DAVA TÜRÜ :Boşanma - Karşı Dava Nafaka ve Tazminatlar Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı ile velayet yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadının nafaka, maddi ve manevi tazminatlar yönünden karşı davası bulunduğu halde, karar başlığında, karşı davanın ve karşı davacının gösterilmemesi yerinde düzeltilebilir maddi hata olduğunun, yine müşterek çocuk .... için takdir edilen nafakanın dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar 400 TL tedbir, bu tarihten sonra 300 TL iştirak nafakası olduğunun anlaşılmasına göre davalı-davacı kadının tüm, davacı-davalı kocanın aşağıdaki...
Kadının gerek boşanma davasındaki hükmedilen nafaka miktarı gerek birleşen davasındaki nafaka talebinin miktarı yönünden; Yukarıda açıklandığı şekilde daha önce açılan boşanma davası ile birlikte ayrı yaşama hakkı doğduğundan birleşen davanın tarafların sosyal ve ekonomik durumları,paranın alım gücü,ihtiyaç ve gelirler,TMK 4.md.ne göre aylık 500 TL.üzerinden kısmen kabulünün ve boşanma davası yönünden de aynı miktar tedbir nafakasına hükmedilmesinin uygun olacağı,kadının buna yönelik istinaf sebebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerine ilişkin istinaf başvurusunda; Kusur oranı dikkate alındığında kadın lehine TMK 174 ve 175.md.şartları gerçekleşmediğinden kadının buna yönelik istinaf sebebi yerinde değildir. Belirtilen gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Mahkemece, 31.03.2011 tarihli ara kararla nafakaya ilişkin karar 24.05.2010 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle zamanaşımı savunmasının reddiyle yargılamaya devam edilerek, davacının yoksulluğa düşmediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.Yoksulluk nafakası, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra hüküm ifade eden, boşanmaya bağlı fer'i bir haktır. Ancak, boşanmadan sonra talep edilemeyeceğine ilişkin yasada bir hüküm bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 175.maddesi ve devamı hükümlerine göre nafaka talep edilen tarihte nafaka alacaklısının yasanın öngördüğü şartları taşıması halinde mahkemece, yoksulluk nafakasına hükmedilebilecektir. Başka bir deyişle, boşanma davası sonrasında yoksulluk nafakası isteme hakkını kaybetmemiş davacı (nafaka alacaklısı) aynı yasa 178.maddesi hükmü gereğince bir yıl içerisinde boşanmadan ayrı olarak açacağı dava ile yoksulluk nafakası isteyebilecektir....
Her ne kadar boşanma ilamı kesinleşmeden, ekinde hükmedilen nafaka ve tazminat alacakları icra takibine konu edilemez ise de tedbir nafakasının infazı ilamın kesinleşmesine bağlı değildir. Buna göre, takibe konu edilen tedbir nafaka alacağının doğmasının boşanma kararına bağlı olmayıp boşanma davasına ilişkin kararın kesinleşmesi tarihine kadar devam edebileceği, yargılama sırasında ara kararla dahi hükmedilebilecek nafakanın nihai kararda hükme bağlanmasının nafakanın bu niteliğini değiştirmeyeceği, bu şekilde tedbir nafakasına ilişkin kararın takibe konu edilmesi için Yargıtay 12....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ:Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki boşanma davaları ile nafaka davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen; . Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/63 esas sayılı dava dosyasının dosya içine alınarak birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.12.09.2012 (Çrş.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma ve "karşı boşanma" davası ile "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından kendi boşanma davası ve birleştirilen nafaka davasında takdir edilen nafakanın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki boşanma ve karşı boşanma davası ile nafaka davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kocanın reddedilen boşanma davası, nafakalar, kusur ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.02.2012 (Çrş.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Nafaka Artırımı Taraflar arasındaki "boşanma" ile "karşı boşanma ve nafaka artırımı" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından; kocanın kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen taminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2014 NUMARASI : 2014/130-2014/562 Uyuşmazlık; asıl davada boşanma ve fer'i olan manevi tazminat istemine, karşılık davada boşanma ve fer'ileri olan maddi ve manevi tazminat ile nafaka istemine ilişkin olup, hüküm; taraflarca boşanma ve fer'i olan tazminat ve nafaka istemlerine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görev Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 20.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünüldüğünden, yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek olamaz. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlaki düşüncelere dayanması özelliği, sadece nafaka talep eden tarafa nafaka verilmesinde değil, aynı zamanda nafaka talep edilen tarafın nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması koşulunda da kendisini göstermektedir. Dolayısıyla boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacını taşıyan yoksulluk nafakası, hiçbir surette nafaka yükümlüsüne yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmamalıdır. 16....