WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; davacının branda ticaretiyle uğraştığı,aylık gelirinin 2000-2500 TL civarı olduğu,davalının ise bir tekstil firmasında asgari ücretle çalıştığı tespit edilmiştir. Nafaka alacaklısı kadının aldığı asgari ücretin; yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Davalının asgari ücret ile çalışıyor olması nafakanın kaldırılmasına değil, azaltılmasına etki edecek olgulardandır....

    Ancak, ekonomik yönden daha güçlü olan nafaka yükümlüsü tarafından nafaka alacaklısı aleyhine açılan nafakanın kaldırılması veya indirilmesi istemli davalarda ise, HMK’nun 326. maddesinin uygulanması gerekmektedir. Buna göre, mahkemece; nafaka yükümlüsü davacı tarafından, nafaka alacaklısı olan davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle, reddedilen kısım yönünden vekille temsil edilen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/283 Esas sayılı dosyasında davacı olarak bulunan T3 T1 vasisi Ömer Atsız ile birlikte hareket ederek nafakanın kaldırılması davası açtığını, T1'ın rızası ve lehine bir durum olmamasına rağmen ve bu konuda Sulh Hukuk Mahkemesinden açık bir yetki veya izin almadan nafakanın kaldırılması davasında muvafakatname imzalatarak nafakanın kaldırılmasına sebebiyet verdiğini, bu davada vasinin yetkisiz işlem yaparak nafakanın kaldırılmasına sebep olmasının hukuka aykırı olup müvekkilini mağdur ettiğini, bu kararın 04/02/2010 tarihinde verildiğini, temyiz edilmesine rağmen miktar itibariyle temyiz edilemez olduğundan temyiz incelemesinin reddedildiğini, müvekkili bu dosyadan sonra defalarca nafakanın artırılması davası açsa da davalarının nafakanın kaldırılmış olması sebebiyle hep reddedildiğini, müvekkilinin dosyalarının taraflarınca incelendiğini, müvekkilinin yaşı ve sağlık sebeplerinden dolayı bir işe devam edip kendi zaruri ihtiyaçlarını karşılayamayacağını beyan...

      Davalı (birleştirilen dosyada davacı); davacının maddi durumunun iyi olduğunu, anne ve babasının vefatı ile davalıya 250 adet ağaç zeytinlik ve ev kaldığını, kendisinin ise yeniden evlendiğini, giderlerinin artığını, üniversitede okuyan oğlunun masraflarını da karşılamaya çalıştığı için davacıya ödediği nafakanın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Yerel Mahkeme nafakanın belirlendiği tarih ile dava tarihi arasında geçen süre içinde nafaka alacaklısı lehine veya nafaka borçlusu aleyhine bir durum değişikliği olmadığı, nafakanın kaldırılması için yasal koşulların oluşmadığı kanaati ile birleştirilen davanın davacısı ... tarafından açılan yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine, davacı ve birleştirilen dosyanın davalısı ...'in nafaka artırım davasını kısmen kabul ederek; yoksulluk nafakasının aylık 650.00-TL olarak artırılmasına karar vermiş, hüküm davalı (birleştirilen dosyanın davacısı) ... tarafından temyiz edilmiştir....

        sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. İlk Derece Mahkemesince asıl davada davacı-davalı için aylık 400,00 TL olan yoksulluk nafakasının 100,00 TL arttırılarak aylık 500,00 TL ye çıkartıldığı, bir yıllık nafaka artış miktarının 1.200,00 TL'ye tekabül ettiği, birleşen dosyada kaldırılması istenen nafakanın bir yıllık tutarının 4.800,00 TL'ye tekabül ettiği, dolayısıyla HMK 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kararların kesin olduğu anlaşılmakla, HMK'nın 352 maddesi gereğince kesinlik sınırında kalan davalı-davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı işşiz olduğunu belirterek; davalıya ödediği yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, bu istem kabul görmez ise nafaka miktarında indirim yapılmasını talep etmiş, mahkemece; davacının aylık gelirinin kendi geçimini sağlamaya yetecek kadar olduğu gerekçesi ile nafakanın aylık 150,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması-indirilmesi istemine ilişkindir....

          Bu nedenle olayımızda nafaka yükümlüsü davacının mali gücünün önemli ölçüde eksilmiş olması hâli irdelenecek ve mevcut yasal düzenleme karşısında nafaka ödeyecek mali güce sahip olmamanın nafakanın kaldırılmasını olanaklı kılıp kılmayacağı hususu tartışılacaktır....

            Taraflar arasındaki boşanma ve nafakanın kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili tarafından boşanma ve nafakanın kaldırılması davası yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince nafakasının kaldırılması davası yönünden yıllık nafaka miktarının istinaf kesinlik sınırı altında kaldığı gerekçesi ile başvurunun usulden reddine, boşanma davası yönünden başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı erkek vekili tarafından boşanma ve nafakanın kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2009 yılında boşandığını, boşanma ilamıyla müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verildiğini, davalı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin yıllardır davalıya nafaka ödediğini, müvekkilinin asgari ücretle çalıştığını, 2011 yılında evlendiğini, eşinin ev hanımı olduğunu, velayeti kendisinde bulunan çocuğun büyüdüğünü, ihtiyaçlarının arttığını, müvekkilinin aldığı asgari ücretle ailesini geçindirmekte zorlandığını, diğer yandan davalının çalıştığını, aylık gelirinin müvekkilinden fazla olduğunu, hakkaniyet gereğince nafakanın kaldırılması...

                durumunun ortadan kalktığını, nafaka ödemesinin devam etmesi için resmi nikah yapmadıklarını, bağlanan nafakanın kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu