Davalı vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; davacının avukatlık mesleğini icra ettiğini, nafaka ödemelerinin "nafaka" açıklamasıyla yapılması gerektiğini, bilebilecek mesleki tecrübeye sahip olduğunu, nafaka ödediğini dile getiren davacının takibin başlatıldığı 2018 yılından beri tek bir nafaka ödemesi yapmadığını, kasıtlı olarak mal varlığı bulundurmadığını, davacının bugüne kadar nafaka ödemesi yapmadığını, sadece müvekkili hesabına 19 defa çocuklarının okul giderlerine destek olmak için küçük rakamlarda ödeme yaptığını, düzensiz ve nafaka açıklaması olmaksızın davacı baba tarafından yatırılan 81.766,60- TL'lik ödemenin nafakaya mahsup edilemeyeceğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine İstanbul 1....
ile ilgili olarak boşandığı eşinden ... lira nafaka geliri elde ettiği bu nafaka gelirinin vergi dairesince hayat standardı esasına göre kazancın tesbitinde izah nedeni olarak kabul edilmediğinin anlaşıldığı, her ne kadar yukarıda açıklanan madde hükmünde nafaka geliri hayat standardı esasına göre kazancın tesbitinde izah nedeni olarak kabul edilen gelirlerin arasında sayılmamakta ise de, nafaka geliri, maddede sayılan aylıkların benzeri olduğundan, hayat standardı esasına göre kazancın tesbitinde izah nedeni olarak kabulü gerektiği gerekçesiyle kabul ederek tahakkuk işleminin nafaka gelirine isabet eden ... liralık kısmını iptal eden ......
İcra Müdürlüğünün 2008/17441 esas sayılı dosyası ile yapılan takipte, borçluya tebliğ edilen icra emrinde birikmiş nafaka alacağının ödenmesi istenmekte olup, aylık nafaka alacağının tahsili yönünde bir talep bulunmaması karşısında, icra emrinin tebliğ edildiği tarihe dek birikmiş nafaka alacağı adi alacak hükmünde olup, ödenmemesi nafaka borcunu ödememe eylemini oluşturmayacağından sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığınca kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname yerinde görüldüğünden, ... 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 9.4.2009 tarih ve 2009/329 müteferrik sayılı kararının BOZULMASINA, Bozma kararı üzerine 5271 sayılı CMK'nun 309/4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden; Borçlu ...'...
İcra Müdürlüğünün 2008/17441 esas sayılı dosyası ile yapılan takipte, borçluya tebliğ edilen icra emrinde birikmiş nafaka alacağının ödenmesi istenmekte olup, aylık nafaka alacağının tahsili yönünde bir talep bulunmaması karşısında, icra emrinin tebliğ edildiği tarihe dek birikmiş nafaka alacağı adi alacak hükmünde olup, ödenmemesi nafaka borcunu ödememe eylemini oluşturmayacağından sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığınca kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname yerinde görüldüğünden, ... 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 9.4.2009 tarih ve 2009/329 müteferrik sayılı kararının BOZULMASINA, Bozma kararı üzerine 5271 sayılı CMK'nun 309/4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden; Borçlu ...'...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/04/2015 NUMARASI : 2014/1038-2015/320 Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I TMK'nun 364-366 maddelerine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Nafaka davası mirasçılıktaki sıra göz önüne tutularak açılır. TMK'nun 365/3. maddesinde nafaka davasının, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmi veya kamuya yararlı kurum tarafından da açılabileceği, TMK'nun 366. maddesinde ise korunmaya muhtaç kişilerin bakımının yükümlü kurum tarafından sağlanacağı ve bu kurumların yaptıkları masraflarını nafaka yükümlüsü kişiden isteyebilecekleri hüküm altına alınmıştır....
kaldırılmasını, bunun mümkün olmaması halinde her ay kesilecek olan 365,93 TL nafaka borcunun aylık 150,00 TL'ye, birikmiş nafaka borcu adı altında kesilen 504,92 TL'nin de aylık 250,00 TL'ye indirilmek üzere her iki nafaka toplamının aylık 400,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini istemiştir....
Davalı tarafça 15/10/2019 tarihinde başlatılan davaya konu icra takibinde, 27/10/2011- 15/10/2019 tarihleri arasında birikmiş 19.200,00 TL nafaka alacağı ve işlemiş faiz istenilmiş, davacı tarafından ödemelere ilişkin hesap özetleri sunularak nafaka borcu olmadığına dair iş bu dava açılmıştır. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nın 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının yazılı olması gerektiği koşulu, Yargıtay 8. ve 12. Hukuk Dairesinin süregelen kararlarında, objektif kriterlerle yumuşatılmış olup, nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına, bu miktara yakın ve düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan indirilmesinin hakkaniyet kuralına uygun düşeceği kabul edilmiştir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde; taraflarca başlangıçta kabul edilen nafaka yükümlüsünün çalıştığı sürece nafaka ödenmesi yönündeki protokol hükmü gereğince nafaka yükümlüsünün halen çalışıyor olması karşısında uyarlama koşullarının bulunmadığı gözetilmeden, sadece nafaka alacaklısının tapu ve banka kayıtları dikkate alınarak yoksulluğunun ortadan kalktığı kanaati ile nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
(TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364) Bu bağlamda belirlenecek nafakanın, nafaka alacaklısının geçinmesi için yeterli ve nafaka yükümlüsünün geliriyle de orantılı olması gerekir. Nafaka miktarı tayin edilirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK'nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir....
DAVALI : ALBARAKA TÜRK KATILIM BANKASI A.Ş. -... VEKİLİ : Av. ... - ... DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat) DAVA TARİHİ : 13/02/2020 KARAR TARİHİ : 24/05/2023 KR. YAZIM TARİHİ : 24/05/2023 Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/435 Esas - 2023/159 Karar sayılı kararına karşı, istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize tevzi edilmekle; hazırlanan ön inceleme raporu ile yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 341-(2) maddesinde; "miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir" hükmü mevcuttur....