Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili tarafından nafakanın düzenli ödendiğini, çocuğun kendi yanında kalmakta olduğunu, nafaka artırım davasının açılmasından 1 yıl geçmeden dava açıldığını, mevcut durumların o dosyada incelenerek hüküm kurulmuş olduğunu, yeni bir durum oluşmadığını, bu nedenle tekrar nafaka artırımı istenemeyeceğini belirterek; açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1250 TL olan yoksulluk nafakasının 1500 TL artırılarak nafakanın 2750 TL ye çıkarılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından tarafların Konya 3. Aile Mahkemesinin 2018/2104 Esas- 2019/1463 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanmanın 10.08.2020 tarihinde kesinleştiği, cari yoksulluk nafakasının Konya 7. Aile Mahkemesinin nafaka artırımına dair 2021/450 esas 2021/1393 karar sayılı kararı ile belirlendiği anlaşılmaktadır. TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ... 2. Aile Mahkemesinin 2010/11 Esas 2011/124 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı lehine aylık 250,00.TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk ....lehine aylık 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini,aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 5.000. TL'ye; iştirak nafakasının müşterek çocuk için 5.000. TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı ,davanın reddini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren davacı için aylık 1.500- TL. yardım nafakasının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen yardım nafakasının her yıl TÜİK tarafından açıklanan TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle;Yerel mahkemece verilen kararda nafaka miktarının yetersiz olduğunu, kararın kaldırılarak hükmedilen yardım nafakasının talepleri doğrultusunda artırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava yardım nafakasının artırılması (TMK.nun 328 ve 364/1. mad.) davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Aile Mahkemesi'nin 12.03 2019 tarih ve 2018/407 Esas, 2019/287 Karar sayılı ilamı ile müvekkil lehine aylık 300 TL yardım nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin Doğan Çağlar Özel Eğitim Meslek Lisesi' nde öğrenimini tamamladığını, engelli (hem sınırlı zeka hem de fiziksel engel) statüsünde olduğunu, engel durumunun tek başına kendi yaşamını idame ettirebilmesi ve ihtiyaçlarını karşılayabilecek maddi kaynağı elde edebilmesine imkan vermediğini, eğitim ve sosyal gelişiminin sağlanması için ayrı bir özene ve bakıma ihtiyaç duyduğunu, Ankara 13. Aile Mahkemesi'nin 12.03.2019 tarih ve 2018/407 Esas, 2019/287 Karar sayılı kararı ile hükmedilen 200 TL iştirak nafakasının 400 TL artırılarak müvekkili lehine aylık 600 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....