Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

344. maddesinde düzenlenen ve şikâyete tabi bulunan nafaka hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilâmda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikâyet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikâyet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerektiği hususları birlikte değerlendirildiğinde; Dosya kapsamına göre, ödeme icra emrinin borçluya 06.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, müşteki vekilinin ise 21.07.2021 tarihli dilekçesi ile tarih belirtmeksizin sadece müşteki lehine hükmedilen nafakanın ödenmediğini...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Anlaşmalı boşanmayla kabul edilen davalı için 400 TL lik ve müşterek çocuk için 200 TL nafakanın üzerinden geçen zaman sürecinde paranın satın alma gücünde yaşanan değişim, tarafların dosyaya yansıyan sosyal yaşam standartları nazara alındığında; nafakanın tamamen kaldırılması yerine, davalı lehine hükmedilen nafakadan TMK.nun 4.maddesi gereğince hakkaniyete uygun olarak 100 TL indirim yapılmasına, müşterek çocuğun yaşı, öğrenim durumu ve nafaka miktarı dikkate alındığında çocuk yönünden indirim yapılmaması" gerekçesi ile; "Davacının nafakaların kaldırılması talebinin reddine, davacının nafakanın azaltılması talebinin kısmen kabulü ile; davacı lehine olan 400,00TL nafakanın dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL"ye indirilmesine, davacının müşterek çocuk ANIL için olan 200,00 TL nafakanın indirilmesi talebinin reddine,"karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇELERİ: Davacı hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; taraflarınsayılı kararı ile anlaşarak boşandıklarını, boşanma kararında müvekkilinin davacıya aylık 300 TL nafaka ödemesine karar verildiğini, kararın 10/05/2005 tarihinde kesinleştiğini, davalının yoksulluk nafakası ihtiyacının bulunmadığını, müvekkilinin hiçbir gelirinin bulunmadığını, yeni eşinin ailesinin yanına sığındığını, geçimini eşinin ailesinin yardımı ile sağladığını, davalının nafakanın ödenmesi talebinde tamamen kötü niyetli olduğunu belirterek, müvekkili aleyhinde işlemeye devam eden nafaka borçlarının, nafaka kararının, yasal icra takibinin...

      Mahkemece; asıl dava yönünden nafakanın kaldırılması talebinin reddine, 500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi itibari ile 450,00 TL'ye indirilmesine, karşı davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ  : Hükme karşı davalı karşı davacı kadın tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinin incelenmesinde özetle; nafakanın kaldırılmasına konu dava reddedilmesine rağmen davacı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, yine nafakanın indirilmemesinin gerektiğini, karşı davalarının kabulü ile nafaka miktarının arttırılmasına karar verilmesi gerekirken reddinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Dava; iştirak nafakasının kaldırılması/indirilmesi-iştirak nafakasının arttırılması talebi niteliğindedir....

      , sanık hakkında nafaka alacağına dair ... 1....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/04/2022 NUMARASI : 2021/815 ESAS 2022/637 KARAR DAVA KONUSU : |Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin Konya 4. Aile Mahkemesinin 2012/929 esas 2013/742 karar sayılı ilamıyla boşandıklarını ve boşanma neticesinde müvekkili lehine aylık 500,00 TL nafakaya hükmedildiğini, hükmedilen nafakanın günün ekonomik koşulları ve ihtiyaçları karşısında yetersiz kaldığını, bu nedenlerle aylık 500,00 TL olan nafakanın 1.500,00 TL arttırılarak aylık 2.000,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ve nafakanın kaldırılması istemi ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı ve nafakanın kaldırılması davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...Aile Mahkemesinden verilen 05.03.2009 gün ve 78/211 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili tarafından davalı eş aleyhine açılan katkı payı alacağı ve nafakanın kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece davacı tarafın talebinin kısmen kabulüne, 7.075,50 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren hesap edilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın fazlaya dair talebinin reddine, daha önce davalı için takdir edilmiş olan yoksulluk nafakasının davalının işe başladığı tarihten itibaren kaldırılmasına karar verilmesi üzerine...

          O hâlde mahkemece yapılacak iş, anlaşmalı boşanma kararının verildiği 23.10.2009 tarihi itibariyle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını belirlemek, belirlenen bu durumun nafakanın kaldırılması amacıyla açılan eldeki davada aldırılan ekonomik ve sosyal durumlar ile kıyaslamak, boşanma kararından sonra tarafların mal varlığında ve gelirinde bir değişiklik olup olmadığını detaylı şekilde araştırmak, değişiklik var ise, bunun kararlaştırılan nafaka miktarına ne ölçüde etkisi bulunduğunu tartışmak ve Özel Daire bozma kararında da değinildiği gibi başlangıçtaki denge gözetilmek suretiyle, bununla birlikte "çoğun içinde az da bulunur” kuralı gereği, nafakanın tamamen kaldırılması yerine, hakkaniyet ölçüsünde indirim yapılabileceği de gözetilerek, oluşacak sonuca göre bir karar vermek olmalıdır. " Yukarıdaki Yargıtay Hukuk Genel kurulu kararında da belirtildiği üzere; davacı tarafın nafakanın kaldırılması talebinin yanında nafaka miktarında indirim yapılması talebinin de bulunduğu, davacının...

          DAVA TÜRÜ :Nafaka Artırımı-Nafakanın Kaldırılması ve Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "nafakanın artırılması" davası ile davalı tarafından açılan "yoksulluk nafakasının kaldırılması ve velayetin değiştirilmesi" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından; her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı(nın), “nafakanın artırılması” davasında verilen hükme ilişkin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de; bu Kanuna 31.3.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1) fıkrasında; “Bölge Adliye Mahkemelerinin Resmi Gazete'de ilan edilecek görev başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı” hükme bağlandığından, kararın temyizi...

            Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın azaltılması veya kaldırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; iştirak nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....

            UYAP Entegrasyonu