Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların ... 3.Aile Mahkemesi'nin 2011/741 Esas-2011/1020 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları, müşterek çocuk için aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, müşterek çocuk...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık; velayet, kişisel ilişki ve nafaka (bağımsız olarak açılmış nafaka talebi bulunmamaktadır) talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 06.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından velayet, nafaka ve tazminatlar yönünden, davalı-davacı (kadın) tarafından tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.25.05.2009 (Pzt.)...

        Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *velayet yönünden direnmeye ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * Hukuk Genel Kurulu'na aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *Hukuk Genel Kurulu Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.03.2007...

          Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

            Diğer taraftan nafaka belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Nafaka takdir edilirken tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır. Somut olayda; müşterek çocuk 2003 doğumlu olup, devlet okulunda okumaktadır. Davacı anne, bir turizm şirketinde çalışmakta olup aylık geliri 2.000 TL'dir. Davalı babanın ise, bir şirkette pazarlama bölümünde ülke müşteri sorumlusu olarak çalışmakta olduğu ve aylık gelirinin 3.712 TL bulunduğu gelen kayıtlardan anlaşılmıştır....

              Mahkemece hükme esas alınan ... tarihli ibranamede, velayet hakkı sahibi alacaklı annenin ... tarihinden sonrası için çocuk lehine takdir edilen nafakayı talep etmeyeceği ve bu konuda icra takibi başlatmayacağı yönünde taahhütte bulunduğu anlaşılmaktadır. Alacaklı vekili müvekkiline nüfus hakkında olduğu belirtilerek boş kağıt imzalatıp üzerinin, doldurulduğunu, belgenin İİK'nun 33. maddesinde yazılı belge olmadığını belirtmiştir. Nafaka alacaklısı velayet hakkı sahibi anne, anılan ibranameyi verdiği tarihe kadar ki birikmiş nafaka alacağından feragat edebilir ise de, çocuğun üstün yararı gözetilerek ibraname tarihinden sonra işleyecek çocuk lehine hükmedilmiş iştirak nafakasından feragat edemeyeceğinin kabulü gerekir. Bu nedenle, imzası kabul edilen ibraname; düzenlendiği tarihe kadar olan nafaka alacaklarını sonlandırır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, velayet, nafaka ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadın 12.09.2015 tarihli dilekçe ile nafaka ve tazminat miktarları yönünden temyizinden feragat ettiğini bildirdiğinden nafaka ve tazminat miktarlarına yönelik temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Velayet düzenlemesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b)’dır....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, tedbiren velayetin değiştirilmesi ve nafaka istemine ilişkin olup, basit usuli muhakemeye tabidir. Adli ara vermede velayet ve her çeşit nafaka davaları görülür. (HUMK.m.176) Temyiz edilen karar temyiz eden tarafa * 2.8.2007 günü tebliğ edilmiş ve fakat söz konusu karar yasada öngörülen (HUMK.432) l5 günlük süre geçtikten sonra * 3.9.2007 tarihinde verilen dilekçe ile temyiz edilmiştir. # Kuşkusuz Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanunla değiştirilen 432.maddesine göre, temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, temyiz isteminin reddine karar verme yetkisi hükmü veren mahkemeye aittir....

                    UYAP Entegrasyonu