WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2015 NUMARASI : 2014/86-2015/212 Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının kaldırılması, karşı davada ise iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

    "İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... aralarındaki iştirak nafakasının artırılması ve iştirak nafakasının azaltılması davasına dair ... 8. Aile Mahkemesinden verilen 07/09/2015 günlü ve 2014/490 E. - 2015/1169 K.sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 04.04.2016 günlü ve 2016/1075 E. - 2016/5182 K.sayılı ilama karşı davalı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 440.maddesinde öngörülen karar düzeltme sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 12.690 TL'ye çıkarılmıştır....

      nin velayetinin müvekkiline verildiğini, kararın kesinleşmesi ile müşterek çocuk için 125 TL iştirak nafakası, müvekkili için 150TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafaka miktarlarının aradan geçen süre içerisinde değişen mali ekonomik şartlar, paranın alım gücü, müşterek çocuğun ihtiyaç ve giderlerinin artması sonucu yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk ve iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 500'er TL'ye artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; müvekkilinin ödeme gücü olmadığını, ekonomik durumunun kötü olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren davacı için hükmolunan aylık 150 TL yoksulluk nafakasının 300 TL'ye; müşterek çocuk S.. C.. için hükmolunan aylık 125 TL iştirak nafakasının 250 TL' ye artırılarak davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir....

        Dava; yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakasının artırım istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinden bir isbatsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, Davacı vekilinin iştirak nafakasının artırımına ilişkin temyiz sebepleri yönünden; Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Türk Medeni Kanunu'nun 330/1 maddesi gereğince; nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bululundurulur. Türk Medeni Kanunu'nun 331. maddesi gereğince; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarının yeniden belirler....

          Mahkemece oluşturulan hükümde iştirak nafakasının karar tarihinden itibaren artırılacağı belirtilmiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, iştirak nafakasının artırılmasına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken; karar tarihinden itibaren artırılması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Temyiz olunan hükmün kanuna uymayan bölümü hakkında yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı taktirde (HUMK. 438/VII C.2) hükmü gereğince, nafakanın artırılacağı tarih ile ilgili konunun düzeltilerek onanması gerekmektedir. (Prof. Dr....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; davacı ile davalının boşandıklarını, müvekkili için aylık 150,00 TL, müşterek çocuklar için ise aylık ayrı ayrı 100,00'er TL nafaka bağlandığını, daha önce açılan nafaka artırım davası ile müşterek çocuklar için bağlanan iştirak nafakasının aylık ayrı ayrı 150,00'şer TL'ye, müvekkili için bağlanan nafakanın ise aylık 250,00 TL'ye yükseltildiğini, mevcut nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, iştirak ve yoksulluk nafakalarının aylık ayrı ayrı 500,00'er TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakas...’in yayınladığı...oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın ...’in yayınladığ... oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

                Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

                  Dava; yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. TMK'nun 176/4 maddesi gereğince "tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." hükmü düzenlenmiştir. 4721 sayılı TMK'nun 182/2 maddesine göre, velayet kendisine verilmeyen eş, müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Hakim istem halinde irad biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. 4721 sayılı TMK'nun 328 m.sine göre, ana ve babanın bakım gücü çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. 4721 sayılı TMK'nun 329 ve 330. maddelerine göre de, küçüğe fiilen bakan ana ve baba diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....

                  Dava, iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK nın 327. maddesinin 1. fıkrası; "Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.” hükmünü, 330. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesi; “ Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir.” hükmünü, 331. maddesi ise; “Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, iştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana ile babanın mali durumlarına göre takdir edilir. Nafakanın takdirinde; çocuğun yaşça büyümesi nedeniyle artan ihtiyaçları ile ana ve babanın mali durumlarındaki değişiklik araştırılıp, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar verilmelidir....

                    UYAP Entegrasyonu