Aile Mahkemesi'nin 2011/1064 esas 2021/716 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, ortak çocuk Muhammed Ali'nin velayetinin annesi müvekkiline bırakıldığını, nafaka artırımına ilişkin açılan dava sonucunda ortak çocuk için aylık 325 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan 5 yıl geçtiğini, çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, nafakanın yetersiz hale geldiğini belirterek nafakanın 2.000 TL'ye çıkartılmasına, nafakanın her yıl %20 oranında artırılmasına, kabul edilmemesi halinde üfe oranında artırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı süresinden sonra cevap dilekçesi ibraz etmiştir....
Bu durumda nafakanın, yuvarlanmak suretiyle 250,00 TL artırılmak suretiyle aylık 650,00 TL'ye yükseltilmesi ve dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile nafaka artırımının eksik kalması TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiş ve davacının istinaf başvurusunun bu nedenle kısmen kabulü ve miktar yönünden hükmün düzeltilmesi gerekmiştir. Davalı tarafın istinaf başvurusu yönünden; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, arttırılan yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 5.880,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davada, arttırılan aylık nafaka miktarı 25,00 TL olup, yıllık arttırılan nafaka tutarı 300,00 TL'dir. Hüküm, arttırılan nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/01/2023 NUMARASI : 2022/436 ESAS 2023/45 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile DoğubeyazıtAile Mahkemesinin 21/05/2021 tarihli anlaşmalı boşanma ile boşandıklarını, müşterek çocuğa aylık 1000 TL nafaka ödenmesi husunda anlaştıklarını, çocuğun büyüdüğünü, masraflarının arttığını, davalının Gümrük BAkanlığı bünyesinde muhafaza memuru olduğunu, verilen nafakanın ülkemizin enflasyon oranları da dikkate alındığında karşılamaz hale geldiğini, bu nedenlerle müşterek çocuk için daha önce hükmedilen 1000 TL nafakanın 3500 TL ye yükseltilmesini, nafakanın her yıl ÜFE/TÜFE oranında arttırılmasını talep ve dava etmiştir....
Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; davacının Almanyada fırın işlettiği, aylık gelirinin 2200 euro olduğu, malvarlığının ve üzerine kayıtlı aracının olmadığı, davalının ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında temizlik görevlisi olarak asgari ücretle çalıştığı, 13.01.2012 tarihinde 44.500 TL'ye satın aldığı tespit edilmiştir. Nafaka alacaklısı kadının aldığı asgari ücretin; yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Davalının asgari ücret ile çalışıyor olması ve 44.500,00 TL bedelle taşınmaz satın alması ,nafakanın kaldırılmasına değil, azaltılmasına etki edecek olgulardandır....
Mahkemesinin 2008/ 308 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, davalının aynı sene içerisinde, açtığı dava sonunda,350 TL olarak bağlanan 350 TL nafakanın % 28 artışla 450 TL’ye çıkarıldığını, sonrasında 2013 yılında 2. nafaka artırım davasını açtığını, nafakanın % 56 artışla 700 TL çıkarıldığını, dava açılış ve karar tarihleri arasında meydana gelen birikmiş nafakaları alabilmek adına kendisi ile hiç irtibata geçmeden avukatı aracılığı ile 2013 yılında icra takibini başlattığını, şuan da işsiz olduğunu, iş bulma ümidinin düşük olduğunu, Temmuz 2017‘den beri nafaka borcunu ödeyemediğinden Kdz. Ereğli 1. İcra Müdürlüğünün 2011/1204 sayılı dosyada birikmeye devam ettiğini, tüm bu nedenlerle nafaka miktarında indirime gidilerek, aylık nafakanın 150 TL’ye düşürülmesini, düzenli bir iş bulana kadar tedbiren iştirak nafakasının durdurulmasını, her sene açıklanan ÜFE oranında düzenli artırım yapılması kararının kaldırılmasını talep ederek dava açmıştır....
Davalı-karşı davacı dilekçesinde; Ocak ayından itibaren işsiz olduğunu, hiçbir geliri olmadığını, 500,00 TL nafakayı ödeyebilmek için akrabalarından borç almak zorunda kaldığını, ödediği nafakanın artırılmasının kendisini içinden çıkılmaz güç bir duruma sokacağını, davacının gelirinin daha iyi olduğunu, yeni firma kurduğunu ancak, hiç fatura kesemediğini, gelir veren hiçbir mülkünün olmadığını belirterek; davacının nafaka artırım davasının reddine, ödemekte olduğu nafakanın ise aylık 300,00TL'ye indirilmesine, nafaka artışlarının ÜFE oranında yapılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacı-karşı davalının davasının reddine; davalı-karşı davacının davasının kısmen kabulü ile, müşterek çocuk için iştirak nafakasının karşı dava tarihinden itibaren aylık 100,00 TL azaltılarak aylık 400,00 TL iştirak nafakasının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
Mahkeme talebin kısmen kabulüne karar vererek aylık 500- TL olan nafakanın aylık 200- TL arttırılarak aylık 700- TL ye çıkartılmasına hükmetmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. 6763 sayılı yasa ile değişik HMK. 341. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2019 tarihinden itibaren 5390- TL ye çıkarılmış olup, davalı için kabul edilen ve arttırılan yoksulluk nafakasının aylık miktarı 200- TL olup kabul edilen nafakanın yıllık miktarı 5390- TL'nin altındadır. Hüküm, davalı yönünden kabul edilen yıllık nafaka miktarları itibariyle kesin niteliktedir. Karar tarihi itibariyle, HMK.'...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle; yerel mahkeme tarafından takdir edilen 350 TL nafakanın düşük olduğunu, en son 2014 yılında müşterek çocuk için 150 TL nafaka bağlandığını, paranın alım gücünün çok fazla değer kaybettiğini, mahkeme tarafından 200 TL artış yapıldığını, aylık 350 TL ile lise çağındaki bir çocuğun hiç bir ihtiyacının karşılanamayacağını, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, müşterek çocuk için takdir edilen nafakanın 1.000 TL'ye yükseltilmesine, her yıl tefe tüfe ortalaması oranında artırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin karar tarihi itibariyle uygulanması gerekli HMK nın 341.maddesi uyarınca miktar veya değeri 8.000 TL sini geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas 2005/235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Aile Mahkemesinin 2019/786 esas, 2019/843 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Umut Horata için hükmedilen 300,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.450,00 TL arttırılarak aylık 1.750,00 TL'ye çıkartılmasına, iş bu nafakanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın her yıl üfe oranında arttırılmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabul edilmiş olmasını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-235 K sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzelmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
nun 175.maddesinde; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir" hükmü getirilmiştir. TMK.nun 176/....maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....