Tedbir nafakası isteklerinin her gün doğan ve işleyen haklardan olduğu nazara alınarak feragat tarihinden itibaren davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde 09.08.2011 tarihinden itibaren davalı yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı kadın, boşanma davasının açıldığı 9.8.2011 tarihinden önce, 5.8.2011 tarihinde açmış olduğu tedbir nafakası davasından ilk celse feragat etmiş ve feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kadının tedbir nafakası davasından feragat etmesi, kocasının kusurlarını boşanma davasına yönelik olarak affettiğini göstermez. Zira davalı kadın, tedbir nafakası davasından feragat etmekle birlikte boşanma davasında kocanın kusurlarına yönelik iddialarını ileri sürüp, bu iddialarını kanıtlamak için delillerini de sunmuştur....
Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması veya davacının çalışması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ortak giderlere (elektrik, su, telefon, kira, yakıt parası vs.) katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz. Bu durum sadece nafaka miktarının takdirinde etkili olabilir. Davacı kadının gelirinin bulunması ona tedbir nafakası bağlanmasını engelleyici bir hal değildir. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4). Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korunması gerektiğini gözetmelidir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 esas - 2005/235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının yıllık miktarı 6000,00 TL olup, karar tarihinde kesinlik sınırı olan 72.070,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava tedbir nafakası istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı ile müşterek çocuk lehine 200 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiştir. Mahkemece karar kesinleştikten sonra eş için yoksulluk, çocuk için iştirak nafakası nitelendirmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından katılma yoluyla; kadının boşanma ve tedbir nafakası davalarının kabulü, kusur belirlemesi ve nafakalar yönünden, davalı-davacı tarafından ise; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yararına hükmolunan nafakaların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı tarafından açılan boşanma davası ile, davalı-davacı tarafından açılan karşı boşanma ve Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı tedbir nafakası davaları birleştirilerek görülmüştür....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, boşanma ve tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkeğin tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 Sayılı HMK’nın 362 inci maddesinin 1 inci fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 Sayılı Kanun’un 44 üncü maddesi ile de 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298 inci maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....
Sayılı dosyası üzerinden boşanma davası devam ettiğini, davada verilen 11.07.2019 tarihli ara karar ile davacının tedbir nafakası talebinin kabulü ile dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL T1 1.000,00 TL müşterek çocuk Can Yağız için olmak üzere toplam 2.000,00 TL tedbir nafakasının, dava tarihinden geçerli olmak üzere ödenmesine karar verildiğini, nafaka alacağının tahsili için ilamsız icra takibinde bulunulduğu, davalı tarafından itirazda bulunulduğunu itirazın yerinde olmadığını ileri sürerek itirazın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince ''...Alacaklının ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğu yönünde kabul beyanı da yoktur....
Somut olayda davacı- davalı kadın kendisi için aylık 2.500 TL bağımsız tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiş, kadının bağımsız tedbir nafakası davası kısmen kabul edilerek kadın yararına aylık 500 TL bağımsız tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Hüküm altına alınan bağımsız tedbir nafakasının bir yıllık miktarı göz önüne alındığında bölge adliye mahkemesince bağımsız tedbir nafakasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davalı-davacı erkeğin bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı-davacı erkeğin reddedilen boşanma davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin temyiz itirazları yersizdir....
Somut olayda; taraflar Kırşehir Aile Mahkemesi'nin 23/03/2011 tarih ve 2009/313 Esas-2011/239 Karar sayılı ilamı ile boşanmışlar, boşanma ilamında ''Yargılama aşamasında hükmedilen davalı için aylık 100-TL müşterek çocukların her biri için aylık 50'şer TL'den toplam aylık 200-TL tedbir nafakasının hüküm kesinleşinceye kadar devamına, hüküm kesinleştikten sonra davalı için hükmedilen aylık 100-TL tedbir nafakasının 25-TL daha artırılarak aylık 125-TL olarak yoksulluk nafakası şeklinde devamına, müşterek çocuklar için hükmedilen aylık 50'şer TL tedbir nafakasının 25'er TL daha artırılarak aylık ayrı ayrı 75'er TL olarak iştirak nafakası olarak devamına'' karar verilmiş, hüküm 07.12.2012 tarihinde (23.05.2012 olan dava tarihinden ve 25.09.2012 olan hüküm tarihinden sonra) kesinleşmiştir. Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir. Önceki nafaka davasının kesinleşmemiş olması yeni dava açılmasına engel değildir. Nitekim iki dava arasında 1 yıl geçmiştir....
Bu açıklamalara göre davalı-davacı kadının yararına tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiğine ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kararın 3 nolu bendindeki " tedbir ve yoksulluk nafakası," ile 5 nolu bendindeki " nafaka ve " kelimelerinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, davalı-davacı kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki karar tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A)Davalı-davacı kadının yararına tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiğine ilişkin istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca KABULÜ ile, KARABÜK AİLE MAHKEMESİ'nin 28/01/2021 tarih ve 2018/613 Esas, 2021/60 Karar sayılı kararın 3 nolu bendindeki " tedbir ve yoksulluk nafakası," ile 5 nolu bendindeki " nafaka ve " kelimelerinin hüküm fıkrasından ÇIKARILMASINA, B)Davalı-davacı kadın yararına TMK'nun 169....