Mahkemece, davacının iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacının iştirak nafakasının indirilmesi talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile, Karacasu Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2016/154 Esas 2016/147 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk yararına hükmedilen aylık 500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL olarak azaltılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerekirken iştirak nafakasının azaltılması yönünde hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğundan lehlerine vekalet ücreti verilmemesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Dava; iştirak nafakasının öncelikle kaldırılması, aksi kanaatte ise nafaka miktarının aylık 200,00 TL'ye indirilmesi isteğine ilişkindir....
Davalı cevap dilekçesinde; söz konusu nafakayı kendi isteği ile ve geliri arttıkça 200 TL olarak yatırdığını, davacının halen yurtdışında olup çalışmak suretiyle gelir elde ettiğini, kendisinin din görevlisi olduğunu ve yeni bir evlilik yaptığını ve bu evliliğinden bir tane daha çocuğu olduğunu, kirada oturmakta olduğunu ve geçimini ancak temin ettiğini, iştirak nafakasına her iki tarafın da katkıda bulunması gerektiğini savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile müşterek çocuğun ihtiyacı ve son nafaka artırım tarihinden itibaren geçen süre gözönüne alınarak; davanın kısmen kabulüne ve iştirak nafakasının aylık 250 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir....
Dava, iştirak nafakası davasıdır. Taraflar 27.04.2018 tarihinde kesinleşen ilam ile anlaşmalı boşanmışlardır. Boşanma tarihi itibariyle yaşı küçük olan iki çocuğun velayeti davacı anneye verilmiş, çocuklar lehine iştirak nafakası düzenlenmemiştir. İştirak nafakasının niteliği gereği kanunen istenmesine engel durum yoktur. Davalı tarafın boşanma protokolü kapsamında kadına devrini kabul ettiği gayri menkuller nedeniyle iştirak nafakası yükümlülüğünden kurtulması da mümkün değildir. Bu durum ancak iştirak nafakası belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınırken gözetilmesi gereken bir husustur. TMK 182/2.madde gereğince velayet verilmeyen babanın çocuğuna ekonomik destek yükümlülüğü ve bu kapsamda nafaka ödemesine hükmedilmesi doğrudur. Dosya kapsamında toplanan deliller, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında müşterek çocuk Muhammed Emin için takdir edilen nafaka miktarı çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve hakkaniyete uygundur....
Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı", 328/1. maddesinde "ana ve babanın bakım borcunun, çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği", 329/1. maddesinde "küçüğe fiilen bakan ana veya babanın diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabileceği", 330/1. maddesinde "nafaka miktarının, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirleneceği, nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderlerinin de göz önünde bulundurulacağı" ve 331. maddesinde "durumun değişmesi halinde hakimin istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirleyeceği" hükme bağlanmıştır. Yasanın bu hükümleri gözetildiğinde; nafaka miktarının değiştirilmesi yada kaldırılması isteklerinin, gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir....
ilkokula giden bir çocuk iken nafaka arttırımı dava ve karar tarihi itibariyle (halihazırda da) lise öğrenimine geçmiş ve ergenliğe girmiş olup, ergenliğe girmiş ve liseye giden bir çocuk ile ilkokula giden bir bir çocuğun gereksinimleri ve giderleri arasındaki farklar dikkate alındığında talep edilen 1000 TL nafaka makul ve yerinde olduğu, buna rağmen ilk derece mahkemesinden davacı Sami Yusuf AKÇALI lehine 200 TL olan iştirak nafakasının arttırımı istenmiş olup, nafaka 1000 TL olacak bir arttırım talep edildiği, ancak mahkemenin günümüz koşullarını görmezden gelerek yanızca 300 TL'lik bir arttırım yapıp AYLIK 500 TL iştirak nafakasına hükmettiği....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir.Davacı, velayeti kendisinde bulunan müşterek çocuk için, aylık 300 TL olan iştirak nafakasının aylık 500 TL'ye çıkarılmasını talep etmiş, Mahkemece 100 TL artırım ile müşterek çocuk için aylık 400 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2012 tarihinden itibaren 1.690 TL. ye çıkarılmıştır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3-169 E- 235 K....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde, iştirak ve yoksulluk nafakasının daha önce mahkemece 225’er TL’ye karar verildiğini, aradan zaman geçtiğini belirterek 500’er TL’ye artırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, nafaka miktarlarının fazla olduğunu, indirilmesi gerektiğini beyan etmiştir. Mahkemece; yoksulluk ve iştirak nafakasının ayrı ayrı 225’er TL’den 325’er TL’ye artırılmasına karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir....
Çünkü, bu nafaka velayet hakkı verilen davacı anne tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır. Nitekim, iştirak nafakasında nafaka doğmadan bu nafakadan feragat mümkün değildir. Bu hali ile, incelenen dosya kapsamı, müşterek çocuğun yaşına uyumlu ihtiyaçları, tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları ve paranın alım gücü de birlikte değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesince çocuk yararına takdir edilen nafaka miktarı, TMK'nın 4. maddesinde açıklanan hakkaniyet ilkesi de nazara alındığında makul ve yeterli görülmüştür. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....
Davalı cevabında; talep edilen nafaka artış miktarının fahiş olduğunu, çocuğu için ödediği iştirak nafakasının 100 TL artırılarak 400 TL'ye çıkartılmasını kabul ettiğini beyan etmiş; fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, iştirak nafakasının aylık 450 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince; Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....
Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nun 331. maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler....