Bu düzenlemeler dikkate alınarak, açık görüş imkanıyla ilgili annenin hükümlü bulunduğu cezaevinden bilgi alınmak suretiyle çocukla annesi arasında görüş ve ziyaret imkanının araştırılması, kişisel ilişkinin buna göre belirlenmesi ve sonucuna göre çocukla cezaevinde hükümlü olan annesi arasında gerekirse uzman eşliğinde olmak üzere uygun şekilde kişisel ilişki tesisi gerekirken, kisisel ilişkinin yazılı şekilde tespiti ve tayini doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.23.06.2016 (Prş.)...
arasında kişisel ilişki kurulmaması yönünden de temyiz itirazlarının bulunduğu, ancak ilk inceleme sırasında bu hususun gözden kaçırılarak ortak çocukla arasında kişisel ilişki kurulmaması yönünden hükmün incelenmediği anlaşılmakla karar düzeltme isteğinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hükü, davacı-karşı davalı kadın tarafından, tazminat ve çocuk için hükmedilen nafaka miktarları ile kişisel ilişki yönünden; davalı-davacı koca tarafından ise davasının reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet hakkı anneye verilen müşterek çocuk 16.11.2011 doğumlu ... ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin, aynı şehirde yaşamaları durumunda ayda bir sefer yatılı olacak...
kullanmadığı bu aşamada çocukla baba arasında mevcut bağ gelişmeden uzun süreli yatılı kişisel ilişki kurulmasının çocuk üzerinde travmatik sonuçlar doğurabileceği bu nedenle mevcut kişisel ilişkinin yeterli olduğu yönünde görüş bildirildiği, her ne kadar davacı baba yönünden alınan sosyal inceleme raporunda baba ile kişisel ilişkinin sık biçimde kurulmasının çocuğun üstün yararına olacağı değerlendirilmiş ise de alınan heyet raporunda her iki raporunda birlikte değerlendirildiği ve ortak çocuk ile bizzat görüşülerek düzenlendiği ve heyet halinde hazırlanan sosyal inceleme raporuna itibar edildiğini, davacı babanın çocuğu dava açılana kadar bir kez görmeye gittiği sonrasında ise icra marifetiyle ile de olsa görmeye gitmediği, mevcut kişisel ilişki hakkını kullanmadığı, bu nedenle müşterek çocuğun babasını tanımadığı, çocukla baba arasında herhangi bir bağ kurulamadığı gerekçesi ile boşanma kararı ile hükmolunan kişisel ilişki tesisinin yeterli ve işlevsel olduğu değerlendirilmiş, davacının...
Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Dosya incelendiğinde, 09.08.2018 tarihli üçlü heyet raporunda çocuğun babasına karşı olumsuz tutum geliştirdiği ve alışana kadar çocukla baba arasında yatısız kişisel ilişki kurulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca idrak çağındaki ortak çocuk mahkemede “babasını hiç görmek istemediğini, ondan korktuğunu” beyan etmiştir. Buna göre baba ile çocuk arasında daha kısa süreli ve yatısız olarak kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....
Aile Mahkemesi TARİHİ :14.05.2014 NUMARASI :Esas no: 2011/1094 Karar no:2014/353 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek eş tarafından davalı-karşı davacı kadın eşin boşanma ve nafaka davalarının kabulü, kusur belirlemesi, velayet, yoksulluk nafakası ve yaz tatilinde çocukla kişisel ilişki kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme...
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkeme kararının gerekçesinde de açıklandığı üzere ana ve baba evli olmadığından çocuğun velayetinin yasal olarak anneye ait olduğunun (TMK.md.337/1) ve evlilik dışı doğan çocukla kişisel ilişki kurulması konusunda davalı tarafından usulüne uygun biçimde açılmış dava ya da karşılık dava bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.05.2010(Prş.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, nafaka ve tazminat miktarları ile ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişki yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kendi davasının reddi ve kadının davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye...
arasında kişisel ilişki düzenlemiştir. Türk Medeni Kanununun 323. madde "Ana ve babadan her biri velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir" düzenlemesini içermektedir. Oysa, dosyamızda taraflar arasındaki evlilik sürdüğü gibi, müşterek çocuğun velayeti geçici olarak ebeveynlerden birine de verilmiş de değildir. Ebeveynlerden her ikisinin de çocuk üzerindeki velayet hakkı sürmektedir. Her iki ebeveynin de çocukla kişisel ilişki kurma hakkı eşit derecede mevcuttur. Evlilik dışı çocuk doğuran annenin, çocuğun velayetinin kendisine verilmesi davasında olduğu gibi, bu davada da davacı babanın velayet hakkı kapsamında kişisel ilişki kurma hakkı bulunduğundan, kişisel ilişki kurulması davası hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşündeyim....
Boşanma ilamı ile mahkemece velayeti babaya verilen küçüğün anneyle kişisel ilişki kurması uygun görüldüğüne göre, görevi infaz işlemi sırasında yalnızca küçüğe psikolojik yardımda bulunmak olan uzmanın beyanına itibar edilerek infaz işleminin yapılmaması ilam hükmünü ortadan kaldırır nitelikte olduğu gibi, hükümet gerekçesinde atıf yapılan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 9. maddesinde yer alan; "yetkili makamlarca uygulanabilir yasa ve usullere göre ve temyiz yolu açık olarak, ayrılığın çocuğun yüksek yararına olduğu yolunda karar verilmedikçe" ve "çocuğun ana-babanın ikisiyle de düzenli bir biçimde kişisel ilişki kurma ve doğrudan görüşme hakkına saygı gösterileceği" hükümlerine de aykırıdır. Bir diğer ifade ile küçüğün anne veya babası ile kişisel ilişki kurmamasına ancak mahkemece karar verilebilir....