AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/11/2021 NUMARASI : 2020/1061 ESAS 2021/1542 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; boşanma kararı ile müşterek çocuk Hayrunnisa'nın velayetinin annesine bırakıldığı, müşterek çocuk lehine hükmedilen aylık 150,00 TL iştirak nafakasının arttırılarak 1.000,00 TL, davacı kadın lehine hükmedilen aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının arttırılarak 1.000,00 TL 'ye çıkarılmasını talep etmiştir....
, kendisinin memur olduğu ve maaş artışının TÜFE oranında olduğu, mahkemece TÜFE oranında göre nafaka artışı yapması gerektiğini, ekonomik durumunun yerinde olmadığı, kredi borucunun olduğu, kronik rahatsızlıklarının olduğu belirterek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak, davacı kadının yoksulluk nafakasının kaldırılması, müşterek çocuk için nafaka artış miktarının TÜFE'nin 5 yıllık ortalama oranında yapılmasına karar verilmesi" yönünde istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile düşük nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren ....890 TL'ye çıkarılmıştır. ... ... Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/...-169 E-235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün .../... sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı uyarınca ...'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....
için aylık 200 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 100 TL artırılarak 300'TL'ye yükseltilmesi ile yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı-birleşen dava davacısı tarafından tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-birleşen dava davacısının yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, 2-Davalı-birleşen dava davacısının,yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik temyiz itirazları yönünden, TMK. 175.maddesi hükmü gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Müteakip 176/4.maddesine göre ise; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir”....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ortak çocuğa bağlanan iştirak nafakasının yeterli olduğunu, müvekkilinin borçlarının olduğunu, müvekkilinin nafaka harici özel okul ödemeleri yaptığını, kadının anlaşmalı boşanma protokolünde belirlenen yoksulluk nafakasının tamamını tahsil ettiğini, iş hukukuna dayandırdığı yoksulluk nafakasının devamına karar verilmesi isteminin yersiz ve haksız olduğunu kadının davasına gerekçe gösterdiği husus hakkında iş mahkemesinde açtığı tespit davasını kaybettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne, kadının yoksulluk nafakasının devamına dair isteminin reddine, iştirak nafakasının ise dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1500 TL artırılarak 2500 TL sına yükseltilmesine karar verilmiştir....
Somut olayda; tarafların 2012 yılında boşandıkları kararın 2012 yılında kesinleştiği, kadına 200 TL yoksulluk nafakası takdir edildiği, kadının davasında ispatın ancak nafaka yükümlüsünün ekonomik durumunda ve nafaka alacaklısının ihtiyaçlarında olağanüstü bir değişiklik olduğu iddiasında aranacağı, kadının dava dilekçesinde paranın satın alma gücünün düştüğüne vakıa olarak dayandığı, Yargıtay'ın yukarıda zikredilen uygulamasına göre bu durumda nafaka miktarına ÜFE artış oranının uygulanmasının gerektiği, kadının aradan geçen altı yılda paranın alım gücünün düştüğünü ispatlamasına gerek olmadığı, bu hususun ÜFE artış oranları karşısında zaten sabit olduğu, o halde kadının davasının kabulü gerekirken reddinin hatalı olduğu, kadına takdir olunan yoksulluk nafakasına ÜFE artış oranları tatbik edildiğinde ve kadına bağlanan yoksulluk nafakasının kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasındaki süre nazara alındığında, kadının yoksulluk nafakası miktarının dava tarihinden itibaren...
asıl davanın kabulüne yönelik istinaf talebinin esastan reddine, kadın için hükmedilen aylık 100,00TL yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin olarak yoksulluk nafakasının miktar itibarıyla kesinlik sınırı altında kalması nedeniyle, karşı davanın reddine yönelik istinaf talebinin ise HMK 352 maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm tesise dilmiştir....
"İçtihat Metni" Y A R G I T A Y İ L A M I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : CEYLANPINAR ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 16/10/2014 NUMARASI : 2014/1-2014/195 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında görülen Ceylanpınar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/168 Esas, 2010/28 Karar sayılı nafaka artırım ilamı ile davacı kadın ve müşterek çocuklar Ömer ve Medine için hükmedilen ayrı ayrı 100,00 TL yoksulluk ve iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, davacının ev hanımı olduğunu, başka geliri bulunmadığını belirterek yoksulluk nafakasının 400,00 TL'ye, müşterek çocuklar için iştirak nafakasının ayrı ayrı 300,00...