Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından davalı-karşı davacı kadının boşanma ve nafaka davalarının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çoktur....

    kapsamına nazaran, davalı-davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat çoktur....

      KARAR Borçlu vekili takip dayanağı ilam gereğince ödenmesi gereken nafaka, maddi ve manevi tazminat ve faizinin vekil edeni borçlunun talebiyle babası veya çalışanlarının borçlu adına alacaklının hesabına ve icra takip dosyasına yatırıldığını, fakat yapılan bu ödemeler mahsup edilmeden takip başlatıldığını açıklayarak icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        Mahkemece; TBK. 144/3 maddesine göre nafaka alacağı, nafaka alacaklısının rızasıyla takas edilebilir. Birikmiş nafakalar için de aynı yasa hükmü geçerlidir. Davalı, nafaka alacaklarının takasına rıza vermemiştir. Bu nedenle nafaka alacakları yönünden takas isteğinin reddi gerektiğinin kabulü ile değerlendirme yapılmıştır. Aldırılan raporun hüküm kurmaya uygun yargısal denetime elverişli olduğunun kabulü ile davanın kısmen kabulü ile Antalya 1. İcra Müdürlüğünün 2019/4386 Esas sayılı dosyasında takibin takas mahsup sonucu manevi tazminat asıl alacağı ile işlemiş faizi, yargılama gideri ile işlemiş faiz alacağı yönünden sona erdiğinin kabulüne, birikmiş tedbir nafaka alacakları ve işleyen nafaka alacakları yönünden ve takip tutarı üzerinden icra giderleri ve vekalet ücretleri dahil olmak üzere takibin devamına karar verilmiştir....

        Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." (TMK m. 174/1,2) denilmek suretiyle madde metinlerinde kusur unsuruna açıkça yer verilmiştir. Belirtilen kusur unsurunun; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumunu yorumladığı şüphesizdir. Boşanma davasının eki niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerine ilişkin uygulamada; isteklerin tümü yasadan kaynaklı birbirlerinin eki niteliğinde bulunduklarından boşanma kararı ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin kararlar, hükmün gerekçesiyle ve de gerekçede belirlenen "Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumu" ile birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdırlar. Boşanma davası ile nafaka ve tazminat davaları arasında hukuki sebep birliği yoksa da birbirlerinin eki olması itibariyle aralarında sıkı sıkıya bağlı, biri olmadan diğerinin varlık kazanamayacağı sebep ve sonuç ilişkisi vardır....

          Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” (TMK.m.174/1,2) denilmek suretiyle madde metinlerinde kusur unsuruna açıkça yer verilmiştir. Belirtilen kusur unsurunun; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumunu yorumladığı şüphesizdir. Boşanma davasının eki niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerine ilişkin uygulamada; isteklerin tümü-yasadan kaynaklı birbirlerinin eki niteliğinde bulunduklarından boşanma kararı ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin kararlar, hükmün gerekçesiyle ve de gerekçede belirlenen “Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumu” ile birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdırlar. Boşanma davası ile nafaka ve tazminat davaları arasında hukuki sebep birliği yoksa da birbirlerinin eki olması itibariyle aralarında sıkı sıkıya bağlı, biri olmadan diğerinin varlık kazanamayacağı sebep ve sonuç ilişkisi vardır....

            Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." (TMK m. 174/1,2) denilmek suretiyle madde metinlerinde kusur unsuruna açıkça yer verilmiştir. Belirtilen kusur unsurunun; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumunu yorumladığı şüphesizdir. Boşanma davasının eki niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerine ilişkin uygulamada; isteklerin tümü yasadan kaynaklı birbirlerinin eki niteliğinde bulunduklarından boşanma kararı ve boşanmanın ferilerine ilişkin kararlar, hükmün gerekçesiyle ve de gerekçede belirlenen "Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumu" ile birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdırlar. Boşanma davası ile nafaka ve tazminat davaları arasında hukuki sebep birliği yoksa da birbirlerinin eki olması itibariyle aralarında sıkı sıkıya bağlı, biri olmadan diğerinin varlık kazanamayacağı sebep ve sonuç ilişkisi vardır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, manevi tazminat, nafaka ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma davası ile birlikte istenen tazminat ve nafaka talepleri boşanmanın eki niteliğinde olup ayrıca harca tabi değildir. Bu nedenle davacı lehine hükmedilen manevi tazminat ve yoksulluk nafakası üzerinden nisbi harca hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                Somut olayda, davacı taraf 1973 doğumlu olup, eşinden nafaka talep etmeden boşandığını belirtmiştir. Babanın, hiçbir malvarlığı ve geliri bulunmayan kız çocuğuna uygun miktarda yardımda bulunması kanun gereğidir. Ancak, mahkemece; davacının eşinden anlaşmalı boşanıp boşanmadığı ve halen eşiyle birlikte yaşayıp yaşamadığı, boşanırken tazminat ve nafaka talep etmeyen davacının bunları talep etmeyiş gerekçeleri üzerinde de durularak, belirtilen hususlar araştırıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Somut olayda, davacı kadın vekili 05.12.2015 havale tarihli ıslah dilekçesiyle tazminat ve nafaka istemlerinde bulunmuştur. Mahkemece; ’"davacı maddi manevi tazminat, yoksulluk, iştirak nafakası talebinde bulunmuş ise de usulüne uygun ıslah yapılmadığı ve karşı tarafın bu konuda açık muvakatının olmadığı anlaşılmakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına ''şeklinde hüküm kurulmuştur. Oysa Hukuk Muhakemeleri Kanununu'nun 176 vd. maddelerine göre, tarafların herbiri dava/cevap dilekçesini ıslah ederek yeni bir vakıa ekleyebilir, yeni vakıa için delil gösterebilir, boşanma davasının eki niteliğinde olan maddi-manevi tazminat isteminde bulunabilir. Islah karşı tarafın veya mahkemenin kabulüne bağlı olmadığı gibi bu konularda harç ödemesine de gerek yoktur. .../......

                    UYAP Entegrasyonu