Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, 4721 sayılı TMK'nun 182/2 maddesine göre; "velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak eğitim bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." Aynı kanunun 328/1 maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder." "Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir (TMK.nun 330/1.maddesi). Yine 331/1 maddesinde "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır."...

    Kabule göre de, velayetin değiştirilmesi davası çekişmesiz yargı işi olup HMK 384.maddedeki "kanunda aksine hüküm bulunmadıkça çekişmesiz yargı işleri için talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir" düzenlemesi, yine iştirak nafakası davası yönünden TMK 177.maddedeki "boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir" düzenlemesi gözetildiğinde mahkemece davanın esası incelenmesi gerekirken resen yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir....

    Aile Mahkemesinin 2009/607 esas 2011/220 karar sayılı kararı ile boşandıklarını kararın 07/04/2011 tarihinde kesinleştiğini, kararda müşterek çocukların velayetinin kendisine verildiğini, çocukların anne yanına kalma şartı ile anneye aylık her bir çocuk için 2.000 TL olmak üzere toplam 4.000 TL nafaka ödenmesi konusunda anlaştıklarını, nafakanın Nisan 2011 tarihinde ödenmeye başlandığını, Eylül 2012 tarihinde müşterek çocukların yanında sürekli kalmaya başladıklarını, bu tarihten sonra nafaka ödenmesi sebebinin ortadan kalktığını, müşterek çocukların anne yanında kalmadığı için nafaka ödemesinin yapılmadığını, bu nedenlerden dolayı ... 5. Aile Mahkemesinin 2009/907 esas 2011/220 karar sayılı 24/03/2011 tarihli kararın 5. bendinde belirtilen nafakadan 01/09/2012 tarihinden itibaren dava tarihine kadar borçlu bulunmadığının tespitine ve nafakanın kaldırılmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-* Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK.md.348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/05/2022 NUMARASI : 2021/87 ESAS 2022/337 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

        Yasanın bu hükmü gözetildiğinde; nafaka miktarının değiştirilmesi yada kaldırılması isteklerinin, gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi icap eder.Somut olayda, nafaka alacaklısı olan davalı ...'...

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/01/2021 NUMARASI : 2019/759 ESAS 2021/35 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi)|Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Düzenlenmesi-Tedbir ve İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, nafaka miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.15.01.2015(Prş.)...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen velayetin değiştirilmesi ve nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı yasa ile değişik 427/2 maddesine göre miktar ve değeri 1.430 TL'yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin olarak verilen kararlar kesindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3-169 E- 235K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

              Yasanın bu hükmü gözetildiğinde; nafaka miktarının değiştirilmesi yada kaldırılması isteklerinin, gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi icap eder.Somut olayda, nafaka alacaklısı olan davalının, 401,70 TL babasından dolayı dul ve yetim maaşı aldığı, başkaca gelirinin olmadığı anlaşılmaktadır. Yargıtay'ın yerleşik uygulamaları ile yalnızca asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunmasının yoksulluğu ortadan kaldırmadığı, bu durumun ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınması gerektiği ilke olarak kabul edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu