Hukuk Genel Kurulunun 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında da temyizde bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceğini açıklamıştır. Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmeler de üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Somut olayda hükmedilen yıllık nafaka miktarı 1250 TL.'yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka takdirine ilişkin karar kesindir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, nafaka davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların tedbir nafaka davasına yönelik temyiz dilekçelerinin incelenmesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 esas - 2005/235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı ... 13.12.2016 tarihli dilekçesiyle boşanma hükmüne yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin boşanma hükmüne ilişkin olarak reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı ... 13.12.2016 tarihli dilekçesiyle nafaka ve tazminat taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden, bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın yararına takdir edilen nafaka ve tazminatlar yönünden bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; yetki itirazı, boşanma ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı vekili Av. ... 13/03/2017 tarihli dilekçesiyle yetki itirazı ve boşanma hükmüne yönelik temyiz taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin yetki itirazı ve boşanma hükmüne yönelik olarak reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı ... 08/03/2017 tarihli dilekçesiyle nafaka ve tazminat taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın yararına takdir edilen nafaka ve tazminatlar yönünden bozulması gerekmiştir....
Somut olayın açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirilmesine gelince: Taraflarca, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine göre boşanma davası açılmış, ilk derece mahkemesince; boşanmaya neden olan olaylarda; davacı -karşı davalı erkeğin ağır, davalı-karşı davacı kadının hafif kusurlu olduğu kabul edilerek, boşanmaya ve fer'ilere ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı, davacı erkek tarafından boşanma kararına itiraz edilmeksizin; kusur belirlemesi, kadının nafaka ve tazminat taleplerinin kabulü ve reddedilen manevi tazminat talebi yönünden istinaf edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'na göre; boşanma davalarının eki niteliğinde sayılan yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatlar “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir....
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 26.05.2011 tarihli ilamla boşanmışlar, boşanma ilamı 08.07.2011 günü kesinleşmiş, boşanma ilamıyla davacı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası 25.02.2013 tarihinde açılmıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, önceki nafaka tarihinden itibaren 2 yıl geçmiş olması, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı fazladır....
boşanma Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesinde düzenlenmiş olup, evlililiğin en az 1 yıl sürmüş olması, tarafların boşanma ve boşanmanın ferileri olan velayet, nafaka (TMK 169-175) ve maddi ve manevi tazminat (TMK. 174/1-2) hususunda anlaşması ve bu anlaşmanın hakim tarafından kabul edilmesi zorunlu unsurlarını barındırır....
Davalı, Eşinden anlaşmalı olarak herhangi bir tazminat ve nafaka almadan boşandığını, davacıların yeterince kendisini bilgilendirmemeleri nedeniyle haklı olarak azlettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu da dikkate alınarak ve taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki 2 nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Kural olarak boşanma davasında, boşanma ile birlikte talep edilen maddi ve manevi tazminat ve nafaka istemleri, boşanma talebine bağlı fer' i niteliktedir. Bu talepler herhangi bir harca tabi olmadan serbestçe istenebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, boşanma davasıyla birlikte açılan nafaka istemine ilişkindir. Karar boşanma ve nafaka yönünden temyize getirilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Dava, boşanma ve nafaka istemine ilişkin olup, karar boşanma ve nafaka yönünden temyize getirilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....