Davalı, cevap dilekçesinde; davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, kendisinin kirada oturduğunu ekonomik durumunda değişiklik de olmadığını, nafaka arttırım talebinin reddine karar verilmesini; mahkeme eğer aksi kanaatte ise, nafakaların her yıl enflasyon oranı kadar artırılmasını talep etmiştir. Mahkemece; davacı tarafından açılan yoksulluk nafakasının artırımı davasının kısmen kabulü ile, 200 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 14.08.2015 tarihinden itibaren 350TL olarak belirlenip davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, ...'...
Buna rağmen Dairemizce yapılan inceleme sonrası kararın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesiyle müşterek çocuk Ahmet için iştirak nafakasının artırımı davası hakkında yeniden karar verilmesi istinaf edilmeksizin eleştirilmekle yetinilmiştir. İstinaf konusu olan yoksulluk nafakasının artırımı istemine dair yapılan incelemede; TMK'nun 175. Maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz." hükmünü içermektedir. TMK'nun 176/4 maddesi ''Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir'' hükmünü içermektedir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Dosya kapsamından; tarafların 27.10.2011 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 350 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar için 225’er TL iştirak nafakasına karar verildiği, 2012 yılında açılan nafaka artırımı davası neticesi yoksulluk nafakasının 370 TL, iştirak nafakasının 240’ar TL’ye yükseltildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık üç yıllık süre geçtiği, davacının ev hanımı olup geliri bulunmadığı; davalının ise röntgen teknisyeni olup, aylık 2700-3000 TL gelirinin olduğu anlaşılmaktadır....
Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı tarafından aylık 400 TL iştirak nafakasının aylık 1200 TL ye yükseltilmesi, aylık 550 TL yoksulluk nafakasının aylık 1200 TL ye yükseltilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından iştirak nafakasının aylık 500 TL artırımı ile aylık 900 TL ye yoksulluk nafakasının aylık 650 TL artırımı ile aylık 1200 TL sına yükseltilmesine hükmedilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiştir. Kabul edilen nafaka artırım miktarı yıllık 8.000,00 TL nin altında olduğundan ( yoksulluk için 650*12=7800 TL iştirak nafakası için 500*12=6000 TL) karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/03/2021 NUMARASI : 2019/880 E 2021/147 K DAVA KONUSU : Nafaka (Yoksulluk Nafakası)|Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP:Davacı dava dilekçesinde özetle;Hatay 2....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/03/2021 NUMARASI : 2019/880 E 2021/147 K DAVA KONUSU : Nafaka (Yoksulluk Nafakası)|Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP:Davacı dava dilekçesinde özetle;Hatay 2....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Artırımı talep edilen yoksulluk nafakası, 31.01.2007 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile 100TL olarak belirlenmiş, bu dava ise 12.09.2014 tarihinde açılmıştır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde, mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın ...’in yayınladığı ... oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Hal böyle olunca; mahkemece, iştirak ve yoksulluk nafakasının en son artırımına karar verildiği tarih araştırılıp, tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumları, nafakaların niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim dikkate alınarak,mahkemece; TMK.nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir. Yoksulluk nafakasının ise nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirine yoksulluk nafakası TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılması ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir....
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen yoksulluk nafakasının kesinleştiği tarihten (....01.2001) itibaren nafaka artırımı yapılması gerekirken iş bu nafaka artırım davasının açıldığı tarihten (28.05.2012) itibaren nafaka artırımı yapılmak suretiyle davacı lehine az miktarda nafaka takdir edilmesine sebebiyet verilmiştir ve bozma ilamı gerekleri yerine getirilmemiştir. Bu durumda mahkemece “yoksulluk nafakasının kesinleştiği ........2001 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması” suretiyle dengenin sağlanması gerekirken belirtilen şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ........2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ERZİNCAN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/06/2015 NUMARASI : 2014/225-2015/275 Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2009 yılında boşandıklarını, boşanma neticesinde müşterek çocuklar 11 yaşındaki Hayrunnisa ile 7 yaşındaki Hanife'in velayetlerinin davacı anneye verildiğini ve müşterek çocuklar için iştirak, davacı için de yoksulluk nafakalarına hükmedildiğini, nafaka artırımı neticesinde davacı için yoksulluk nafakasının aylık 300 TL'ye; müşterek çocuklar için iştirak nafakalarının ise aylık 150'şer TL'ye yükseltildiğini, çocukların büyümesi, ihtiyaçlarının artması, aradan geçen süre ve...