Ancak, ekonomik yönden daha güçlü olan nafaka yükümlüsü tarafından nafaka alacaklısı aleyhine açılan nafakanın kaldırılması veya indirilmesi istemli davalarda ise, HMK’nun 326. maddesinin uygulanması gerekmektedir. Buna göre, mahkemece; nafaka yükümlüsü davacı tarafından, nafaka alacaklısı olan davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle, reddedilen kısım yönünden vekille temsil edilen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Somut olayda, davalı taraf aleyhine indirim yapılan yıllık nafaka miktarı (150 x12=1.800) 3.110 TL sının altında olup, hüküm kesin niteliktedir. Bu nedenle davalı tarafın istinaf kanun yoluna başvurma talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Nafaka meblağı,davacının belirlenen ekonomik durumu ile orantılıdır. Bu nedenle iştirak nafakasının azaltılması isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine gelince; nafakanın hüküm alındığı tarihte davalının çalışmadığı, gelirinin bulunmadığı belirlenmiştir. Boşanma ve nafaka tayini sonrasında ise davalının çalışmaya başladığı keza SGK kaydının sonlandığı 30/11/2018 tarihine kadar çalışma yaşamının devam ettiği,bu ay itibari ile 12.000.-TL nın üzerinde aylık gelir elde ettiği sübut bulmuştur.Bu haliyle boşanma sonrasında davalı kadının yoksulluğunun sonlandığı anlaşılmıştır.Bu nedenle yoksulluk nafakasının kaldırılması cihetine gidilmiştir. Açıklandığı üzere davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği vicdani kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis olundu.'' gerekçesiyle; davalı lehine İstanbul Anadolu 15....
Mahkeme, 2015/452 Esas ve 2015/613 Karar sayılı ve 13.10.2015 tarihli ilamı ile Dairemiz bozma kararına uyarak yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar vermiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı kadın lehine olan aylık 400,00 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 440.maddesinde öngörülen karar düzeltme sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 11.100 TL'ye çıkarılmıştır. Kural olarak HUMK'nın 442/1 maddesi uyarınca aynı ilam aleyhine bir defadan fazla karar düzeltme yoluna gidilemez....
"İçtihat Metni"Davacı-k.davalı ... ile davalı-k.davacı ... aralarındaki nafaka artırımı ve nafakanın kaldırılması davasına dair ...1.Aile Mahkemesinden verilen 11.11.2011 günlü ve 2010/234 E-1073 K.sayılı hükmün Onanması hakkında dairece verilen 12.07.2011 günlü ve 2011/5830 E-12290 K. sayılı ilama karşı davalı-karşı davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı yasa ile değişik 440 maddesine göre miktar ve değeri 9.350 TL'yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin olarak verilen kararlara karşı karar tashihi yoluna başvurulamaz.Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 gün ve 2005/3-169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı...
(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yardım nafakasının artırımı-kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-birleşen dosyada davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtalar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren ....190 TL'ye çıkarılmıştır. ... ... Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/...-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, asıl dava yönünden yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle, birleşen dava yönünden ise yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
-TL iştirak nafakasının azaltılması talebinin ise reddine karar verilmesi gerektiği, "gerekçesi ile; "Davanın KISMEN KABULÜNE, Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin KABULÜNE, İştirak nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili hükmün yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı taraf istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Davacı erkek tarafından açılmış yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir....
Aile Mahkemesi'nin 2019/1065 Esas sayılı yardım nafakanın kaldırılması davasının reddedildiğini, kararın 17.07.2020 tarihinde kesinleştiğini, davalı oğlunun yüz yüze eğitim görmediğini, eğitim giderinin bulunmadığını, üstelik oğlunun 25 yaşında olması, sağlıklı ve engel durumu bulunmadığını, bir işte çalışabilecek durumda olmasına rağmen mahkemenin bu hususları dikkate almayarak nafaka ödemesini karar vermesinin kanunlara aykırı olduğunu, davalı adına aylık 522,00 TL nafaka ödediğini, bu nafakanın emekli maaşından ödendiğini, davalının öğrencilik hayatının Haziran 2021 tarihinde sona ereceğini ve mezun olacağını, kendisinin 2.581,00 TL maaşının bulunduğunu ve 2016 yılında boşandığı eşine de aylık 952,00 TL nafaka ödediğini, davalı içinse aylık 522,00 TL nafaka ödediğini ve bu nafakalara ilişkin icra dairesince yaşlılık ve emekli maaşına haciz konulduğunu, oğlunun eğitim gideri bulunmadığını, sadece yılda 450,00 TL kayıt parası ödediğini, kendisinin maaşından yapılan nafaka kesintileri...
Arttırımı kabul edilen yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası ile kaldırılması reddedilen yoksulluk nafakasına yönelik Hüküm, yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir.Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı yönünden kaldırılması reddedilen yoksulluk nafakası ve arttırımı kabul edilen iştirak nafakasının miktarı dikkate alındığında, mahkeme kararı kesin olduğundan davalı-karşı davacının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Davalı; tek gelirinin nafaka ve babasından aldığı 300-tl maaş olduğunu, geçici olarak çocuklarının yanında kaldığını, davacının emekli ikramiyesi gibi ek gelirlerinin bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması mümkün olmadığı takdirde indirilmesine ilişkindir. Öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve1998/ 2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir....