İcra Müdürlüğünün 2019/181 sayılı dosyası ile takibe konulan tedbir nafakası borcunun ödenmediğinden bahisle şikayette bulunularak, sanığın öncelikle birikmiş tüm nafaka borçları yönünden, bu mümkün olmaz ise cari nafaka borçları yönünden cezalandırılmasının talep edilmesi üzerine yapılan yargılama neticesinde,...İcra Ceza Mahkemesince sanığın 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, borçlu tarafından nafakanın azaltılması veya kaldırılması davasının açıldığı, davanın ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/114 esasına kayden derdest olduğu, ayrıca kararda tazyik hapsinin hangi aylara ilişkin nafaka borçları yönünden verildiğine ilişkin belirsizlik bulunduğu gözetilmeden itirazın bu yönlerden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Borçlu tarafından nafakanın azaltılması veya kaldırılması...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da azaltılması istemine ilişkindir. TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da azaltılması istemine ilişkindir. TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Dava; nafakanın kaldırılması - azaltılması istemine ilişkindir. TMK’nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın azaltılması veya kaldırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; iştirak nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....
Dava; nafakanın kaldırılması - azaltılması istemine ilişkindir. TMK’nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın azaltılması veya kaldırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; iştirak nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....
Mahkemece, davacı ... ......... tarafından açılan nafakanın artırılması davasının reddine, davalı karşı davacı ... tarafından açılan nafakanın kaldırılması davasının reddine, davalı-karşı davacının nafaka miktarının azaltılması talebinin kabulü ile davacı ... .........'a ödenen aylık 175,00 TL yoksulluk nafakasının karşı dava tarihi olan 09.01.2013 gününden itibaren 50,00 TL indirimle aylık 125,00 TL olarak ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK'nın 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren ....820,00 TL'ye çıkarılmıştır. ... ... Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/...-169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle;tarafların, Çorum 2....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın azaltılması veya kaldırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; iştirak nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın azaltılması veya kaldırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; iştirak nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafakanın kaldırılması talebinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu, süresiz irat şeklinde 16 yıl nafaka ödemesinin hakkaniyete aykırı olup süre ile sınırlandırılması gerektiğini ileri sürüp yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacının nafakanın kaldırılması ve süre ile sınırlandırılması talepleri reddedildiği halde müvekkili lehine yargılama gideri ve ücreti vekalete hükmedilmemesinin hukuka ve usule aykırı olduğunu ileri sürüp yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....