Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2001/409 Esas, 2001/545 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını ve bu karar ile davacı için aylık 30 TL yoksulluk, müşterek çocuklar Burcu ve Nurcan için ise aylık 10'ar TL iştirak nafakası takdir edildiğini, aradan geçen zaman içerisinde artan ihtiyaçlar ve günün ekonomik koşulları gözönüne alındığında, boşanma davasında hükmedilen iş bu nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 750 TL'ye, müşterek çocuk Nurcan için hükmedilen iştirak nafakasının ise aylık 500 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için hükmedilen 30 TL yoksulluk nafakasının aylık 200 TL'ye, müşterek çocuk Nurcan için hükmedilen 10 TL iştirak nafakasının ise aylık 150 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir....

    Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı tarafından aylık 150 TL iştirak nafakasının aylık 1000 TL ye, 200 TL olan yoksulluk nafakasının 1200 TL ye yükseltilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından iştirak nafakasının aylık 350 TL sına, yoksulluk nafakasının 450 TL sına yükseltilmesine hükmedilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiştir. Kabul edilen nafaka artırım miktarı yıllık 5390 TL nin altında olduğundan (200*12 =2400 TL iştirak için. 250*12=3000 TL yoksulluk için ) karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir....

    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, eşlerden birinin ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi bir biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahip olduğunu, ayrı yaşama haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alacağını; dilenen tanık beyanlarından, davalının, davacıdan ayrı olarak başka bir kadınla birlikte yaşaması ve davacıya maddi olarak destek olmaması nedeniyle, davacının ayrı yaşamada haklı olduğu gerekçesiyle; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını dikkate alarak, davacı lehine aylık 350,00 TL yardım nafakasına hükmetmiştir. Dava, davacı tarafından davalı eşten tedbir nafakası istemine ilişkindir. Nafaka, Yargıtay kararlarında kabul edildiği üzere tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve yardım nafakası olmak üzere dörde ayrılır....

      (TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, önceki nafaka arttırım davası ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının aylık 150,00 TL'ye yükseltildiğini, kira ödediği, müşterek çocuğun büyüdüğü ve ihtiyaçlarnın artması nedeniyle nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 600,00 TL'ye ve müşterek çocuk için de iştirak nafakasının aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, maddi durumunun iyi olmadığını, yeniden evlendiğini, çocuğu olduğunu, davacının çalıştığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        ın yerleşmiş uygulamalarına göre, yoksulluk nafakası artırılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının yanında, ülkedeki ekonomik gelişmeler (paranın satın alma gücündeki kayıp ve bu hususun taraflara etkisi) de gözönünde tutulmalıdır. TÜİK tarafından yayımlanan ÜFE oranları nazara alındığında; artırılan yoksulluk nafakası miktarı çok olup, TMK'nun ....maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine aykırı görülmüştür. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davacı kadın için ... nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          Ancak; Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, yoksulluk nafakası artırılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının yanında, ülkedeki ekonomik gelişmeler (paranın satın alma gücündeki kayıp ve bu hususun taraflara etkisi) de gözönünde tutulmalıdır. TÜİK tarafından yayımlanan ÜFE oranları nazara alındığında; artırılan yoksulluk nafakası miktarı çok olup, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine aykırı görülmüştür. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davacı kadın için yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

            HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Davalının yoksulluk ve iştirak nafakası dışındaki istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalının yoksulluk ve iştirak nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile; infazda karışıklığa sebebiyet vermemek amacıyla, Nizip Aile Mahkemesinin 04/02/2021 tarih, 2020/582 esas ve 2021/71 karar sayılı kararının 5 ve 6 nolu bentlerinin KALDIRILMASINA, 3- 6100 sayılı HMK'nın 353. maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2. maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla; a)-Davacı kadın yararına dava (25/04/2016) tarihinden itibaren ilk derece mahkemesi tarafından hükmedilen nafaka ile tahsilde tekerrür oluşturmamak aylık 150,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE, nafakanın, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası olarak DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,...

            Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 03.04.2008 kesinleşme tarihli karar ile boşanmışlardır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, velayet, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise, yoksulluk nafakası miktarı, tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı- davacı kadın birleşen dava dilekçesinde hiçbir geliri olmadığından boşanma sonucunda aylık 2.000-TL yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu