WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

.-2004/247 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, davalının yüksek bir gelire sahip olmasına rağmen, müşterek çocuğa yardım etmediğini, masraflarının tarafınca karşılandığını; 2011 yılından itibaren nafaka ödemesi yapmadığını, yıllık kazancının 600.000 TL olduğunu belirterek; müşterek çocuk lehine takdir edilen nafakanın 7.000,00 TL'ye yükseltilmesini ve her yıl TÜFE endeksi oranında arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; müşterek çocuk lehine hükmedilen nafakanın 01/07/2005 tarihinden itibaren her yıl TÜFE endeksi oranında arttırılmasına karar verildiğini, müvekkilinin kendi işyerini işlettiğini; ancak, belirtilen miktarda gelirinin olmadığını, talep edilen nafaka miktarının fahiş olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir....

    Ancak Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının (çocuğun) ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; nafaka....yayınladığı ...oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, davalı (karşı davacı) süresinde harcını yatırmak suretiyle dava açmış olup, mahkemece belirlenecek nafakanın gelecek yıllarda endeks oranında artırılması talebinde bulunmuştur. O halde mahkemece, karşı dava yönünden açıklanan ilkelere ve yasal düzenlemelere uygun bir karar verilmesi gerekirken bu talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Davacı kocanın nafakanın kaldırılması yönünden yapmış olduğu istinaf isteminin incelenmesinde; Dava konusunun nafakanın kaldırılması talebine ilişkin olduğu; Mahkemece, "Davanın reddine" karar verildiği ve anılan hükme davacı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. 6763 sayılı yasa ile değişik HMK. 341. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2022 tarihinden itibaren 8.000,00 TL'ye çıkarılmış olup, karar tarihinde kesinlik sınırı 8.000,00 TL. dir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Dava konusu nafaka miktarı (500,00 TL X 12) 6.000,00 TL olup 8.000,00 TL'nin altındadır. Hüküm, davacı yönünden yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. (Yargıtay 3....

      Aile Mahkemesi'nin 2011/729 esas sayılı nafaka arttırım davasında öngörülen TEFE oranında artışında altında kalacak düzeyde; her bir çoçuk yönünden 600 TL olan nafakanın 700 TL ye çıkarılmasına hükmolunmuştur. Buna göre tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) tespit edilen gelir durumu, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşı ve ihtiyaçları nazara alındığında, takdir edilen nafaka artış miktarının az olduğu açıktır. O halde, tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumları, nafakanın niteliği, nafakanın hükmedildiği tarih ile eldeki dava arasında geçen süre, müşterek çocukların yaşları, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim dikkate alındığında, mahkemece TMK'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun miktarda nafaka artışına hükmedilmesi gerekirken; ÜFE artış oranının dahi altında kalacak şekilde müşterek çocuklar lehine iştirak nafakası artışına hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

        Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; davacının branda ticaretiyle uğraştığı,aylık gelirinin 2000-2500 TL civarı olduğu,davalının ise bir tekstil firmasında asgari ücretle çalıştığı tespit edilmiştir. Nafaka alacaklısı kadının aldığı asgari ücretin; yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Davalının asgari ücret ile çalışıyor olması nafakanın kaldırılmasına değil, azaltılmasına etki edecek olgulardandır....

          Somut olayda takibin dayanağı olan 13/09/2010 tarihli tarafların boşanmalarına ve müşterek çocuk için nafakaya hükmedilmesinden sonra tarafların 02/11/2010 tarihinde yeniden resmi nikahla evlenmiş olmaları gözetilerek, dayanak bu ilama dayanarak ancak iki aylık nafakanın istenebileceği, buna göre toplam 1.000,00 TL nafakanın bu ilama dayalı olarak davacıdan talep edilebileceği, her ne kadar davacı tarafından bu nafakanın elden ödendiği iddia edilmiş ise de, bu ödemenin davalı tarafça da kabul edilmediği, davacı borçlu tarafından da yazılı bir delil ile bu ödeminin yapıldığının ispat edilemediği gözetilerek, şikayetin kısmen kabul edilerek takibe dayanak ilama aykırı olarak fazla talep edilen 32.500,00 TL birikmiş nafaka alacağına ilişkin takibin iptaline, 1.000,00 TL birikmiş nafaka alacağı için takibin devamına ilişkin karar verilmesi gerekirken, takibin dayanağı olmayan tarafların sonradan tekrar boşanmalarına ilişkin ilamda hükmedilen nafaka alacaklarının da gözetilerek talep aşılmak...

          Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Buna göre somut olayda; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği 2017 yılına göre olağanüstü bir değişiklik bulunmadığından, yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması gerekmektedir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Davanın KISMEN KABULÜ ile; Samsun 2....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1306 KARAR NO : 2021/1244 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOLVADİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2021 NUMARASI : 2020/402 ESAS 2021/106 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının kazancının karşısında verilen nafakanın müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılamadığını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini, nafakanın 400,00 TL den 600,00 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Birleşen dava dilekçesi ve asıl davaya cevap dilekçesi: Davalı vekili birleşen dava dilekçesi ve asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; Nafakanın kaldırılmasını talep etmiştir....

          Yasanın bu hükmü gözetildiğinde; nafaka miktarının değiştirilmesi yada kaldırılması isteklerinin, gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi icap eder.Somut olayda, nafaka alacaklısı olan davalı ...'...

            Alacaklının açtığı nafakanın arttırılmasına ilişkin 2012/44 E- 2012/144 .... sayılı davanın tarihi 30.03.2012 olup, bu tarihten itibaren nafakanın arttırılması kararının geçerli olduğu, bu tarihten itibaren arttırılmış nafakanın talep edilebileceği kabul edilir ise de, alacaklının takip talebinde 30.03.2012 tarihinden itibaren değil, 01.08.2012 tarihinden itibaren nafaka talep ettiği dikkate alınarak, bu talebiyle bağlı kalınarak şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının ukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK.m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde arar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu