Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Hakim, yoksulluk nafakasının takdirinde, nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile, nafaka yükümlüsü kocanın gelir durumu arasında bir oranlama yaparak, taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyarak bir karar vermelidir. Bu verilecek karar da TMK.nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun olmalıdır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, yıllık ÜFE artış oranı, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları nazara alındığında mahkemece takdir edilen nafaka yüksektir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın ...’in yayınladığı... oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacı kadının ev hanımı olduğu, davalı erkeğin ise gerek boşanma davası açıldığında gerekse de hali hazırda asgari ücretli olarak çalıştığı bu itibarla davalı erkeğin ekonomik ve sosyal durumunda olağanüstü bir değişiklik olduğunun kabulüne imkan bulunmadığı, aynı şekilde kadının ihtiyaçlarının da olağanüstü bir biçimde yükseldiğine, nafakaya hükmedildikten sonra farklı ve beklenmeyen olağanüstü ihtiyaçlarının ortaya çıktığına dair bir ispat bulunmadığı sabittir. Bu nedenle davacı kadına takdir edilen yoksulluk nafakasının TÜİK tarafından belirlenen yıllık Üfe oranı üzerinden artışı gerekir....
İlk Derece Mahkemesince yapılan artış Yıllık Üfe artış oranının üzerinde olduğundan Üfe artış oranı ve hakkaniyete göre kadına boşanma ilamı ile hükmedilen nafakanın aylık 800 TL artırımı ile 1200 TL'ye yükseltilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/08/2014 NUMARASI : 2014/386-2014/594 Taraflar arasındaki iştirak nafakası artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile 2012 yılında boşandıklarını, velayeti verilen müşterek çocukları Betül için 400,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, nafakanın yetmediğini belirterek nafakanın 900,00 TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....
sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı kadının işbu davası ile, velayeti kendisinde bulunan müşterek çocuk Erva Begüm lehine aylık 500 TL olarak bağlanmış bulunan iştirak nafakasının 500 TL artırımı ile aylık 1.000 TL'ye yükseltilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi kararı ile davanın reddine karar verildiği, artırılması talep edilen aylık 500 TL nafakanın bir yıllık miktarının 6.000 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2022 tarihi itibariyle miktar veya değeri 8.000 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, kesinlik sınırı altında kalan davacının istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk ve iştirak nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın en azından TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekir. Önceki nafakanın takdirine ilişkin kararda, gelecek yıllar için artırım hükmünün bulunması, davacının yeniden dava açmasına ve mahkemece nafakanın yeniden belirlenmesine engel bir durum değildir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, tarafların 2012 yılında kesinleşen karar ile boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 250.00.-TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, eldeki davanın 03/02/2014 tarihinde açıldığı, davacının ev hanımı olduğu, baba evinde kaldığı, davalının ise emekli olduğu, 1.800.00.- TL emekli maaşı aldığı, 400.00.- TL kira ödediği anlaşılmaktadır....
Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre, mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...n yayınladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Aile Mahkemesi'nin 2016/2192 Esas, 2017/896 Karar sayılı ilamı ile takdir edilen aylık 400 TL bağımsız tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 100 TL artırılmasına, nafakanın bu şekilde aylık 500 TL bağımsız tedbir nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, nafakanın tahsilde tekerrür yaratmayacak şekilde tahsiline, tarafların müşterek çocukları Muhammed Emin ve Berkay Tuna yararına Ankara 6. Aile Mahkemesi'nin 2016/2192 Esas, 2017/896 Karar sayılı ilamı ile takdir edilen aylık 300'er TL bağımsız tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 75'şer TL artırılmasına, bu şekilde nafakanın her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 375'şer TL bağımsız tedbir nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, nafakanın tahsilde tekerrür yaratmayacak şekilde tahsiline karar verilmiştir....