İlk derece mahkemesince kararın hüküm kısmında kararın miktar itibariyle kesin olduğu yazılmış ise de söz konusu karar davacı kadının nafaka artırımı yönünden kesin, çocuğun nafaka artırımı yönünden ise yasa yolu açık niteliktedir. Mahkemece kanun yolunun yanlış gösterilmesi davacının kanun yoluna başvurmasına engel değildir. Davacı kadın yönünden aylık 370,00 TL olan nafakanın aylık 750,00 TL'ye yükseltilmesi talep edilmiş, mahkemece aylık 130,00 TL artış talebi kabul edilmiş, davacı kadının aylık 250,00 TL'lik artış talebi reddedilmiştir. Bu haliyle, davacı kadının reddedilen artış talebinin yıllık miktarı 3.000,00 TL'dir. Davacılar yönünden mecburi dava arkadaşlığı da yoktur. Davacı kadının reddedilen nafaka artış talebi yönünden ilk derece mahkemesi kararı HMK'nın 341/2.maddesi gereğince kesindir. İlk derece mahkemesinin 12.05.2022 tarihli ek kararı davacı kadın yönünden istenen nafaka artış talebi kapsamında kesin olmakla verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur....
Aile Mahkemesinin 2013/712 karar sayılı dosyası ile boşandıklarını, müşterek çocuk Esila'nın velayet haklarının müvekkiline verildiğini, çocuk için boşanma ile birlikte 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin mahkememizin 2016/564 Esas sayılı dosyası ile nafakanın artırımı davasını açtığını, nafaka artırım davası ile nafaka miktarının 100,00 TL artırımı ile 200,00 TL'ye yükseltilmesine karar verildiğini, 2017 yılında hükmedilen aylık 200,00 TL iştirak nafakasının günümüz ekonomik koşulları ve çocuğun büyümesi, ihtiyaçlarının artması sonucu yetersiz kaldığını, nafaka miktarının çocuğun servis ücretini dahi karşılamadığını, bu sebeple hükmedilen 200,00 TL iştirak nafakasının 800,00 TL artırılarak 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini ve her yıl üfe oranında artırılmasını talep ve dava etmiştir....
Buna göre, tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, yaşına uyumlu ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ve TMK'nun 4. maddesinde açıklanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alındığında, mahkemece nafakanın artırımına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş ise de, takdir edilen nafaka az bulunmuştur. 28/11/1956 tarih ve 15E -15K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Somut olayda, dava 28.08.2020 tarihinde açılmıştır. Bu tarihte daha önce açılan nafakanın artırımı davası kesin değildir. Ancak, yargılama sırasında bu noksanlık giderilerek kararın 18.05.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115/3. maddesi gereğince başlangıçtaki dava şartı noksanlığı hüküm anında giderilmiştir....
sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. İstinaf konusu edilen iştirak nafakasının arttırımına karar verilen yıllık miktarının (750,00x12 =9.000,00TL) olduğu, nafakanın miktar yönünden kesinlik sınırı olan 17.830,00TL.'nin altında olduğu anlaşılmıştır. Hüküm, yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. (Yargıtay 3. HD. 26.03.2012 tarihli ve 2012/4119 Esas- 2012/7991 Karar sayılı kararı) Karar tarihi itibariyle, HMK.'...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2021 NUMARASI : 2020/198 ESAS, 2021/583 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Artırımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinin babası olduğunu, müvekkilinin halen eğitimine devam ettiğini, daha önce bağlanan aylık 350 TL yardım nafakasının müvekkilinin eğitim masraflarına yetmediğini, nafakanın aylık 2.000 TL'ye yükseltilmesine ve gelecek yıllarda TÜFE -TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı mahkemece alınan beyanında; asgari ücretle çalıştığını, ayrıca iki çocuğunun da olduğunu, yaşlı anne babasına baktığını, nafakanın artırılması talebini kabul etmediğini, işten çıkarıldığını, nafakayı ödeyebilecek mali durumunun olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
na göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, nafakaya dair taleplerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekirken, kararda nafakanın geçerlik tarihinin, karar tarihinden itibaren gösterilmesi usul ve yasaya uygun değil ise de, belirtilen bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nun 438/VII.maddesi gereğince hükmün 1.fıkrasında yer alan "karar tarihinden itibaren" ifadelerinin çıkartılarak yerine “dava tarihinden itibaren” ifadelerinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk dairesinin 27/12/2021 tarihli yardım nafakasının kaldırılmasına dair ilama karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı ile kesinleştiği, davacı tarafından açılan davacı için bağlanan nafakanın yeterli olmadığı belirtilerek nafakanın artırılması talep edilmiş olup, tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde önceki nafaka karar kesinleşme tarihinden sonra aradan geçen süre içersinde meydana gelen enflasyon oranı, ihtiyaçlarının artması gözönüne alındığında bağlanan nafakanın yetersiz kaldığı kanaati ile nafakanın dava tarihinden itibaren 500,00 TL artırılarak 900,00 TL'ye çıkartılmasına nafakanın her yıl efe tüfe oranında arttırılmasına karar verilmiş olup karara ilişkin davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
nafakanın her yıl ÜFE oranında artışına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka Artırımı-Karşı Dava Nafakanın Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm nafakaya ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 01.02.2002 tarihli kararının 1. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 08.11.2010 (Pzt.)...
Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas - 235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı tedbir nafakasının artırımı talebinde bulunmuştur. Davacı yönünden nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde reddedilen yıllık nafaka miktarı değerlendirilir. Reddedilen miktar aylık 620,00 TL, yıllık miktarı ise 7.440,00 TL olup, bu miktar karar tarihindeki kesinlik sınırının altındadır ve karar istinaf talebinde bulunan davacı yönünden HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. HMK'nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. madde gereğince Bölge Adliye mahkemesince de reddine karar verilebilir....