WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

MUHALEFET ŞERHİ Davacı-davalı koca 12.4.2005 tarihinde boşanma, davalı-davacı kadın ise 15.4.2005 tarihinde Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı ayrı yaşamakta haklılığa dayalı nafaka davası, 2.6.2005 tarihinde boşanma davası açmış, üç dosya birleştirilmiştir. Mahkemece asıl ve birleşen boşanma davaları reddedilmiş,kadın tarafından açılan bağımsız nafaka davası ise "davacı ...'nın müşterek haneyi terk ettiği, haklı sebep olmaksızın birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşılmakla Türk Medeni Kanununun 197/3. madde gereğince" kısmen kabul edilmiş ve aylık 100.00 YTL. tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Karar davacı-davalı (koca) tarafındankendi boşanma davası ve nafaka davası yönünden temyiz edilmiştir. Her iki boşanma davası da reddedildiğine göre; mahkemenin nafaka verilmesine ilişkin gerekçesi yerinde değildir. Zira bu gerekçeye göre kadının boşanma davasının kabulü gerekirdi....

    Türk Medeni Kanunu 197.madde gereğince ayrı yaşama hakkına dayalı açılan nafaka davasında hükmedilen nafaka eşlerin ayrı yaşama durumunun devamı süresince geçerli olur. Boşanma ilamının kesinleşmesi ile son bulur. Boşanma ilamında kesinleşmeden sonra yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmediği de anlaşılmaktadır. Bu durumda boşanma ilamı 10.04.2013 tarihinde kesinleştiğinden borçlunun nafaka yükümlülüğü bu tarihte sona ermiştir. Bu tarihten sonra nafaka kesintisinin durdurulması ve haksız yapılan kesintilerinin borçluya iadesi yönündeki şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma -Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kadının açtığı nafaka davası yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; erkeğin açtığı boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı vekili Av. ... 13.12.2017 tarihli dilekçesiyle birleşen nafaka davasına yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin nafaka davasına ilişkin olarak reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı ... 30.11.2017 tarihli dilekçesiyle açtığı boşanma davasından feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün boşanma davası yönünden bozulması gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki boşanma ve bağımsız açılan nafaka davasının birleştirilerek yapılan mahkemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; ... (koca) tarafından boşanma davası yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise takdir edilen nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuna uygun sebeplere ve özellikle, delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, ... (koca)’nın tüm, davalı-davacı (kadın)’ın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı tarafından boşanma davasından önce 03.08.2009 tarihinde açılan Türk Medeni Kanununun 197.maddesine dayanan bağımsız nafaka davası, boşanma davasıyla birleştirilmiştir....

          Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz gerekse karar düzeltmelerde üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Karar tarihi itibariyle belirlenen yıllık nafaka miktarına göre karar düzeltme istenemez ise de; mahkemece davacı-davalı kocanın açtığı boşanma davasının reddine davalı-davacı kadının bağımsız açtığı nafaka davasının kabulüne karar verilmiş, hükmün davacı-davalı kocanın temyizi üzerine, dairemizin 6.3.2006 gün 2005/17825 esas 2006/2753 sayılı kararı ile "hüküm altına alınan nafakanın boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar devam edeceğinin anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA" karar verilmiştir. Davacı-davalı kadının bağımsız açtığı nafaka davası maddi hata sonucu gözden kaçırılmıştır....

            Kararda yer alan, nafaka yükümlülüğüne ilişkin hükmün, Türkiye’de icra olunabilmesi için, bu bölümle ilgili tenfiz kararı verilmesi zorunludur. (5718 s. MÖHUK m.50/1) Tanıma kararı, yabancı karardaki nafaka yükümlülüğü ile ilgili hükme icra edilebilirlik kazandırmaz. Nafaka alacaklısı, velayet kendisine bırakılan davacı (anne) olduğuna ve çocuğun ergin olduğu tarihe kadar birikmiş nafaka alacağını icra ettirmekte annenin hukuki yararı bulunduğuna göre, çocuğun, tenfiz ve tanıma davasının açıldığı 25.7.2006 tarihinde ergin olmasının hukuki önemi bulunmamaktadır. “Nafaka Yükümlülüğü Konusundaki Kararların Tanınması ve Tenfizine İlişkin (2.10.1973 tarihli) Lahey Sözleşmesi” (R.G. 16.2.1983 sayı:17961); münhasıran nafaka yükümlülüğüne ait olmayan, nafaka yükümlülüğü yanında başka bazı hükümleri de ihtiva eden yabancı mahkeme kararlarının, yalnızca nafaka yükümlülüğü ile ilgili bölümüyle sınırlı olarak uygulanabilir....

              Yoksulluk nafakası, boşanma davası açılırken dava dilekçesi ile birlikte veya boşanma davası devam ederken veyahut boşanma davası sonuçlandıktan sonra ayrı bir dava ile istenebilir. (HGK. 10.10.1990 gün 1990/2- 407 E. 1990/487 sayılı kararı) Davanın boşanma davasında, dava dilekçesinde nafaka istemediğine ilişkin beyanı sadece tedbir nafakasını kapsar ve bu beyanın ileriye dönük haktan feragat sonucunu doğuracağını kabul etmek hukuken mümkün değildir. Kaldı ki davacının boşanma davasında nafaka isteği olmadığına ilişkin açıklamasının yoksulluk nafakasını da kapsayacağını kabul etmek hak arama özgürlüğünün bir sınırlaması olup, himaye görmez. TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşullu ile, diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir" "hükmünü ihtiva etmektedir. Kanun koyucu yasa maddesini düzenlerken "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek" ifadesini kullanmıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasında ayrı görülen boşanma ve nafaka davasında ... 1.Asliye Hukuk (Aile) ve ... Aile Hukuk Mahkemelerince karşılıklı birleştirme kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,... 1.Asliye Hukuk (Aile)mahkemesinde tedbir nafakası ve ... Aile Hukuk Mahkemesinde ise zina sebebiyle boşanma istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince, her iki dosya arasında bağlantı olması nedeniyle tedbir nafakası dosyasının ... 1.Aile Mahkemesinde görülen boşanma dosyası ile birleştirilmesi kararı verilmiştir. ... Aile Mahkemesi ise, nafaka davasının daha önce açıldığı ve her iki dosya arasında bağlantı bulunduğu gerekçesiyle boşanma davasının ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesindeki nafaka davası ile birleştirilmesi yönünde hüküm kurmuştur. T.M.K.'...

                  DAVALI-DAVACI DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Arttırımı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "nafaka arttırımı" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Avukat ..., davalı-davacı kadının birleşen tedbir nafakası davasında vekili olup, davalı-davacının boşanma davasındaki vekilleri ise Avukat ... ve toshiba tv 43 inc’dur. Davacı-davalının temyiz dilekçesinin, davalı-davacının boşanma davasındaki vekillerine tebliği gerekirken, birleşen nafaka davasındaki vekili Avukat ...’e tebliği usulsüzdür. Davacı-davalının temyiz dilekçesinin, davalı-davacının boşanma davasındaki vekiline tebliği, cevap ve katılma yolu ile temyiz süresinin beklenmesi ve varsa temyize cevap ve katılma yolu ile temyiz dilekçesinin eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 21.11.2012 (Çrş.)...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki boşanma ve nafaka davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı tarafından dava ve birleşen nafaka davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının, boşanma davasına ilişkin temyiz itirazları ile nafaka davasında davacı kadın yararına takdir edilen nafakaya ilişkin temyiz itirazları ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Bağımsız olarak 31.7.2009 tarihinde açılıp, daha sonra açılan boşanma davasıyla birleştirilen nafaka davasında, davacı kadın kendisi için tedbir nafakası talep etmiştir. Tarafların müşterek çocuğu daha sonra 18.10.2009 tarihinde doğmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu