Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi'ne nafaka artırımı davası açtığını ve 3 Aile Mahkemesi 2019/485 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda nafakanın 300 TL yükletilmesine, her yıl tefe-tüfe oranına göre artırılmasına karar verildiğini nafakanın 2021 yılı itibariyle 456,69 TL olduğunu, nafakanın günün ekonomik koşulları ve müşterek çocuğun büyümesi ve ihtiyaçlarının artması, eğitim hayatına başlamasından kaynaklı masrafları nedeniyle yetersiz kaldığını, çocuğun bakımın müvekkili tarafından yapıldığını, aradan geçen süre zarfında davalının ekonomik durumunun düzeldiğini gelirinin arttığını, davalının erkek kuaför salonu işlettiğini ekonomik durumunun iyi olması nedeniyle takdir edilen nafakanın 1000 TL artırılarak aylık 1.456,69 TL'ye yükseltilmesini, yargılama gideri vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2022 NUMARASI : 2022/407 ESAS 2022/935 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını ortak çocuk Ali Ayberk'in velayetinin müvekkiline verildiğini, ortak çocuk için güncel nafakanın 650 TL olduğunu nafakanın yetersiz kaldığını belirterek nafakanın aylık 2000 TL artırımı ile aylık 2650 TL olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

O halde mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle nafaka takdiri sırasında kurulan dengenin yeniden sağlanması gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu yüksek oranda nafaka takdiri doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir. Kabule göre de, taraflar boşanmış olup davacı kadın için arttırılması talep edilen nafaka, mahiyeti itibariyle yoksulluk nafakası niteliğindedir. Buna göre, mahkemece; davacı için hükmedilen nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi doğru değildir; ayrıca hükmün 1.fıkrasında davacı kadının davalı olarak geçmesi de yanlış olmuştur....

    İştirak nafakası tarafların serbest iradeleriyle 100,00 TL olarak belirlenmiş ise de, eldeki dava tarihi itibariyle söz konusu nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu, iştirak nafakalarının re'sen gözetilecek hususlardan olduğu, bu husustaki feragatin dahi bağlayıcı olmayıp velayet hakkı sahibi tarafın her zaman diğer taraftan nafaka isteyebileceği nazara alındığında yanılgılı gerekçe ile davanın reddi kararının yerinde olmadığı, tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması nazara alınarak aylık 1.000,00 TL nafakanın çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına uygun olduğu değerlendirilip anılan miktarın iştirak nafakası olarak belirlenmesine dair aşağıdaki hükmüm kurulmuştur....

    Aile Mahkemesinin 2018/1162 Esas sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma ilamı neticesinde müvekkiline aylık 1000 TL nafaka bağlandığını, müvekkilinin herhangi bir mal varlığının bulunmadığını, geçimini davalıdan aldığı nafaka ve babadan kalan 680 TL maaş ile sürdürdüğünü, iki çocuğuyla ikamet ettiğini, çocuklarından birinin düşük maaşla çalıştığını, diğer çoğunun ise boşandığını ve müşterek çocuğunun olduğunu, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası aldığını, davalının ortak çocukları ve torunu için hiçbir maddi ve manevi destek sağlamadığını belirterek, müvekkiline bağlanan 1.000 TL nafakanın aylık 2.000 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacının davasının kısmen kabulüne Eskişehir 1....

    Aile Mahkemesinin 2012/101 Esas, 2013/616 Karar sayılı kararı ile çocuk için aylık 300,00 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verildiği, kararın 07.02.2014 tarihinde kesinleştiği, sonrasında herhangi bir nafaka artırımı yapılmadığı görülmüştür. Tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları, ekonomideki değişiklikler, çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarının artması karşısında belirlenen nafaka artış miktarı azdır. İlk derece mahkemesince karar verilirken dava tarihinden 400,00 TL tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden itibaren 150,00 TL artırılarak aylık 550,00 TL iştirak nafakası şeklinde ikili bir ayrım yapılarak hüküm kurulmuştur. Dava iştirak nafakasının artırımı davası olmakla dava tarihinden itibaren verilen nafaka iştirak nafakasıdır. Nafaka artırım davalarında artış, dava tarihinden başlatılmalıdır. Yine davacının ÜFE artış talebi konusunda olumlu-olumsuz hüküm kurulmamıştır. TMK 182/3.madde kapsamında talep halinde nafakaya yıllık artış oranı belirlenmelidir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/07/2023 NUMARASI : 2022/648 ESAS 2023/388 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının Aksaray 3....

    Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar Bursa 1. Aile Mahkemesinin 28.06.2012 tarihinde kesinleşen 2009/1143 E. 2011/21 K. sayıl ilamı ile boşanmışlar ve davacı kadın lehine 100 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Eldeki dava ise 22.02.2016 tarihinde açılmıştır....

      Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.O halde mahkemece, müşterek çocuk ...'in dava dilekçesinde davacı olarak kendi adına nafaka talebinde bulunmuş olmasına ve her ne kadar dava dilekçesinde iştirak nafakasının artırılması talep edilmiş ise de, davacı ...'...

        Dava iştirak ve yardım nafakası talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak müşterek çocuk ....lehine hükmedilen nafaka iştirak nafakası, davacı ... lehine hükmedilen nafaka yardım nafakası olmasına rağmen mahkemece hüküm kısmında tedbir nafakasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yer alan "tedbir" ifadesinin çıkarılarak yerine "iştirak" ifadesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine, hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde yer alan "tedbir" ifadesinin çıkartılarak yerine "yardım" ifadesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 11.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu