sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile müşterek çocuklar Elif ve Furkan için ayrı ayrı aylık 300,00 er TL olan iştirak nafakasının aylık 250,00 şer TL artırımı ile ayrı ayrı aylık 550,00şer TL'ye yükseltildiği, hükmedilen iştirak nafakalarının artırım miktarının her bir çocuk için ayrı ayrı bir yıllık miktarının 3.000'er TL'ye tekabül ettiği, HMK'nın 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 5.390,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu, dolayısıyla davalının istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince kesinlik sınırında kaldığı anlaşıldığından, davalının istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Ancak; dava, iştirak nafakasının artırılması istemiyle açılmış olup, yargılama sırasında müşterek çocuğun ergin olması nedeniyle davaya yardım nafakası olarak devam edilmiştir. Bu nedenle davada iki ayrı nafaka istemi ve buna bağlı olarak iki ayrı davacı (nafaka alacaklısı) bulunmaktadır. Mahkemece verilen ilk hükümde sadece iştirak nafakasına hükmedilmiş ve yardım nafakası istemi reddedilmiştir. Hükmün her iki nafakaya yönelik temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulmuştur. Buna göre, bozma ilamına uyan mahkemece davacıların nafaka talepleri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile sadece yardım nafakası yönünden karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 200 TL olan iştirak nafakasının 550 TL aylık artırımı ile nafakanın aylık 750 TL sına yükseltilmesine nafakaya yıllık ÜFE artırım tatbikine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; nafaka artırım miktarının yetersizliğinden bahisle kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Tarafların Karaman 2. Aile Mahkemesinin 2018/128 Esas- 2018/20 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanmanın 17.02.2021 tarihinde kesinleştiği, cari iştirak nafakasının boşanma ilamı ile belirlendiği anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece, davacının davasının KISMEN KABULÜ ile; dava tarihinden başlamak üzere davacı yararına aylık 1.500,00- TL. yardım nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine, Hükmedilen yardım nafakasının her yıl TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece hükmedilen nafaka miktarının düşük olduğunu, istinaf gerekçelerinin kabulüyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, aylık 3.000- TL yardım nafakasının davalıdan alınarak müvekkile verilmesini, takdir olunan nafaka miktarının her yıl TFE TÜFE ortalaması oranında artırılmasını, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava yardım nafakası (TMK.nun 328 ve 364/1. mad.) davasıdır....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3–169 E-235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yıllık nafaka (farkı) miktarı, karar düzeltme sınırının altındadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
şartları göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu 300 TL'lik nafaka miktarı çok yetersiz kalmış olup, davacının ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiğini iddia ederek davacı için nafaka miktarının 1250 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların 09/12/2005 tarihinde boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 250 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, ... 2. Aile Mahkemesinin 2007/22 Esas ve 2007/340 Karar sayılı ilamı ile davacı için aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının 350 TL ye artırılmasına hükmedildiği, ......
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
hem kardeşinin hem de kendisinin giderlerini karşılamakta zorlandığını, TMK. 364 maddesi gereğince babasının maddi desteğine ihtiyacı bulunduğunu belirterek, lehine 1.500 TL yardım nafakasının her yıl tüfe oranında arttırılarak ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....