AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2019 NUMARASI : 2018/1085 ESAS 2019/312 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVA DİLEKÇESİ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Tarafların Konya 1. Aile Mahkemesinin 2011/780 Esas, 2012/1113 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek iki reşit çocuklarının olduğunu, boşanma kararı ile davalı lehine 300,00 TL Nafaka bağlandığını, daha sonra Konya 5....
(TMK m.176/4) Bu yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. ./.....
Somut olayda, davacının talebi, boşandığı eski eşi olan davalı ile müşterek çocukları lehine hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması istemine ilişkin olduğu halde, mahkemece davacının talebinden farklı olarak, dosya kapsamına uygun olmayan şekilde, nafaka artırımına ilişkin gerekçe yazılmak sureti ile, taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bunun yanında, davacı taraf, kendisinin nafaka ödeyecek ekonomik gücü bulunmadığını, davalının ise vefat eden babasından dolayı maaş aldığını, ayrıca sigortasız olarak çalıştığını belirtmiş olup, mahkemece davalının bu iddiaları hakkında gerekli araştırma yapılmaksızın inceleme ile hüküm kurulmuş olması da doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından nafaka davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetin değiştirilmesi istemine ilişkin dava reddedilmiş, ret kararı temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davacı ... 06.10.2015 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün nafakanın azaltılması istemine ilişkin dava yönünden bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple hükmün nafaka davası yönünden BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.01.2016 (Pzt.)...
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası .... yayımladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın yeniden belirlendiği artırım davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve yeniden belirlendiği tarih gözetilerek, nafakanın .... yayınladığı ...oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir. ......
Aile Mahkemesinin 2007/349 Esas -2007/334 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, tarafların boşanmalarına ilişkin kararda müvekkili yararına yıllık 100.000 USD yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, akabinde davalı tarafça nafakanın kaldırılması yahut azaltılması talebiyle 12.05.2015 tarihinde İstanbul 14. Aile Mahkemesinde dava açıldığını, mahkemece yapılan yargılama sonunda 2015/325 esas 2018/183 Karar sayılı 20.03.2018 tarihli kararla davanın reddine karar verildiğini, bu karara karşı istinaf yoluna başvurulduğunu, istinaf incelemesi sonucu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11....
Davalı savunmasında; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalının davacıya 700 TL nafaka ödemeyi kabul ettiğini, bu nafakanın her yıl % 7 oranında artırılacağının kararlaştırıldığını, davacının maaşından başka ikramiyelerinin de olduğunu, davacının sözleşmeye bağlı kalması gerektiğini, sözleşme kapsamında hükmedilen nafakanın davacı tarafından davalıya ödenmesi gerekmekte olup, davalının özel bir şirkette çalışması nafakanın kaldırılması ya da indirilmesine gerekçe olamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş,verilen bu hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası DİE’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....
Tebliğname ile; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 19/04/2005 tarihli ve 2005/17-7 esas, 2005/37 sayılı kararında belirtildiği üzere, 5358 sayılı Kanun'la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 344. maddesinde düzenlenen ve şikayete tabi bulunan nafaka hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilamda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikayet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerekmesi karşısında, somut olayda Şişli 1....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden nafakanın artırılması, karşı dava yönünden nafakanın azaltılması istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarihli 263 sayılı kararının 2. maddesi ve 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarih 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.12.2016 (Pzt.) ......