan vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin olarak Dairemizin 01.03.2012 gün ve 2012/347 Esas 2012/1564 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi Vekili, şikayet olunanın, dava dışı borçlu .... aleyhine ... 21. İcra Müdürlüğü'nün 2009/4912 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatığını, adı geçen borçlunun taşınmazların satışına karar verildiğini, müvekkilinin dava dışı borçlu ile yaşadığı ilişkiden doğan çocuğuna mahkemece takdir edilen nafaka ilamının kesinleştiğini, nafaka borcunun ödenmemesi üzerine ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/1518 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkilinin alacağının nafaka alacağı olması nedeniyle iştirak amacıyla icra dosyasına yazı yazıldığını, ... 21....

              Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK md. 186/son) Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması ya da aynı olması, davalı kocayı tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir ( TMK. md. 4 )....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davaların birleştirilerk yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı koca tarafından; kadının kabul edilen nafaka davası, boşanma davasındaki kusur, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve kocanın reddedilen manevi tazminat istemi yönünden, davacı-davalı kadın tarafından ise boşanma davasından hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kadın tarafından açılmış bir bboşanma davasının buunmadığı ve kocanın açtığı boşanma davasının kabulü nedeniyle davalı-davacı koca yararına vekalet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesinin tabii olmasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...

                  UYAP Entegrasyonu