Aile Mahkemesi'nin 2018/237 Esas 2018/284 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Mina yararına bağlanan aylık 150,00.TL iştirak nafakasının aylık 300,00.TL'ye çıkarıldığı, davacının yoksulluk nafakası talebinin, talep edilen nafakanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı kadının yasal istinaf başvuru süresi içerisinde; İlk Derece Mahkemesince yoksulluk nafakası talebinin reddinin, müşterek çocuk için takdir edilen nafaka artırım miktarının yetersiz olduğu gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; tarafların resmi olarak evli iken Adana 5....
TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.'' TMK. nun 176/4.maddesine göre de; tarafların, mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre; iradın arttırılması veya azaltılması için, ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda, yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 19.06.2006 tarihinde kesinleşen kararla boşanmışlardır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların 07.06.2010 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 250 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği,bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık iki yıllık süre geçtiği, davacının ... bildirimine göre 249 TL emekli aylığı aldığı, davalının ise emekli olup, aylık 1470 TL gelirinin olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2022 NUMARASI : 2021/681 ESAS 2022/433 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Yoksulluk Nafakasının Arttırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile boşanan müvekkiline aylık 400 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, nafakanın bağlandığı tarihten dava tarihine kadar geçen sürede paranın alım gücünün düştüğünü nafakanın ihtiyaçları karşılamakdan uzak kaldığını belirterek 400 TL olan yoksulluk nafakasının 1500 TL’ye yükseltilmesine nafakaya yıllık ÜFE artışı oranında artırım uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayımladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın yeniden belirlendiği artırım davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve yeniden belirlendiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olmadığından, yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; İştirak ve Yoksulluk nafakasının artırımı istemiyle açılmıştır. Davalı taraf, ilk derece mahkemesi tarafından nafakaların hangi tarihten itibaren hükmedildiğinin kararda belirtilmediği, davacının Tefe/Tüfe ortalaması alınarak nafakanın arttırılmasını talep etmelerine rağmen mahkemece Üfe oranında artış yapılması yönünden süresinde istinaf başvuru talebinde bulunmuştur. TMK'nın 175.maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir....
Mahkemece; tarafların 23/03/2011 tarihli karar ile boşanmalarına karar verildiği, bu boşanmayla birlikte müşterek çocuklar... ve ... velayetlerinin davacı anneleri üzerine bırakılarak müşterek çocukların her biri için aylık 75,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, davacı için de aylık 125,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kararın henüz kesinleşmediği, boşanma davasıyla takdir edilen iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının az bulunması durumunda temyizen nafakanın az olduğu gerekçesiyle bozma talep edilebilecek iken bu yola başvurulmayıp kararın kesinleşmesi de beklenmeden yeniden nafaka arttırım davası açılması ve yine her ne kadar nafakanın arttırılması talep edilmiş ise de davacının nafaka arttırım ihtiyacı duyduğuna dair dosyaya davayı ispata yeterli delil ya da tanık listesi sunulmadığı dolayısıyla davacının davasını ispat edemediğinin anlaşıldığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre, olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, babanın ihracat sorumlusu olarak çalıştığı, 1.300.00.TL kazandığı, aracı ve iki evinin olduğu, 570.00.TL kira ödediği, babanın ayrıldığı şirketten ise net olmak üzere 5.343.14 TL.izin ücreti, 49.127.42.TL kıdem tazminatı, 6.527.24.TL ihbar tazminatı aldığı, ortak çocuğun 2005 doğumlu olduğu, Devlet okulunda okuduğu anlaşılmaktadır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların .... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/224 E.- 2009/196 K. Sayılı ve 07/04/2009 tarihli kararı ile boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 450 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık beş yıllık süre geçtiği, davacının ev hanımı olup, gelirinin bulunmadığı, aylık 1.110 TL kira ödediği, davalının ise hakim olup Adalet Bakanlığında görev yaptığı, aylık gelirinin 7.000 TL olduğu, aylık 500 TL lojman gideri bulunduğu anlaşılmaktadır....