Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Mahkemece; hükme esas alınan 20.09.2014 tarihli bilirkişi raporunda takip tarihi itibariyle 385.000 TL nafaka alacağı bulunduğu, 164.500,00TL ödeme yapıldığı ve buna göre asıl alacak olarak talep edilen 109.500,00TL'nin ve işlemiş faizin fazla olmadığı tespit edildiğinden itirazın reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun temyiz dilekçesinde de açıklandığı üzere, hükme esas alınan 29.09.2014 tarihli bilirkişi raporunun 8.sayfasında talep edilebilecek nafaka alacağı başlıklı hesap tablosunda 2012 yılı nisan ayı toplam ödenmesi gereken nafakanın 15.000 TL olarak, bu aya ilişkin ödenen nafaka miktarının 10.000 TL olarak ve eksik ödemenin de 5000 TL olarak belirtilmesine rağmen talep edilebilecek nafakanın 5000 TL yerine 15.000TL yazıldığı ve buna göre nafaka miktarının hesaplandığı anlaşılmaktadır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Yoksulluk nafakası, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda taraflar, 15.02.2012 tarihli ilamla boşanmış ve davacı yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası 09.04.2015 tarihinde, boşanmadan üç yıl sonra açılmıştır. Hal böyle olunca mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, yoksulluk nafakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu nafakanın az miktarda artırılması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ..n yayınladığ.. oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın..’in yayınladığı . oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile düşük nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın ...’in yayınladığı ... oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi "nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK m.341/2 maddesine göre karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle 17.830,00- TLdır. Buna göre; müşterek çocuk için kabul edilen aylık nafaka arttırım miktarı 1.000,00- TL olup yıllık 12.000,00- TL ile kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla kabul edilen nafaka arttırım miktarı yıllık onyedibinsekizyüzotuz-TL'nı geçmemektedir. Hüküm, kabul edilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
Aile Mahkemesinin 2009/607 esas 2011/220 karar sayılı kararı ile boşandıklarını kararın 07/04/2011 tarihinde kesinleştiğini, kararda müşterek çocukların velayetinin kendisine verildiğini, çocukların anne yanına kalma şartı ile anneye aylık her bir çocuk için 2.000 TL olmak üzere toplam 4.000 TL nafaka ödenmesi konusunda anlaştıklarını, nafakanın Nisan 2011 tarihinde ödenmeye başlandığını, Eylül 2012 tarihinde müşterek çocukların yanında sürekli kalmaya başladıklarını, bu tarihten sonra nafaka ödenmesi sebebinin ortadan kalktığını, müşterek çocukların anne yanında kalmadığı için nafaka ödemesinin yapılmadığını, bu nedenlerden dolayı ... 5. Aile Mahkemesinin 2009/907 esas 2011/220 karar sayılı 24/03/2011 tarihli kararın 5. bendinde belirtilen nafakadan 01/09/2012 tarihinden itibaren dava tarihine kadar borçlu bulunmadığının tespitine ve nafakanın kaldırılmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir....
Sayılı dosyasından verilen tensip kararı iile müşterek çocuk lehine tedbir nafakasına hükmedilerek 500,00 TL' lik bu nafaka miktarı dosyada kararın verildiği 2018 yılında iştirak nafakası olarak devamına karar verilerek o günün ekonomik koşullarına uyarlanmadan aynı rakam üzerinden kesinleştiğini bu nafakanın arttırılması talebinde bulunduklarını, davalının maaşının tedbir nafakası olarak hükmedildiği 01.10.2015 tarihinde boşanma dava dosyasında nafakanın hükmedildiği tarihte davalının beyan ettiği gelirinin 3.000.TL olduğu nfakanın artırılması talebiyle açtıkları iş bu davada, avalının beyan ettiği gelirinin ise 6.500.TL olduğu, yani davalının gelirinin nafakaya hükmedilen tarihten bu yana %100' den fazla arttığını, bu durumda davalının istinaf dilekçeside iddia ettiği gibi mali durumunda bir değişiklik olmadığı iddiasının dayanaksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının maaşı iki kat artmış iken, nafakanın güncellenmemesinin doğru olamayacağı 500,00.TL nafakanın günün koşullarına...