KARŞI OY YAZISI Ortak çocuk 2009 yılı doğumlu ve kız çocuğudur. Annenin velayet görevini yerine getirmesine engel bir ekonomik sosyal durumu mevcut olmadığı gibi, çocuğuna karşı da bu görevini ihmal ettiğine ilişkin bir delil ve olgu da bulunmamaktadır. Çocuğun annelik kimliğini tanıması, cinsiyeti ile ilgili kimliğinin gelişimi bakımından annenin velayeti altında bulunması üstün yararıdır. Diğer yandan, babanın boşandıktan sonra bir başka kadınla yeniden evlendiği anlaşılmaktadır. Çocuğun velayeti üstlenebilecek durumda öz annesi mevcut iken, üvey anne ile birlikte yaşamak durumunda bırakılması üstün yararı değildir. Velayet anneye verilmek üzere, davanın kabul edilmesi gerekirdi. Bu sebeple hükmün bozulması gerektiğini düşünüyorum....
Davacı - karşı davalı taraf; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının düşük olması, ortak velayete karar verilmesine yönelik olarak, davalı - karşı davacı taraf; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakasının yüksek olması, velayet düzenlemesi, şahsi ilişki düzenlenmemesine yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi yine kişisel ilişkinin düzenlenmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Kişisel Eşyanın İadesi, Velayet Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile "velayetin tedbiren düzenlenmesi"ne ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından; velayet ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.03.2013 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, müşterek çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesi, birleşen dosya da ise velayetin hakkının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 20.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi- Çocuk İle Kişisel İlişkinin Kısıtlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından; reddedilen velayet davası yönünden; davalı-karşı davacı tarafından ise reddedilen kişisel ilişkinin kısıtlanması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...
Kaldı ki, velayetin değiştirilmesi davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir. Çünkü bu nafaka velayet hakkı verilen davacı baba tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, protokolde kararlaştırılan masrafları da dahil tüm ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alınarak, TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir nafaka takdir edilmesi gerekirken, aksi yazılı düşüncelerle davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “velayetin değiştirilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bakırköy 11. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 12.04.2016 gün ve 2014/695 E., 2016/274 K. sayılı kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 07.12.2016 gün ve 2016/16052 E., 2016/15652 K. sayılı kararı ile: "…Taraflar 27/06/2013 tarihinde kesinleşen ilamla boşanmışlar, ortak çocukların velayetleri anneye verilmiştir. Davacı baba 19/09/2014 tarihinde açtığı davayla velayetin değiştirilmesini talep etmiş, mahkemece ortak çocukların velayetlerinin babaya verilmesine karar verilmiştir. Boşanma davasından sonra, davalı annenin çocuklara karşı velayet hakkını kötüye kullandığı, çocukları ihmal veya istismarının bulunmadığı rapor edilmiştir. Toplanan deliller, velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunu kabule elverişli değildir....
Mahkemece; "Asıl dava; Kişisel İlişkinin Kaldırılması, Karşı dava; Velayetin Değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davacı-karşı davalı, babalarının müşterek çocuklarına fiziksel şiddet uyguladığını, istismarda bulunduğunu belirterek müşterek çocuklarla baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı-karşı davacı ise dilekçesinde belirttiği gerekçelerle müşterek çocukların velayetinin kendisine verilmesini talep etmiştir. Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkı kendisinde olmayan eşin, boşanma ile velayet hakkı kendisine bırakılan eş veya çocukta meydan gelen birtakım değişikliklerin gerektirmesi üzerine açtığı bir dava olup bu davalarda çocuğun yüksek yararı gözetilerek ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak karar verilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hüküm davacı baba tarafından, kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.12.2016...
Davalının velayet görevini ihmal ettiği veya velayetin değiştirilmesi şartlarının (TMK. md 183- 349) oluştuğu kanıtlanamamıştır. Müşterek çocuk halen anne bakım ve şefkatine muhtaç yaştadır. Sosyal inceleme raporunda velayetin annede kalarak baba ile kişisel ilişki kurulmasının uygun olacağı rapor edilmiştir. İlk derece mahkemesince velayetin değiştirilmesi talebinin reddi ile baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tayinine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygundur. Davacının velayetin değiştirilmesi talebi reddedilmiş ise de, terditli talebi olan kişisel ilişki yönünden dava kabul edildiğinden ilk derece mahkemesinin gerekçesinde belirtilen Yargıtay kararı doğrultusunda vekalet ücreti belirlenmesi usul ve yasaya uygundur....